İlk yarıda dört, ikinci yarı da iki çok uygun pozisyonu kaleye vurmak yerine dışarı gönderen Gökhan Gönül, Dia, Alex ve Niang bir anlamda maçın kaderini ve sonucunu belirleyen adamlar oldular. Bu üç oyuncu rakip kalecilerle burun buruna ve karşı karşıya kaldıkları pozisyonlarda kaçırdılar golleri; ancak maç sonunda Fenerbahçe taraftarı Aykut Kocaman’ı istifaya davet etti.
Aykut Kocaman’ın maçın beraber sonuçlanmasında etkisi var mıydı?
Fenerbahçe Beşiktaş maçı FOTO GALERİ
Maça her iki takım da önceden konuştuğumuz kadrolarla ve dizilişle çıktılar. Beklenen, Beşiktaş orta sahası ile birlikte Fenerbahçe sahasına yığılacak defans hattı da ileri çıkacaktı. Fenerbahçe’nin golüne kadar o defans Aurelio’nun da geride kalması nedeniyle kendi kalesine yakın oynamaya gayret etti. Ancak erken gol bir anda öngörümüzü doğrular nitelikte bir oyuna dönüştürdü karşılaşmayı; bu Fenerbahçe’ye daha fazla pozisyon sağladı. Önce Gökhan Gönül boş kale yerine topu kafayla dışarı attı; sonra da yukarıda ismini saydığımız futbolcular teker teker sahne aldı.
Fenerbahçe 1-1 Beşiktaş maçı özeti ve gollerini buradan izleyin
Alex’in sahada kaldığı ana kadar maçın genel havası bu şekildeydi ve Fenerbahçeli futbolcular 85. dakikaya gelmeden çoktan işi bitirmeleri gerekiyordu. Ancak yapamadılar, beceremediler. Farkı arttırmak yerine onu korumak içgüdüsü her dakika biraz daha ağırlık kazandı.
Açıkçası bugün bir kere daha görüldü ki Aykut Kocaman ile sahadaki on bir arasında ciddi bir bağlantı, iletişim kopukluğu var. Teknik adam bu karşılaşmada riske girmedi. Futbolcular(!) da dahil olmak üzere hemen bütün Fenerbahçelilerin gönüllerine göre bir oyuncu seçimi ve dizilişle çıktı sahaya. Bu taktik kurgu zaten takımlar sahaya çıkmadan 1-0 öne geçiriyordu Fenerbahçe’yi, öyle de oldu. Ne zaman Aykut Hoca bir şeyler değiştirmeye çalıştı bu sahaya yansıdı. Emre-Özer değişikliği temelde hücuma dönüktü. Olmadı. Ne Özer ne Mehmet Topuz futbol adına olumlu hareketler yapamadılar. Mehmet Topuz kayboldu; Özer ise çok uygun durumda ve işi bitirecek kanat akınlarını değerlendiremedi. Mehmet Topuz’un Fenerbahçe golü öncesindeki o başarısız kafa vuruşunun da golün görüntüsü ve etkisi altında kaybolduğunun da altını çizmek istiyorum.
Maçın ilerleyen bölümlerinde Fenerbahçe teknik direktörü futbolcusunun arzusuna boyun eğdi. Cristian’ın alınması teknik, taktik ve futbol açısında teslimiyetin ifadesiydi. Bu anlamda önce Fenerbahçeli oyuncular sonra da Aykut Kocaman beraberliğe davetiye çıkardı. Oysa Alex-Stoch tercihi belki de oyunun son on beş dakikasında Fenerbahçe’yi Beşiktaş yarı sahasına daha fazla taşıyabilirdi.
Fenerbahçeli oyuncuların Guti-Quaresma ikilisine bir dakika içinde iki defa üst üste kornerden aynı taktiği denemesine; Quaresma’ya üç adet yarım vole vurmasına izin vermiş olmasına hayret etmemek mümkün değildir.
Yine bir milli takım kalecisinin yoktan bir penaltı yaratmasına söylenecek çok şey vardır. Volkan bu hareketleri bundan dört sene önce daha tecrübesizken yapıyordu. O zamanlar anlamak mümkündü ancak bu penaltıyı böylesine önemli bir maçta yapıyorsa gerçekten ilginçtir.
