Felaketin İzlerini Sildiler

17 Ağustos Marmara depreminin izlerini silmeye çalışan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, son 8 yılda, altyapı ve üstyapı, kentsel dönüşüm ile ulaşım konusunda çok önemli projeleri hayata geçirdi.

Konut, iş yeri ve yeşil alanların her bölgede doğru olarak belirlenmesi amacıyla köyler dahil Kocaeli sınırlarındaki her metrekarenin planı çıkartılarak, kurulan uydu sistemiyle kaçak yapılara anında müdahale edildi.Depremle tamamen biten kentin altyapısı ise 2004 yılından bu yana yapılan 2 bin 634 kilometre içme suyu, bin 716 kilometre kanalizasyon ve 234 kilometre yağmur suyu hattı ile yeniden ayağa kaldırıldı.Ulaşım konusunda da büyük projelerin uygulamaya konulduğu Kocaeli`de, özellikle petrol ürünlerinin işlendiği Körfez ilçesinde afet kaçış yolu ile kuzey ve güney yan yolları hayata geçirildi.Şehir trafiğini rahatlatacak alternatif yollar ve olası bir afet durumunda merkezden çıkışı kolaylaştıracak kuzey-güney yönündeki yolların artırılmasıyla 17 Ağustos`ta yaşanan olumsuzlukların önüne geçilmesi amaçlandı.Son 8 yılda arasında acil afet kaçış yollarının bulunduğu alternatif yollar ile kentsel dönüşüm çalışmaları için 295 milyon TL`ye 5 milyon metrekare alanı kamulaştıran Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 2 bin 177 ev ve iş yerinin yıkımı gerçekleştirdi.Bunlarla birlikte kentte ağır hasarlı raporu verilen 80 bina yıkılırken, kent merkezinde ağır hasarlı olup da yıkılması gereken sadece 2 bina kaldı. Ağır hasar raporu olan 3 binayla ilgili de yargı sürecinin devam ettiği bildirildi.Bu arada, ağır hasarlı olduğu için yıkılması gereken kentin ilçe ve köylerindeki 52 yapının ise bugüne kadar çeşitli sebeplerle yıkımının gerçekleştirilemediği öğrenildi.Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Ağustos`ta enkazda kalarak yaralanan kardeşinin Kocaeli`deki hastanelerde yer olmadığından Bursa`ya götürülmek istediğini ancak Gölcük`ün içinden geçemediğini hatırlattı.Gölcük`e girdiğinde eli sopalı gençlerin trafiği yönettiğini ve Bursa`ya geçişin imkansız olduğunu gördüğünü vurgulayan Karaosmanoğlu, bunun üzerine arkadaki dağ köylerinin yollarından Bursa`ya ulaştıklarını 1,5 saatlik yolu, 3,5 saatte gidebildiklerini vurguladı

-Afet sırasında yolun önemi- Bunun da acil afet kaçış yolları ile alternatif yollarının önemini gösteren güzel bir örnek olduğunu dile getiren Karaosmanoğlu, kendilerinin ise büyük yatırımlarla alternatif yollar ile acil afet kaçış yolları oluşturduklarını söyledi.17 Ağustos Marmara depreminde Kocaeli`deki binaların 4`te 1`inin yıkıldığını ya da ağır hasar aldığını vurgulayan Karaosmanoğlu, şöyle devam etti: ``Yıkılanlar zaten insanlara mezar oldu. Binanın yıkılmaması çok önemli depremde. Binaların yıkılmaması konusunda belediyelere çok önemli görevler düşüyor. Biz de bu konuda çok önemli yenilikler yaptık. Tüm kenti planladık. Kocaeli`de 1 metrekare, köyler de dahil plansız yer bırakmadık. Artık Kocaeli`de kontrolsüz, plansız yapı stokuna kesinlikle müsaade etmiyoruz. Bu konuda kesin kararlıyız. Depremden sonraki bütün bina stokları deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılıyor ve depreme dayanıklı. Binalarınızı Japon nasıl yapıyorsa biz de öyle yapıyoruz. Aklın yolu birdir. 