Evliya Çelebi ve Katip Çelebi’nin seyahatnamelerinde de adı geçen ve 52 dönümlük arazi üzerinde yer alan Manisa Sarayı, 1403 yılında Sultan II. Murat tarafından inşa ettirildi. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından genişlettirilen saray, Sultan III. Mehmet’ten sonra şehzadelerin İstanbul dışında eğitimi yasaklanınca Manisa Sarayı 18. yüzyıla kadar küçük onarımlarla ayakta tutulmaya çalışıldı. Kurtuluş Savaşı sırasında ahşap kısımları tamamen yanan saraydan günümüze sadece kara planlı kısmi taş ve tuğladan yapılmış Fatih Kulesi kaldı. Yapı farklı zamanlarda onarımlar ve birçok fonksiyonla kullanıldıktan sonra 1 Kasım 1955 tarihinde Maliye Hazinesi tarafından Türkiye Kızılay Cemiyeti Tüzel Kişiliğine verildi.
Kızılay sayesinde yıkılmaktan kurtulan yapı uzun yıllar Kızılay şubesi olarak hizmet verdi. Manisa Sarayı’ndan sağlam ve kullanılabilir durumda kalan tek yapı olarak günümüze kalan yapıda çeşitli değişiklikler olmasına rağmen ana gövdesi sağlam bir şekilde günümüze ulaşmıştır.
Çevresinde bulunan alkollü eğlence mekanları nedeniyle tepki çeken Fatih Kulesi’ne yapılan vefasızlık ise İhlas Haber Ajansı tarafından gündeme getirildi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli miraslarından olan Fatih Kulesi yapılan protokolle Manisa Valiliği tarafından Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Kızılay Manisa Şubesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliği ile restore edilip Saray-ı Amire tanıtım müzesi olarak hizmete açılması hedefleniyor. Yapıtın içinde ayrıca Türk Kızılayı’nda tarihi sürecenin anlatıldığı bir bölüm olması planlanıyor.
"Bakıldığında bir tarihi yapı olarak algılanabilme imkanı ortadan kalkmış"
Manisa Valiliğinde düzenlenen protokol töreninde konuşan Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, kule hakkında bilgi vererek, "Manisa gözle görülür pek çok Osmanlı ve Selçuklu eserini bünyesinde barındırıyor. Şehzadeler şehrini doğrudan doğruya hatırlatacak bir tarihi varlığı ne yazık ki bugüne kadar çok fazla getirememiş. Bunun bir tek istisnası var. Şu andaki Manisa Valiliği binasının da bulunduğu geniş alanda şehzadelerin hem yaşadıkları hem eğitim aldıkları padişahlığa, sultanlığa yetiştirildikleri, aynı zamanda kenti ve çevresini yönettikleri Saray-ı Amire vardı. Osmanlı’nın son zamanlarında Saray-ı Amire terk edildikten sonra ne yazık ki çok fazla günümüze iz kalmamış. Elimizde Saray-ı Amire’den Fatih Kulemiz. Fatih Kulesi her şeyden önce Türk milletinin malı. Sonra Manisalıların malı. Ama ne yazık ki tarihimize, ortak değerlerimize vefasız davrandığımız ve son derece savruk yönetim gösterdiğimiz zaman dilimlerinde her nasıl olduysa milletin ve devletin malı olması gereken bu Saray-ı Amire köşesi yani Fatih Kulesi özel mülkiyete konu olmuş. Tapulanmış ve Allah’a çok şükür ki hiç olmazsa bu özel tapu hepimizin yine ortak değeri olan Kızılay Başkanlığımıza geçmiş. Kızılay Başkanlığımızın tasarrufunda olmakla beraber ne yazık ki bilenlerin, görenlerin rahatsız olduğu ek yapılarla kule boğulmuş, zaman içerisinde deforme olmuş, üzeri sıvanmış, çatısındaki özel imalat ortadan kaldırılmış. Bakıldığında bir tarihi yapı olarak algılanabilme imkanı ortadan kalkmış" dedi.
"Fatih Kulesi aslına uygun eski haline getirilecek"
Yapılan protokol sonrası planlanan restorasyon hakkında bilgi veren Vali Güvençer, "Allah’a çok şükür sağlam, taş bir yapı. Üzeri sıvanmış olmakla beraber aslına çevrilebilecek bir konumda. Manisa’yı bilenlerin ve sevenlerin ortak bir sızısıydı. Ben de göreve başladıktan hemen sonra Fatih Kulesi’nde haberdar oldum. Duyup sonrasında neredeymiş bu kule diye sonra bakmak istediğimde gözlerime inanamadım. O günden bugüne benden önce de bu kuleyi yeniden Manisa’ya mal etmek, Manisa’ya kazandırmak, Manisa’nın değerlerine olan sahiplenme duygusunu somut bir şekilde işaret olarak ortaya koymak isteyen Manisa kamuoyu olarak irade birliği yaparak inşallah Fatih Kulemizi öncelikle restorasyon projesine kavuşturup sonrasında da bu restorasyon projesi çerçevesinde restorasyon imalatı ile Manisa’ya kazandırmayı hedefledik. Bu protokolle Kızılay emaneti olduğu bu yapının kullanımına 10 yıllığına Manisa Valiliğine verecek. Manisa Valiliği bu kullanım hakkını alacak, öncelikle bir restorasyon projesi yaptıracak. Sonrasında bu restorasyon projesi çerçevesinde Fatih Kulesini aslına uygun eski haline getirilecek" ifadelerini kullandı.
Kulenin çevresindeki alkollü mekanlar yıkılacak
Protokol töreninde konuşan Türk Kızılayı Manisa Şube Başkanı Cemal Kahraman ise kulenin çevresinde bulunan ve Kızılay’ın kiracısı olan alkollü mekanların boşaltılacağını söyledi.
Mekanların boşaltıldıktan sonra yıkılarak kulenin çevresinin açılacağını belirten Başkan Kahraman, "Kulenin etrafı da komple açılacaktır. Valimizin, Manisa İl Kültür Turizm Müdürü İbrahim Sudak ve Manisa Vali Yardımcısı Ünal Çakıcı’nın destekleriyle eski haline getirilecektir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından hazırlanan protokol Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından Sorumlu Vali Yardımcısı Ünal Çakıcı, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak ve Türk Kızılayı Manisa Şube Başkanı Cemal Kahraman tarafından imzalandı. Protokol kapsamında önümüzdeki haftalarda Fatih Kulesinin restorasyon çalışmalarıyla ilgili projenin hazırlanarak, restorasyona başlanması hedefleniyor. 10 yıl boyunca Manisa Valiliğine geçecek Fatih Kulesi’nin işletmesini Türk Kızılayı Manisa Şubesi üstlenecek. Yaklaşık 3 yılda tamamlanması planlanan restorasyon sonrası Fatih Kulesi, Saray-ı Amire’nin tanıtılacağı bir müze olarak hizmet verecek.
Fatih'in Emaneti Gün Yüzüne Çıkacak
Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı’nın Anadolu’da yaptırdığı en önemli tarihi mekan olduğu belirtilen Saray-ı Amire’den (Manisa Sarayı) günümüze kadar tek ulaşabilen yapı olan Fatih Kulesi, düzenlenen protokolle yeniden restore edilecek. İhlas Haber Ajansı tarafından gündeme getirilen kulenin etrafındaki alkollü eğlence mekanları da yıkılarak kule aslına uygun bir şekilde gün yüzüne çıkarılacak.