Bütün bunları alt alta topladığımızda Aykut Kocaman’ı istifaya davet etmek hem büyük bir haksızlık hem de o tribünleri dolduran futbolseverlerin futbolla ilgileri olmadığının önemli bir göstergesi olsa gerektir.
Beşiktaş cephesinde farklı bir şey yok. Çok teknik ayaklara sahip olmalarına karşın kırılgan bir takım görüntüsündeydi Beşiktaş. Guti ve Quaresma oyunun genel bölümlerinde (duran top organizasyonları hariç) fazla etkili olamadılar. Bu iki oyuncu Beşiktaş’ın güçlü takımlara karşı oynadıkları maçlarda hep yumuşak bölge olacaklarmış gibi bir mesaj verdiler.
Schuster’in taktik kurgusunun ne kadar riskli olduğunu derbide bir kere daha gördük. Maçın berabere bitmesinde Beşiktaş’ın ve kenar yönetiminin katkısı tartışmaya açıktır. Durum böyle olunca da ilerleyen günlerde Guti ile Quaresma’nın aynı anda oynayıp oynayamayacağı tartışmasının artacağını tahmin ediyorum.
Bu geçen sene Rijkaard’ın Fenerbahçe maçına kadar çok fazla sırıtmayan ancak o maçla birlikte ortaya çıkan zafiyetine çok benziyor. Ancak futbolun garip cilvelerinden bir tanesi olacak Fenerbahçe rakip Galatasaray olunca farka gidiyor, Beşiktaş’a karşıysa eli kolu bağlanıyor. Nasıl Galatasaraylılar bunu kabullenmişse Fenerbahçelilerin de kaderlerine razı olması gerekiyor sanırım.
Beşiktaş’ın bu derbiden puan almış olması kuşkusuz Schuster’in kafasındaki şablonun değiştirilmesi sürecini erteleyecektir. Ancak bu dizilişin ciddi riskler taşıyor olduğunun ilk ciddi sinyallerini almış olduk.
Schuster’in sağ kanatta Ekrem’in sakatlanmasından sonra sahaya İbrahim Üzülmez’i sürmesini futbolumuz adına büyük bir çaresizlik olarak değerlendiriyorum. Geçen hafta Aykut Hoca hadi stoperlerini evde unuttu, ya Schuster ne yaptı? Kulübede oturan futbolcusuna güvenmediğinin mesajını verdi.
Nobre çok koşuyor ve mücadele ediyor olabilir ancak sonuca katkısının olmadığını Schuster gibi bir teknik adamın nasıl göremediğini de ilgiyle takip ediyoruz. Bobo’nun nasıl etkili bir santrafor olduğu özellikle de Fenerbahçe derbilerine damgasını vurduğunu hiç mi kendisine söylemediler?
Bu sonucun her iki takımın da işine yaramayacağı çok açıktır. Fenerbahçe’nin kaynayan kazanına bir odun daha atılmıştır.
Son sözü hakem Cüneyt Çakır için sarf edelim.
Öncelikle sahadaki hiçbir futbolcunun hakemlere bir gram saygısının ve inancının olmadığını gördük. Yerlisi yabancısı hakeme öyle yükleniyor ki insan acıyor. Ancak bu biraz da o hakemden kaynaklanıyor. Cüneyt Çakır buna izin veriyor. Durum böyle olunca da hakemliği, verdiği kararları sorgulanır oluyor. Cüneyt Hoca yurtdışında iyi maçlar yönetiyor olabilir ancak Türkiye’deki derbileri kaldıramıyor. FIFA hakemliği tartışılır.
Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Beşiktaş Teknik Direktörü Berd Schuster, maç içinde iki takımın da iyi ve kötü anlarının olduğunu belirterek, "Maçı tam lehimize çevirebilecekken sıkıntılar yaşadık, bu nedenle de beraberliğin iyi olduğunu düşünüyorum. Mutlu olduğumu söyleyebilirim" dedi.
Maça çok iyi başladıklarını ifade eden Schuster, "Ancak 25 ile 45. dakikalar arasında oyun düzenimizi kaybettik. Futbolcularım olmaları gereken yerde değil, olmamaları gereken yerlerdeydi. Çok büyük hata yaptık, ikinci golü de yiyebilirdik. Bu böyle bir takımın yapmaması gereken bir hataydı. Ama ikinci yarıda bunu düzelttik" diye konuştu.
Savunmayı ileride kuran oyun sistemini sürdürüp sürdürmeyeceği sorusuna Schuster, "Lig yarışında puan kayıpları, yenilgiler olabilir. Puan kaybettik diye sistemi değiştirmenin bir anlamı yok" yanıtını verdi.
Ekrem'in sakatlığında sol ayaklı İbrahim Üzülmez'i neden savunmanın sağına aldığının sorulması üzerine Schuster, "Oyuna Ersan'ı da alabilirdik, ama ben İbrahim Toraman'ın stoper mevkisinde oynamasını istiyordum. Tecrübeli bir futbolcuydu. O an çok hızlı karar vermeliydiniz, bizim kararımız buydu" ifadelerini kullandı.
Necip'in yerine Aurelio'yu neden oynattığı sorusuna da Alman çalıştırıcı, "Aurelio tecrübesi nedeniyle oynadı. Necip'ten memnunuz ve bundan sonra da ondan yararlanacağız. Ama bu maçlar kolay değil ve bazı futbolcuların deneyimlerinden yararlanmalıyız" cevabını verdi.
Nihat'ın formsuzluğuyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de Schuster, "Biz gerektiği kadar güveni vermeye çalışıyoruz. Nihat daha iyi şeyler yapabilir. Ama bugün oynadığı yer her zaman görev aldığı yer değildi" yorumunu yaptı.
Siyah-beyazlı savunma oyuncusu Tomas Zapotocny derbi maçın özellikle ikinci yarısında iyi oynadıklarını ifade ederek, "İkinci yarıda Fenerbahçe hep savunmada kaldı. Guti'nin penaltısı ile bir puanı aldık. Bence hak ettiğimiz bir puandı" şeklinde konuştu.
İlk yarıda Fenerbahçe'nin kendilerine göre daha iyi oynadığını belirten Çek futbolcu, şöyle devam etti:
"Bunun sebebi de bizdik. Hücuma çıkarken basit toplar kaybettik ve rakip hızlı paslarla atağa çıktı. Niang, Dia gibi hızlı forvetlere karşı gol yemememiz şanstı. Ancak ikinci yarıda biz daha iyiydik. Beraberlik bence oyunun hakkıydı."
Zapotocny, oynadıkları sistemle ilgili bir soruya, "Daha önce oynamamış takımların bu sistemle oynaması kolay değil. İtalya'da biz bu sistemde oynuyorduk. Guti, Aurelio, Quaresma gibi yeni transferleri olan iyi bir takımız. Yeni bir sistemle oynuyoruz ve alışmak zaman alıyor. En az bir 5-6 ay takımın beraber oynaması lazım ki bu şekilde oynamaya alışılsın. Takımımıza inanıyorum, çok kaliteli oyuncularımız var. Bence kimi maçlarda sıkıntılı görünse de sistemimiz yavaş yavaş oturacak" cevabını verdi.
Niang ile ilgili bir soru üzerine Zapotocny, "Niang'ı yakından tanıyordum. İbrahim Toraman ile hafta içinde konuştuk, antrenmanlarda hazırlandık. Kötü savunmadığımızı düşünüyorum. Yapacağı koşuları ve pas alabileceği alanları kapadık. Bu kadar iyi forvetten tek gol yemenin başarı olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Hakan sakatlandıktan sonra oyuna giren genç kaleci Cenk ise öncelikle Hakan Arıkan'ın durumuna değinerek, "Futbolda kazanırsınız veya kaybedersiniz ama insan sağlığı daha önemli. Hakan ağabey kafasından travma geçirdi. İnşallah bir şeyi yoktur" dedi.
Derbi maçta özellikle ikinci yarıda baskılı oynayan tarafın kendileri olduğunu anlatan Cenk, "Bence yenemediğiniz takdirde, rakip sahada oynuyorsanız yenilmemeniz de iyidir" ifadelerini kullandı.
Cenk, oynadıkları sistemle ilgili olarak da, "Hocamız genelde benden önde oynamamı istiyor. Ben de temkinli olup konsantre bir şekilde hocamızın sistemini uygulamaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
AYKUT KOCAMAN: "NEREYE DOĞRU GİTTİĞİMİZİ, NELERİ DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİZİ VEYA DÖNÜŞTÜRECEĞİMİZİ ZAMAN GÖSTERECEK"
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, 5 maçlık bölümde 7 puan kazanıp aynı zamanda 8 puan yitirdiklerini hatırlatarak, "5 maçta 7 puanlık bir durum, istediğim bir durum değil. Hiçbir Fenerbahçeli'nin istediği bir durum olduğunu sanmıyorum. Diğer taraftan da 8 puan yitirmişiz. Bazı şeyleri zaman gösterecek. Nereye doğru gittiğimizi, neleri değiştirebileceğimizi veya dönüştüreceğimizi zaman gösterecek" dedi.
Beşiktaş'ın son haftalardaki başarılı sonuçlar ve moraliyle ilk 15 dakika da özgüvenini sahaya iyi yansıttığını ifade eden Kocaman, "En büyük amacımız oyunu rakip alana götürmekti. Rakibin tecrübeli oyuncuları, arkasındaki moral rüzgarı, bununla beraber biraz da futbol kurallarını zorlayan sertlikleri vardı. Cüneyt Çakır'ın bu konuda kendisini görmesi lazım. Seyircimizin de desteği ve istekli halimizle oyunu rakip sahaya itmeye başladık. Golden sonra esas oyun başladı, çok önemli pozisyonlar üretmeyi
başardık, becerikli ve yetenekliydik. Bütün maç boyunca bir tanenin dışında gole çevirecek üretkenliği sağlayamadık. Bu tip maçlarda özellikle oyunun gelişimleri hep böyle oluyor. Öne geçen taraf mümkün olduğu kadar bir ayağı geriye doğru gitme hissediyor. Maç bu şekilde ikinci yarıda cereyan etti. İkinci yarıda da önemli pozisyonlar yakaladık. Maçı iki farka götüremediğiniz zaman Beşiktaş'ın maça tutunacağı belliydi. Penaltı golüyle beraberlik istemediğimiz sonuçtu. Esas olan durdurabilmek ve tekrar
pozisyonlar üretmekti. Bunu başardık ama bulduğumuz 6-7 pozisyonu değerlendiremedik" diye konuştu.
Emre'yi ikinci yarıya başlarken sakatlığı nedeniyle oyundan çıkardığını anlatan Aykut Kocaman, Stoch tercihi konusunda da şöyle konuştu:
"Sahaya çıkan oyuncu grubunun oynadığı oyundan hem de özellikle istekli hallerinden şikayet etmiyorum. Şikayet ettiğimiz tek şey, özellikle pozisyonları değerlendirmede sorunumuz olmasıdır. Tercihler doğruydu. Yanlış bir şey yok. Sonuç üzerinden hareket edersek her şey yanlış sonuç olumsuz olduğunda."
Kocaman, Stoch kararında biraz da yabancı kısıtlamasının etkili olduğunu belirterek, "Kısıtlama olmasaydı Stoch'un sahada olma ihtimali, kesin konuşmak istemiyorum ama biraz daha artardı" dedi.
Alex'in tam anlamıyla performansını ortaya koyamamasının sakatlık veya hastalık gibi bir nedeni olup olmadığı sorusuna ise Aykut Kocaman, "Maçtan evvel eşinin bir problemi olduğunu biliyorum. Ama fiziksel olarak onun rahatsızlığı bildiğim kadarıyla yoktu" yanıtını verdi.
Sarı-lacivertli ekibin, geride kalan haftalara bakıldığında çok farklı performanslar sergilediği ifade edilerek yöneltilen bir soru üzerine Kocaman, "Şikayet ettiğim şeylerden bir tanesi. bir futbol adamı olarak takıma baktığımda en çok kafamı meşgul eden şeylerden birisi özellikle bu halimiz. Takımla ilgili istediğim şey, biraz daha tahmin edilebilir olması" ifadelerini kullandı.
Hakem Cüneyt Çakır'ın sonuç üzerinde ne derece etkili olduğu sorusuna ise Kocaman şöyle yanıt verdi:
"Hakem yorumu yapmaya gerek yok. Ben sadece ince bir tarafını söyledim. Çok formda olduğu söylenemezdi, zaman zaman ipin ucunu kaçırdı. Bu da ağırlık olarak rakibin lehine oldu. Art niyet aramıyorum. Biraz daha oyunu kontrol edebilirdi. Futbolun özellikle seyir kalitesi biraz daha artabilirdi."
Sarı-lacivertli kaleci Volkan Demirel yaptığı açıklamada karşılaşmanın hakemi Cüneyt Çakır'ı eleştirerek, "Maçın hakeminin yönetimini beğenmedim. Maçın içinde tedavi olurken, bana 'Bir daha izin vermem' dedi. Maçı çok kötü yönetti. Penaltı, penaltı olabilir ama maç boyunca faul kararlarında hep Beşiktaş'tan yana karar verdi. Nasıl bir hakem olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin en iyi hakemine yakışmadığını düşünüyorum" şeklinde görüş belirtti.
Yakaladıkları pozisyonları değerlendiremediklerini kaydede Volkan Demirel, "İyi oynadık. Yakaladığımız pozisyonlar vardı. Bunları değerlendiremedik, değerlendirebilseydik daha farklı olacaktı. Attığımız golden sonra biraz daha sahamıza çekildik. Aralara paslar attılar ve böyle bir pozisyondan sonra penaltı oldu. Penaltı pozisyonunda dengesiz çıktım Bobo'nun da ustaca öğrendiği, kendini yere atma özelliğinden sonra hakem penaltı verdi. Penaltı vuruşunu kurtarabildirdim. Köşeyi bildim ama sert vurdu.
Berabere kaldık kazanmak istiyorduk. Oynadığımız futbol ve seyircimiz çok güzeldi. Arkadaşlarımı oynadıkları futboldan dolayı tebrik ediyorum. Yaptığım hatadan dolayı da özür diliyorum. Yakaladığımız pozisyonları atsaydık gece daha güzel olacaktı" dedi.
Fenerbahçeli oyuncu Selçuk Şahin, Beşiktaş önünde özellikle ilk yarıda farkı artıracak net pozisyonlar yakaladıklarını, daha sonra ister istemez geriye yaslandıklarını ve son dakikalardaki şanssız bir penaltıyla maçı berabere tamamladıklarını söyleyerek, "Ayağa kalkmamız için güzel bir fırsattı. İlk yarıda net pozisyonlar yakaladık. Farkı ikiye çıkarsak ikinci yarıya daha rahat çıkabilirdik. Moral anlamında düşük olduğunuz zamanlarda önde de olunca ister istemez geriye yaslanabiliyorsunuz. Son dakikalara
kadar da skoru korumayı başardık ama şanssız bir penaltıyla berabere kaldık. Yenilmemek de güzel ama burada bütün maçları kazanabilecek bir takımız" şeklinde konuştu.
Spor Toto Süper Lig'de sezonun ilk derbisinde Beşiktaş ile 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, taraftarında düş kırıklığı yarattı.
Siyah-beyazlı ekip karşısında 26. dakikada Niang'ın attığı golle 1-0'lık üstünlük yakalayan 86. dakikaya kadar bu üstünlüğünü koruyan sarı-lacivertli ekip, bu dakikada kalesinde penaltıdan gördüğü golle sahadan beraberlikle ayrıldı.
Avrupa kupalarından elenerek kötü bir giriş yaptığı sezonun ilk 4 haftasında ligde 2'şer galibiyet ve mağlubiyet alan, son olarak geçen hafta Kayserispor deplasmanından 2-0'lık mağlubiyetle dönen sarı-lacivertliler, seyircisinin önünde dönüm maçı olarak görülen mücadelede 3 puana çok yaklaşmışken, galibiyet fırsatını değerlendiremedi.
Beşiktaş karşısında özellikle ilk yarıda olmak üzere çok sayıda gol fırsatını da değerlendiremeyen sarı-lacivertli ekip, kaçırdığı pozisyonları adeta aradı.
Sarı-lacivertliler, penaltıya kadar kalesinde yaşadığı ciddi tehlikeleri ise savunmasının ve kaleci Volkan'ın yerinde müdahaleleriyle savuşturdu.
Lige Kadıköy'de Medical Park Antalyaspor karşısında aldığı 4-0'lık galibiyetle başlayan Fenerbahçe, ardından deplasmanda Trabzonspor'a 3-2 yenilmekten kurtulamadı. Ligin 3. haftasında yine Kadıköy'de Manisaspor'u 4-2 ile geçen sarı-lacivertliler, geçen hafta ise Kayserispor deplasmanından 2-0'lık mağlubiyetle dönmüştü.
Spor Toto Süper Lig'de çıktığı 5 maçta 2'şer galibiyet ve mağlubiyet alan sarı-laciverliler, bu sezon ilk beraberliğini ise derbi mücadelesinde yaşadı. Sarı-lacivertlilerin yitirdiği puan bu beraberlikle 5. haftada 8 oldu.
-TRİBÜNLERDEKİ SEVİNÇ ÜZÜNTÜYE DÖNDÜ-
Sarı-lacivertli ekibin 86. dakikada yediği penaltı golüyle 1-1 berabere kaldığı Beşiktaş maçının son bölümleri sarı-lacivertli taraftarlar için üzüntüyle doldu.
Fenerbahçe'nin 26. dakikada attığı golle büyük bir sevinç yaşayan, ve ilerleyen dakikalarda yakalanan pozisyonlarda 2. golü bekleyen coşkulu taraftarların bu sevinci, 86. dakikada gelen penaltı golüyle üzüntüye dönüştü.
-NİANG 3. GOLÜNÜ ATTI-
Fenerbahçe'nin bu sezon kadrosuna kattığı forvet oyuncusu Mamadou Niang, sarı-lacivertli formayla ligde 3. golünü attı.
Sarı-lacivertli ekibin, ligin 3. haftasında Kadıköy'de Manisaspor'u 4-2 yendiği seyircisiz maçta 2 gol atan Niang, sarı-lacivertli formayla çıktığı ilk derbi mücadelesinde takımı adına önemli bir gole imza atıysa da bu gol galibiyet için yetmedi.
-İLK YARIYA 7 DAKİKA UZATMA-
Karşılaşmanın hakemi Cüneyt Çakır, ilk yarıda sakatlıklar nedeniyle yaşanan duraksamalardan dolayı 7 dakika uzatma süresi verdi.
İki takım kalecilerinin ilk 45 dakikada yaşadıkları sakatlıklar nedeniyle oyun da duraksamalar yaşandı.
-KARŞILAŞMA GERGİN GEÇTİ-
Maç boyunca iki takım futbolcuları arasında sık sık gergin anlar yaşandı.
Futbolcular arasında yaşanan gergin anları zaman zaman maçın hakemi Cüneyt Çakır araya girerek önlemeye çalışırken, zaman zaman da futbolcular ortamı sakinleştirdi.
Karşılaşmanın hakemi iki takımın da 3'er futbolcusuna sarı kartını çıkardı.
-DİĞER NOTLAR-
-Fenerbahçe'de maça ilk 11'de başlayan Emre Belözoğlu, ikinci yarı başlarken yerini Özer Hurmacı'ya bıraktı. Emre'nin ilk yarıda yaşadığı sakatlıktan dolayı oyundan alındığı öğrenildi.
-Fenerbahçe kaptanı Alex De Souza, 77. dakikada oyundan alınırken, alkışlarla oyun alanından ayrıldı. Teknik direktör Aykut Kocaman, savunma direncini artırmak için Alex'in yerine Cristian'ı oyuna dahil etti.
-Fenerbahçe'ye geçen sezonun ikinci yarısında transfer olan Gökhan Ünal 88. dakikada oyuna dahil olarak ilk kez Beşiktaş'a karşı forma giydi.
-Fenerbahçeli taraftarlar oyundan alınışı sırasında eski futbolcuları, Beşiktaşlı Aurelio'yu protesto etti.
-Fenerbahçe'nin milli kalecisi Volkan, maçın ilk dakikalarında dizinden sakatlık geçirdi. Tedavi sonrası maça devam eden Volkan, ikinci yarıda da bir süre tedavi gördü.
Fenerbahçe 1-1 Beşiktaş maçı özeti ve gollerini buradan izleyin
Fenerbahçe Beşiktaş ile Kadiköy'de 1-1 berabere kaldı. Fenerbahçe Beşiktaş maçı özeti izle. Fenerabahçe Beşiktaş maçı golleri izle.Fenerbahçe Beşiktaş maçı geniş özeti ve gollerini buradan izle. İşte Fenerbahçe Beşiktaş maçı tüm kareleri.