20-30 yıl sonra için bütün sosyal donatıları ile yerleşim alanı oluşturuyoruz. Sadece betonarme bina yapmıyoruz. Çevresi, bahçesi, otoparkı, hastanesi, sağlık ocağı ile bütün sosyal donatıları ile birlikte bölgelere yerleşim alanları oluşturuyoruz.`` -20 bin konut yaptılar- Karaosmanoğlu, hem estetik hem depreme dayanıklı, hem de çevre koşullarına uygun, sağlıklı, insanı mutlu eden, insana güven veren yeni toplu konutlarla modern yaşam alanları oluşturduklarını kaydetti.``Artık Kocaeli yeni yapı stoku ile depreme daha hazır örnek bir şehir haline geldi`` diyen Karaosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Hala problemli binalarımız var. Hala davalık binalar var, çözemediğimiz konular var ama bunlar az. Bizim depremi gören eski yüksek binalar ile ilgili endişelerimiz ve planlarımız var. Ağır hasar görmüş binaların sahipleri yıkılmasını istemediğinden davalar açıyor. Binanın ağır hasarlı olmadığına dair yeni raporlar alıyor. Bu konunun peşini bırakmayacağız. Bunları en kısa zamanda çözüme kavuşturacağız.Son 8 yılda ayrıca TOKİ ile kentsel dönüşüm çalışmaları sonucu 20 bin konut yaptık. Şu anda da hem Kentkonut, hem TOKİ hem de şahıslar konut yapmaya devam ediyor. Bundan sonra kentsel dönüşüm çalışmalarımız sürecek.`` -Yer hareketleri izleniyor- Şu an Kocaeli`nin bütün önemli merkezlerinde deprem ve yer hareketlerini kontrol eden ve kayıt altına alan cihazlar olduğunu vurgulayan Karaosmanoğlu, şunları söyledi: ``13 ivme ölçer cihazımız tek bir merkeze bağlı ve alınan verileri üniversitelerimizle de paylaşıyoruz bilimsel olarak... Hem de bilime hem teknolojiye bu anlamda yardımcı oluyoruz. TÜBİTAK-MAM işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz projeyle Kocaeli sınırları içerisindeki deprem risk ve tehlikelerini belirledik, ağır hasarlı bölgeleri tespit ettik. Bu çalışmamız Kocaeli Afet Koordinasyon Merkezi ve Deprem Master Planı`na altyapı oluşturdu. Deprem Master Planı TÜBİTAK ve üniversitelerle yapılmak üzere programa alındı. Kocaeli Fay Etkinliği Araştırma Projesi ile de fay haritasından faylar ve özellikleri dikkate alınarak yapılaşma ve sağlıklı imar planı hazırladık.`` -Deprem bilincinin önemi- İbrahim Karaosmanoğlu, 17 Ağustos Marmara depreminde devletin ve yerel yönetimlerin yetersiz kaldığını, afet sırasında görülen olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için de gereken tedbirleri aldıklarını kaydetti.Altyapı, üst yapı ve kentsel dönüşüm çalışmaları yanında toplumda deprem bilincinin artması için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Karaosmanoğlu, Sekapark`ta kurulan Deprem Simülasyon Merkezi`de öğrencilere ve vatandaşlara deprem anını yaşatarak, deprem sırasında yapmaları gerekenlerin anlatıldığını söyledi.Karaosmanoğlu, ilköğretim öğrencilerine de deprem esnasında yapması gerekenleri anlatmak için hazırladıkları ``Kıpırdayan Dünya`` adlı tiyatro oyununu bugüne kadar 45 okulda 20 bin öğrencinin izlediğini sözlerin ekledi

-Gölcük Belediye Başkanı Ellibeş Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, ``Gölcük, depremden sonra yapılan çalışmalarla tamamen değişmiş altyapısı, binaları, sahili ve parklarıyla yeniden geçmişi aratmayacak günlerine kavuştu`` dedi.Ellibeş, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depreme ilçe halkının hazırlıksız yakalandığını söyledi.17 Ağustos Marmara Depremi`nin üzerinden tam 12 yıl geçtiğini ifade eden Ellibeş, ``O günleri unutmamız mümkün değil. Depremde yaklaşık 6 bin 500 vatandaşımız şehit oldu. Bir o kadar da yaralanan veya sakat kalan var`` dedi.Depremde yaşanan acıları unutmadıklarını ve unutmayacaklarını, ancak geleceğin geride kalanlar için daha güzel, sağlıklı ve umutlu olması gerektiğini anlatan Ellibeş, şöyle devam etti: ``Bu anlayış ve düşünceyle vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya çalıştık. Asrın felaketi sonucu kaybettiğimiz tüm deprem şehitlerimize Allah`tan rahmet geride kalanlara başsağlığı ve sabır diliyorum. 17 Ağustos depreminde Gölcük`te, 12 bin 500 civarında bağımsız mesken ve 3 bin civarında iş yeri yıkıldı. 10 bin civarında binamızda da az veya orta hasar meydana geldi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığımızın yetki verdiği firmalar, ilçemizdeki yaklaşık 3 bin 500, 4 bin orta hasarlı binada güçlendirme çalışması yaptı. Güçlendirilmesi yapılan binalarda insanlarımız yaşamlarını sürdürüyorlar. Gölcük, depremden sonra yapılan çalışmalarla tamamen değişmiş altyapısı, binaları, sahili ve parklarıyla yeniden geçmişi aratmayacak günlerine kavuştu.`` -``Talep edenlere, ruhsat vermeye başladık``- Mehmet Ellibeş, depremi yaşayan insanlar olarak gelecek günleri ve yarınları şekillendirmek amacıyla dersler aldıklarını, ilçe genelinde yapılan zemin etütleri sonucunda da yeni bir planlama sürecine girdiklerini vurguladı.Bu planlar doğrultusunda inşaat ruhsatı talep edenlere, ruhsat vermeye başladıklarını vurgulayan Ellibeş, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Yapı denetim bürolarıyla birlikte belediye ekiplerimiz ortak çalışarak inşatları yapım süresinde denetleniyor. Deprem yönetmeliği gereği bütün koşullar aranarak binaların yapılmasına izin veriliyor. Şu an itibariyle ilçemizde inşaat yönetmeliklerine uyuluyor. İlçede yapılan inşaatlara kat olarak bir sınırlama getirdik. Depremden önce Gölcük`te, 9 kata kadar inşaat yapma izni verilmiş. Yeni yapılan inşatlarda kat sayısının 3`ten fazla olmasına izin vermiyoruz. İlçemizi gezerseniz depremde hasar görmeyen yada güçlendirilmiş binaların yüksek katlı olduklarını görebilirsiniz. Bu binaların bitişiğine yapılan 3 katlı binalar da uygun gözükmüyor. İmkanlarımız sınırlı olmasaydı ve zamanında çok katlı binalardan kat indirimi yapılabilseydik bu acıları yaşamamış olurduk.`` -``Enkaz kaldırma çalışmaları yaklaşık 6 ay sürmüştü``- Ellibeş, depremden sonra oluşan enkaz kaldırma çalışmalarının yaklaşık 6 ay sürdüğünü, diğer illerden ilçeye getirilen iş makineleriyle çalışmaların yapıldığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: ``O dönemde olabilecek en kısa sürede enkazların kaldırılması amaçlanmıştı. Enkazlar kaldırılarak Gölcük temizlendi. Deprem sonrasında bir kısım insanlarımızın cesetleri bulunamadı. Meçhul olarak kayıtlara geçti. O zamanlarda toplu olarak yaşamını yitirenler defnedildiğinden tek tek isimlerin ayrıştırılması yapılamadı. Bunun için bulunamadı gibi gözüken bazı vatandaşlarımızın mezarları açılarak, yakınları tarafından teşhis edilerek kimlikleri belirlendi. O dönem yapılan çalışmalarda ulaşılamayan deprem şehitlerimiz de var.``
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile