'Faizler Düşse De Eski Kaldıraç Etkisini Görmemiz Zor

Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO'su Halisdemir:'Faizler düşse de gerek düşen sermaye yeterliliği gerekse de düşen karlılıkları ile eski kaldıraç etkisini görmemiz zor''Bize taze para, yeni kurum ve enstrüman çeşitliliği lazım''İlan edilen Ataşehir'deki merkezin uluslararası nitelikte olması için gereken adımların halen atılmadığını görmekteyiz'.

Ağaoğlu Şirketler Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Önder Halisdemir, 'Faizler düşse de gerek düşen sermaye yeterliliği sebebiyle gerekse de düşen karlılıkları ile eski kaldıraç etkisini görmemiz zor' ifadesini kullandı.'

Halisdemir, İstanbul'a uluslararası bir Finans Merkezi'nin gerekliliğine dair görüşlerini paylaştığı makalesinde, Türkiye'de iş ve aş sağlayacak özel sektör ve kamu projelerinin gerçekleşmesi için en önemli ihtiyacın uygun finansmanın bulunması olduğunu vurguladı.

Bugün Türkiye'nin cazibesini artıracak kamu ve özel sektör projelerinin, kamu maliyesinin dolaylı ve direk mekanizmaları ve bankaların sermaye yeterliliğinden dolayı tükenmekte olan imkanları ile belirli ölçüde gerçekleştirilebildiğine işaret eden Halisdemir, şunları kaydetti:

'Ancak 2023 ve 2035 hedeflerimiz için, orta gelir tuzağına düşmemiz ve genç istihdamı artırmamız için bundan fazlasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizin özkaynak ve tasarrufları ile finansman imkanları dışında başka ulusların zenginlik ve finans imkanlarını çekecek bir merkeze duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. İşte bu ihtiyaç görülerek şevkle yola çıkılan bir finans merkezin oluşturulması için 2009 yılında yasalaşan ve Ataşehir'de yer tahsisi yapılan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesi kullanılmadık bir kapasite olarak karşımızda yükselmektedir.

Böyle bir merkeze duyulan ihtiyaç artık elzem seviyeye gelmiştir. Ancak artık binaların yükselmeye başladığı 2016 yılında bu konu hala 'eğitim şart' tadında ele alınıyor ve kamu/özel kim konuşsa 'finans merkezi' şart diyor. İlan edilen Ataşehir'deki merkezin uluslararası nitelikte olması için gereken adımların halen atılmadığını görmekteyiz. Korkarım ki böyle giderse Ataşehir'deki uluslararası finans merkezimiz geleceği açıklanan yerli kurumlarımızla bizbize herhangi bir güzel ofis bölgesi olacak. Bu doğru düşünülmüş proje hayata geçemeden binalar yerli kurumlarla dolacak ve bu potansiyeli heba edeceğiz.'

-'Bize taze para, yeni kurum ve enstrüman çeşitliliği lazım'

Halisdemir, faizlerin daha da düşmesi gerektiğine dikkati çekerek, 'Ancak düşen faizlerle beklenen doping gelir mi? İşte işin ince noktası burası. Bankaların düşen sermaye yeterlilik oranları ve sistemde mevduatların kredileri geçmesi ile büyük projelerin içinde yaşayacağı derinlikte su kalmamaktadır' ifadesini kullandı.

Bankaların ilave kredi verme imkanlarının bu sebeple azaldığını ifade eden Halisdemir, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Mevcut büyüklüğü çevirebiliyorlar. Halihazırda kredi kompozisyonlarını değiştirerek hareket edebiliyorlar. Bu durumları ile bankalarımızın ülkemizin büyümesine artık kaldıraç etkisi yaratma kabiliyetleri düştü. Düzenlemelerle ilave alan yaratılabilir ancak bu durumda da finansal güçlülükten tavizler söz konusu olabilecektir. Diğer yandan yıllık yüzde 10 seviyelerine düşen özkaynak karlılıkları ile bankaların 1 liralık batığa karşı 30 lira yeni kredi vermeleri gerekiyor bu da yeni projeleri ele alırken kılı kırk yarmalarına yol açıyor.

Şuan konvansiyonel sistemin olanakları bu. Dolayısı ile faizler düşse de gerek düşen sermaye yeterliliği sebebiyle gerekse de düşen karlılıkları ile eski kaldıraç etkisini görmemiz zor. Ancak bir senelik bir pencere sağlayabilirler. Yoğurdu da üfleyerek yemek isteyeceklerdir. Bize taze para, yeni kurum ve enstrüman çeşitliliği lazım. Bu yeni paranın bir kısmı ya ülke içinden henüz bankalara akmamış olanlar tetiklenerek sermaye piyasaları yoluyla gelebilir ki burada gidilecek yol sınırlıdır. Daha çok fonlama kompozisyonu iyileştirici etkisi olabilecektir. Asıl olan ise bizim taze para sermayeyi ve uluslararası kaldıraçları da kullanarak sokmamızdır. Bu ancak finans zanaatkarlarını ülkemize çekme cazibesi yaratarak sürdürülebilir şekilde olur. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'ne yerleşen dünya oyuncuları ülkemizin firmalarını tanımaya ve çalışmaya başladığında gerçekleşebilecektir. Firmalarımız bu sayede fonlama konusunda sınırlı türk finans mutfağı birikim ve çeşitliliği ile değil dünya mutfağının çeşitliliği ve imkanları ile tanışır ve finansal okuryazarlıkları artar.'
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile