Festivalin İkinci Günü Hasankeyf’teki Etkinliklerle Devam Etti

Festivalin İkinci Günü Hasankeyf’teki Etkinliklerle Devam Etti

Batman Belediyesi tarafından düzenlenen 9. Batman Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali, ikinci gününde yapılan yürüyüş, panel ve dengbej dinletileriyle devam etti.


Batman Belediyesi tarafından düzenlenen 9. Batman Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali’nin ikinci günü Hasankeyf ve Kozluk ilçelerinde yapılan konser, yürüyüş, panel, film gösterimi ve dengbej dinletileriyle sürüyor. Aralarında Barış ve Demokrasi Partisi Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, BDP PM üyeleri Meliha Varışlı, Nezir Gülcan, BDP Batman İl Eş Başkanı Serdar Atalay, HDP Batman İl Eş Başkanı Mahmut Çiftçi, Belediye Başkanvekili Serhat Temel, Belediye Başkan Yardımcısı Gülistan Akel, sivil toplum örgütü temsilcileriyle yüzlerce kişilik kitle, Oksijen Kafe’den Hasankeyf’e doğru yürüyüşe geçti. Slogan ve şarkılarla yapılan yürüyüş, Hasankeyf Köprübaşı mevkiinde son buldu. Burada davul zurna eşliğinde tutulan halayların ardından Hasankeyf köprüsünde BDP Muş Milletvekili Demir Çelik’in modere ettiği ve Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Necati Pirinççioğlu, Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı İdris Ekmen ile aktivist Sinem Demir’in katılımcı olarak yer aldığı “Barajların kültürel miras, ekoloji ve toplum üzerine etkileri” konulu açık hava paneli düzenlendi.

Genelde barajlar özelde ise Ilısu barajı ve sonuçlarının tartışıldığı panelde, ‘baraj ve tahribatları, barajlara karşı mücadele’ konuları tartışıldı. Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı İdris Ekmen, barajların yarattığı sosyoekonomik tahribatları göz ardı etmenin insanlığa ihanet olduğunu belirterek, “İnsanların yaşam alanlarından koparılması büyük sorunlara yol açıyor. Bizim kirli enerjiye karşı ortaya koyduğumuz çözüm enerji tasarrufu, doğal enerji ve alternatif enerji çözüm ve yollardır” dedi.

Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Necati Pirinççioğlu da, tarihte bütün merkezlerin su kıyılarında kurulduğunu belirterek, barajların bütün bu kültürleri su altında bıraktığını söyledi.

Zeugma sular altında kaldığında en fazla son çığlığını duyduklarını belirten Pirinççioğlu, “ Hasankeyf kısmen şanslıydı. Biz yetiştik imdadına. Neyi kaybettiğimizi bilmiyoruz. Mezar ziyaretleri bir kültürdür, başka bir yere taşınamaz. Camiyi taşıma teknik olarak imkansız. Diğer eserleri başka yere taşımakla onu doğasından koparırsınız, taşıdığınız herhangi bir eser taşındığı yerde bir anlam ifade etmiyor. Bunun yanında barajlar zorunlu göç demek. Bu da şehir kültürüne yabancı insanların doğal kültürlerini yok edilmesidir” diye konuştu.

Soru ve cevaplarla devam eden panel, kurulan dengbej divanıyla sürdü.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile