Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasına, eski Zaman gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya'nın savunmasıyla devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, Alaeddin Kaya, Ali Çelik ve İlhan İşbilen ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Sanıklar Dilaver Azim ve Kazım Avcı'nın tutuklu bulundukları cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kurduğu duruşmada, davanın tutuklu sanıklarından eski Zaman gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya'nın geçen duruşmada başlanan savunmasına devam edildi.
Kaya, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir röportajında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meydanlara inenleri 'ahmaklıkla' itham etmesini eleştirdiğini ve vatandaşların o andaki hislerini ahmaklık olarak görmediğini belirterek, o coşkuya kendisinin de katıldığını söyledi.
Telefon kullanmadığı için ByLock kullanıcısı da olmadığını savunan Kaya, 'Zübeyir Kaya'nın isteğiyle bu programı bir süre kullandım. Geçmişte kullandığım telefona yüklemek istediler, sanırım yüklendi de ama iddianame evrakında 4 defa görüşme yaptığım belirtiliyor, fakat karşılarında görüşme süresi sıfır. 2'sinde görüşme yapamadım, 2 arama da reddedildi. Bylock, kullanamadım, kullanmadım. 17-25 Aralık'tan sonra da 'benim bu adamlarla işim olmaz' diyerek sildim.' dedi.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Kaya'nın emniyetteki ifadesinde örgütün stratejisi için ağır ifadeler kullandığını anımsatması üzerine de sanık Kaya, '17-25 Aralık olayı içimde rahatsızlık veren olaylardan birisidir. Bir sürü polis, hakim şu anda hesap veriyorlar, bu hesap veren insanlar aynı zamanda bağımsız aday da oldu. Gülen bunlarla ilişkisi olmadığını ifade etti, arkasından bunların bağımsız aday olmalarını onaylarmış gibi davrandı. Burada cemaat denen unsurun farklı bir boyutunu gördüm, bundan dolayı cemaati reddediyorum, onun için pis bir laf kullandım.' dedi.
İddianamede bazı şirketler üzerinden para transferinden sorumlu tutulduğunu hatırlatan Kaya, kurduğu şirketleri yakınlarına devrettiğini ve devir işlemlerini yaptığı şirketlerin faaliyetlerinden sorumlu tutulamayacağını savundu.
Mal varlığını kaçırmak gibi bir niyeti olmadığını, 32 milyon liralık şirketlerden bir kuruş dahi mal çıkışı yaşanmadığını belirten Kaya, 'Bahsi geçen şirketlerin tümü bana ait olsa bile bunlar vergilerini ödediği sürece sorun yok. Gülen ile herkesin arasının iyi olduğu bir dönemde ben 'Gülen ile ilgim yok' diyorum ama hesabını bana soruyorsunuz.' diye konuştu.
Sanık Kaya, iddianamedeki kendisiyle ilgili örgütün basından sorumlu imamı olduğu ve Basın İlan Kurumundan menfaat temin ettiği iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, hiçbir iddianın hesabını veremeyecek durumda olmadığını, bazı hastalıkları bulunduğunu ama buna rağmen devlete, millete hesap vermekten geri durmayacağını kaydetti.
-'Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum'
Bir gazetede 'FETÖ'den istifa ettim' şeklindeki sözlerinin manşet yapıldığını, bu konuda savcılığa dilekçe verdiğini ancak ne emniyet ne de savcılıktaki işlemleri sırasında kendisine etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyip istemediğinin sorulmadığını savunan sanık Kaya, 'Bugüne kadar da bilmiyordum. Bugün etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Bugüne kadar gelen tanıkların hepsine bedel laflar etmişimdir.' dedi.
Cemaatin okullar ve yurtlar dışında bankacılık gibi farklı sektörlerde iş yapmasına karşı olduğunu, bunu her zaman dile getirdiğini ifade eden Kaya, yayıncılık ve Zaman gazetesinin yayın hayatına başlama süreçlerini anlattı ve bu süreçlerin cemaatin dışında kendi ticari faaliyetleri olduğunu öne sürdü.
ABD'de yaşayan gazeteci Hakan Yavuz'un bir köşe yazısında yer verdiğini söylediği 'Hedef kendi hayatımız, devlet ve devleti yönetmek değil' ifadesini okuyan sanık Kaya, 'Cemaatler asli görevleriyle sınırlı faaliyet yürütmeli o da birilerine yardımcı olmak olmamı. Ben tarafgir olmayı sevmedim. Sağ - sol ayırmaksızın insanlara naif güzel bir bakışım var. Adı ne olursa olsun değil terör örgütü kurmak, sempati duymak, katılmak sadece lanetlemişimdir. Bilmeden verdiğim selamı geri almışımdır. Bana cemaat mi, devlet mi derseniz, devlet derim. Cemaatin yönettiği bir ülkede yaşamak istemem. Hangi cemaat olursa olsun.' değerlendirmesinde bulundu.
Sanık Kaya, asker olarak eski generaller Çevik Bir, Hurşit Tolon, İlhan Kılıç ve ismini hatırlamadığı bir generalle Zaman gazetesinin Yunanistan haberleriyle ilgili görüştüğünü belirterek, onun dışında hiçbir askerle görüşmesinin olmadığını kaydetti.
Mahkeme Başkanı Giray, telekonferansla bağlantı kurulan sanık Kazim Avcı'ya, adresinde ele geçen bazı yazıları hatırlatarak, 'Gülen ile ilgili yazıları bayağı takip etmişsiniz' dedi.
Gülen ile dayı-hala oğlu olan Avcı, 'Yakınım. Ayrıca o gün herkes tarafından ilgi ve alakayla takip ediliyordu. En çok konuşulan insanlardan biri Fetullah Gülen'di' ifadesini kullandı.
Başkan Giray, sanıklar hakkında FETÖ/PDY yönünden devam eden soruşturma ve davaların tespiti için mahkemece yazılan yazıya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından cevap gelmediğini, sanıklardan Cemal Uşşak hakkındaki yakalama kararının, ölümü nedeniyle kaldırıldığını tutanağa geçirdi.
Duruşmada, Giray, hakkında yakalama kararı verilen 36 sanığın 'kırmızı bülten' ile aranmaları hususunda Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verilmediğini de belirtti.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
'FETÖ Çatı Davası'na Devam Edildi
Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davası duruşmasında eski Zaman gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya'nın savunmasına devam edildi Sanık Kaya: 'Adı ne olursa olsun değil terör örgütü kurmak, sempati duymak, katılmak sadece lanetlemişimdir. Bilmeden verdiğim selamı geri almışımdır. Bana cemaat mi, devlet mi derseniz, devlet derim. Cemaatin yönettiği bir ülkede yaşamak istemem. Hangi cemaat olursa olsun' 'Bugün etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Bugüne kadar gelen tanıkların hepsine bedel laflar etmişimdir'