FETÖ'nün Darbe Girişimi

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Savcı Mehmet Sel'in, hakimlik sorgusunda, odasında bulunan ve darbe gerçekleştiğinde işleme konulacak şekilde hazırlandığı iddia edilen şikayet dilekçesine ilişkin 'Buraya taşınırken getirdiğim bir müsvedde suç duyurusu evrakı vardır. Bu evrakı iyi hatırlıyorum ancak koliye ne şekilde girdiğini bilmiyorum. Muhtemelen İnegöl'deki odamdaki eşyalar toplanırken koliye konulmuş olabilir. Zaten bu evrak, resmi evrak mahiyetinde değildir' ifadesini kullandığı öğrenildi

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Savcı Mehmet Sel'in, hakimlik sorgusunda, odasında bulunan ve darbe gerçekleştiğinde işleme konulacak şekilde hazırlandığı iddia edilen şikayet dilekçesiyle ilgili, 'Buraya taşınırken getirdiğim bir müsvedde suç duyurusu evrakı vardır. Bu evrakı iyi hatırlıyorum ancak koliye ne şekilde girdiğini bilmiyorum. Muhtemelen İnegöl'deki odamdaki eşyalar toplanırken koliye konulmuş olabilir.' dediği öğrenildi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla 17 Temmuz'da Anadolu Adalet Sarayı'nda görevli 39 savcı ve 71 hakim hakkında gözaltı kararı alındı.

Hakim ve savcılarla ilgili ''silahlı terör örgütüne üye olma'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme'' suçlarından verilen gözaltı kararı kapsamında, çok sayıda hakim ve savcının tespit edilen adreslerinde arama yapıldı ve gözaltı işlemi uygulandı.

Bu kapsamda gözaltına alınan Savcı Sel'in Anadolu Adalet Sarayı'ndaki çalışma odasında yapılan aramada, darbe gerçekleştiğinde işleme konulacak şekilde hazırlandığı iddia edilen bir şikayet dilekçesi örneği bulundu.

Sel, sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince 'silahlı terör örgütüne üye olma'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçlarından tutuklandı. Hakimlik, şüpheli hakkında kuvvetli suç şüphesi olarak kabul edilebilecek deliller bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verdi.

Savcı Sel, sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde, FETÖ ile hiçbir ilişkisi olmadığını savunarak, şunları anlattı:

'Buraya taşınırken getirdiğim bir müsvedde suç duyurusu evrakı vardır. Bu evrakı iyi hatırlıyorum ancak koliye ne şekilde girdiğini bilmiyorum. Muhtemelen İnegöl'deki odamdaki eşyalar toplanırken koliye konulmuş olabilir. Geçen yıl 7 Haziran seçimlerinin ardından PKK terör örgütünün temmuz ayından sonra tekrar eylemlerine başlaması üzerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ekranlardan defaatle AK Parti'nin PKK'nın şehirlere yerleşmesine müsaade ettiğini söyleyerek suç duyurusunda bulunacağını ifade etti. Bunlar kayıtlardan bulunabilir. Ben İnegöl müracaat savcısı olarak görev yapıyordum. CHP İnegöl İlçe Teşkilat Başkanı olduğunu hatırladığım Halil Büyükışıklar başkanlığında bir grup CHP'li adliyeye geldi. Ellerinde bu dilekçeler vardı. Dilekçeleri göstererek suç duyurusunda bulunmak istediklerini ve Türkiye'nin her tarafında genel merkezlerinin hazırladığını söyledikleri matbu dilekçe ile şikayette bulunduklarını söylediler. Dahili telefondan halen daha başsavcı olan Osman Köse'yi bilgi vermek üzere aradım. Gelen bu dilekçeler, altında isim, soy isim ve imza olmayan dilekçelerdir. Başsavcıya, suç duyurusunun yasama dokunulmazlığı olan kişilerle ve Cumhurbaşkanımızla ilgili olduğunu, içeriğini özetleyerek söyledim ve kendisinin iş bölümüne girdiğini hatırlattım. Ancak kendisi bana evrakı genel soruşturmaya kaydetmemi, akabinde tevziyi kendisinin yapacağını söyledi. Müracaata gelen şahıslar bu dilekçelerin altına isim, soy isim ve imza atarak bu dilekçeleri bana teslim etti. Tüm Türkiye'de bu şekilde o dönem CHP'liler tarafından verilmiş dilekçeler olduğu bilinmektedir. Anadolu Adliyesi'nde dahi bu dilekçe UYAP'ta kayıtlı olabilir. Ben bu dilekçelerin içeriğinin iftira suçuna da sebebiyet verebileceğini, şikayetçiler hakkında işlem yapabileceğimizi Başsavcımıza söyledim. Başsavcı bey de 'Doğrudur, gerekirse o yönden işlem yaparız. Sen soruşturmaya kaydet' şeklinde talimatını verdi. Ben konunun hassasiyetine binaen soruşturma için bana verilen dilekçelerden bir tanesini kaydettim. Bu dilekçe benim odamda müsvedde evrakların arasında kalmış olabilir. Bu nedenle taşınırken buraya gelmiş olabilir. Odamı toplarken katip arkadaşlar da yardımcı olmuştu ancak benim de gözümden kaçmış olabilir. Zaten bu evrak resmi evrak mahiyetinde değildir.'

Sel'in avukatı Ömer Faruk Akbıyık ise söz konusu dilekçenin 7 Haziran 2015'te PKK'nın Doğu Anadolu'da eylemlerine yeniden başlamasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısı üzerine CHP İnegöl İlçe Teşkilatı tarafından matbu şekilde hazırlanan ve müvekkilin görevli olduğu İnegöl Cumhuriyet Savcılığı'na verilen suç duyurusu dilekçesi örneği olduğunu ifade etti.

Adı geçen evrakın, müvekkilinin Anadolu Adliyesi'ne tayini üzerine taşınması sırasında İnegöl Cumhuriyet Savcılığı personeli tarafından yanlışlıkla koliye konulan bir belge olduğunu iddia eden avukat Akbıyık, haberlerde yer alan ifadelerin gerçeği yansıtmadığını savundu.

- İbrahim Okur da tutuklanmıştı

Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur da 'silahlı terör örgütüne üye olma'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçlarından tutuklu bulunuyor.

Okur'un, soruşturma kapsamında hakkında alınan gözaltı kararının ardından, polisler eve gelmeden önce bir araçla çıktığı, ekiplerin evde arama çalışmalarına başlaması üzerine eşinin aramasıyla eve geri döndüğü ve polis ekiplerince yakalandığı basına yansıdı.

Okur'un avukatı İhsan Metin Erdoğan ise soruşturma dosyasında bulunan mevcut resmi tutanağa göre, eşi Nurdan Okur'un ikamet araması ve gözaltı kararını haber vermesi üzerine, aramanın devam ettiği esnada 17 Temmuz'da saat 13.20'de ikametine dönen İbrahim Okur'a arama ve gözaltı kararının ibraz edildiğini ve gerekli ifade alma işlemi için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na davet edildiğini kaydetti.

Ayrıca müvekkilinin evinde yapılan arama tutanağında imzası bulunduğunu belirten avukat Erdoğan, site güvenlik kamera kayıtlarında müvekkilinin kendiliğinden geldiği, polisler ve savcı eşliğinde evinden çıktığı, savcı ile tokalaştıktan sonra eşinin de katılımıyla polis minibüsüne bindiğinin görüldüğünü ifade etti.

Bu arada, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından 110 hakim ve savcı hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme'' suçundan açtığı soruşturma dosyasını yetkisizlik kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile