Kazı Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kez 1999'da tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık ve Prof. Dr. Ebru Parman tarafından kazı çalışmaları başlatılan Karacahisar Kalesi ve yerleşimindeki çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
2012 yılı kazı sezonunu gelecek hafta sonlandıracaklarını ifade eden Prof. Dr. Altınsapan, şöyle konuştu:
''Bu yıl, yaklaşık 60 dönüm araziye oturan kalenin 700 metrekaresini kazdık. Bu süreçte yaklaşık 26 ayrı mekan ortaya çıktı. Geçen yıl başladığımız zaviye kazısını da tamamladık. Bu yıl, bir yöneticinin oturduğu kompleks olduğunu düşündüğümüz kaliteli bir mimariye sahip yapı ortaya çıktı. Bu yıl, 26 işliğin tamamını ortaya çıkarttık. Bu işliklerin hemen kuzeyinde bir gözetleme kulesinin varlığını ve ona çıkan merdivenleri belirledik. Kazılarda 138 sikke bulduk. Bu sikkelerin dışında 42 ok ucu ortaya çıkartıldı. Bu ok uçları farklı karakterde. Biblo tarzında oyuncak tabirini yakıştırdığımız bulgular çıkıyor. Bu da Osmanlı yaşam anlayışında çocuklara verdiği değeri gösteriyor. At, koyun gibi küçük biblo oyuncak seramikleri ortaya çıkıyor.''
-''Belki, hutbenin okunduğu mescidin minaresini bulduk''-
Prof. Dr. Altınsapan, kalenin içindeki zaviye kazısının bittiği yerde yeni bir kazı alanı ortaya çıktığını belirterek, ''Burada bir minare kaidesi olduğunu düşündüğümüz bir kalıntı mevcut. Bu kalıntı bizi epey umutlandırdı. Önümüzdeki sezonda ilk hedefimiz orası olacak. Belki, hutbenin okutulduğu mescidin minaresini bulduk. Önümüzdeki sezon bu netleşecek'' dedi.
Karacahisar Kalesi'nin Osmanlı Beyliği'nin kurulduğu ve Osman Bey'in batılılardan fethettiği ilk kale olduğunu anlatan Prof. Dr. Altınsapan, şöyle devam etti:
''Kazılarda hiç yangın izine rastlamadık. Bu da biz de, 'Osmanlı burayı savaşmadan mı fethetti-' izlenimi uyandırdı. Gelip burayı yakıp yıkmadan teslim almış olabilir. Burayı yağmalasa, yakıp yıksa yangın izlerinin olması gerekir. Yaklaşık bir dönüm yerde yangın izi yok. Bu çok önemli bir bulgu. Savaş dışarıda güçlü geçmiş olabilir. Halka bir zulüm yapılmamış. Osmanlı hoşgörüsünü burada izleyebiliyoruz. Bu, bütün akademisyenler için önemli bir veri olacak. Belki de tekfur kaleyi Osmanlı'ya teslim etti.''
Prof. Dr. Altınsapan, AÜ'nün araştırma fonundan aldıkları destekle kalenin bütün rölevesini lazer tarama yöntemiyle yaptırdıklarını dile getirerek, kaleye çıkan askeri yol dışındaki ikinci yolun açılmasının, kale alanının turizme kazandırılması ve kent insanının kaleyi ulaşması açısından önemli katkı sağlayacağını bildirdi.
Prof. Dr. Altınsapan, katkılarından dolayı AÜ Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın'a, Eskişehir Valiliği'ne ve Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi Müdürü Dursun Çağlar'a, İstanbul 4. Koruma Kurulu'ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi Ahmet Hamdi Bülbül, Kazı Başkan Yardımcısı ve AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeliha Demirel Gökalp, Alan Sorumlusu ve AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Dr. Ali Gerengi, AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Hasan Yılmazyaşar'a ve Mimarlık Bölümü'nden Araştırma Görevlisi İnci Güldoğan'a teşekkür etti.
Yayıncı: Mürsel Çetin
F1etihte Yağma Yok
Osman Bey tarafından 1288'de Bizanslılar'dan fethedilen, 1299'da ilk hutbenin okutularak Osmanlı Beyliği'nin kurulduğu Karacahisar Kalesi'ndeki kazı çalışmalarında, yangın izine rastlanmaması fetih sırasında kalenin yağmalanmadığını ve yakılmadığını kanıtladı.