'FETÖ'nün Mahkemesi Bizi Mahkum Edemez'

Kars il kongresinde konuşan Erdoğan, "Birileri ABD’ye gider ama bu ülkenin asıl sahipleri burada kalır. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Onun için öyle sanal oluşturulan mahkemelerle o FETÖ dönülen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez. Birisi Hans’ın kulu oluyor birisi George’in kulu oluyor. Biz hizmet ederiz, birileri iftira eder" dedi.

Kars’a uçak fiyatlarının düşeceği ve sefer sayısının artacağı müjdesini veren Erdoğan, "Turizmin burada hareketlenmesi lazım. Başbakanken Ani harabelerine geldim gezdim dönerken arkadaşlarıma dedim ki şuradan bir çat kapı yapalım bir eve girelim. Çat kapı yaptık bir eve girdik. Görünce bizi şaşırdılar. Meğerse beyefendi çobanmış. Hemen peynirle bal geldi. Çay yapıldı. İkramlar yapıldı bir taraftan gelin kayınpederini arıyor. Sakın gelmesin dedim. Siz ev sahipliğini yapıyorsunuz. Benim Kars’taki kardeşim bu. O misafirperlik batıda filan yok. O akşam döndük geliyoruz tam şehir merkezine yaklaşırken bir eve daha çat kapı yapalım dedim ev daha moderndi. O evin de ev sahibi yoktu gençler vardı. Girdik Recep Akdağ vardı onu hatırlıyorum. O kızımı tanıyan varsa selam söylesin. Heyecanla nasıl olduysa kahveyi getirirken elini kesti, Recep Akdağ’a, doğru hastaneye götür ne gerekiyorsa yapın dedim. Yine orada o misafirperverliği farklı şekilde gördüm. O aileye benim lütfen selamımı iletin" dedi.

Türkiye’nin hayvancılık sorununu Kars çözemiyorsa, burada bir sıkıntı olduğunun altını çizen Erdoğan, "Biz Kars’ı 300 binin altına düşen nüfusuyla değil 3 milyon turisti ağırlayan yüzüyle görmek istiyoruz. Kars’ın sorunları çözülmeden doğunun sorunları çözülmez. Doğunun sorunları çözülmeden Türkiye’nin sorunları çözülmez. Kars’ta hayvancılıktan turizme kadar gerekli adımları atacağız" dedi.

Konuşmasında Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Erdoğan, "Bir müddet önce ana muhalefetin başındaki zat bir iddia ortaya attı. Görünüşte laflar çok büyük. Ortada tam bir komedi var. Çorum’da 17 kasım’da bir konuşma yaptım diye konuşmaya başladı.

Böyle bir konuşma arkadaşlarımız taradılar bulamadılar. Kendisi o gün Tekirdağ’daymış. Çorlu’yla Çorum’u karıştırmış. Çorum nere Tekirdağ nere. Çorlu nere Çorum nere. Siyasi hayatının en önemli açıklamasını yapıyormuş. Bu tür zırvalarına alıştık. Güya şahsımı itham ediyor. Hesap uzmanıymış oturup hesaplaşalım diyor. Benim çocuklarım yurt dışında hiçbir yere para göndermediler. Yurt dışı bankalarda da benim çocuklarımın da dünürlerimin de böyle bir parası yok. Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı açıkla dedim. Meydan okudum. Azıcık onuru haysiyeti şerefi olan yüzünde kızarma hissi olan bu sözler karşısında iki yoldan birini seçmesi lazım geldiğini söyledim. Bir takım kağıtlar sallayarak bilmem ne adasındaki şu kişi bu kişi şu kadar yatırdı diye iddialarını belgelendirdi. Belge dediği kağıtları düne kadar kimseye vermedi. Zerre kadar aklın olsa kılavuzu karga olanın. Kemalin kendisini kurban edecekler. Varsın kendi derdine yansın. Bir şirket alış verişi için yapılan alış veriş evraklarını yutturmuşlarsa sevsinler senin gibi hesap uzmanını, ortada yurt dışına gönderilmiş para yok. Bunun elindeki belgelerde sahte. Dünyanın en zor işi yok olan biri işi ispatlamaya çalışmak. Birileri bu zatı tongaya düşürdü. O kadar zavallısın ki 1 yaşındaki torununu SGK’lı yapan sensin. Bu işlerde o kadar aciz ve zavallı birisin ki SGK’yı batıran sensin. Ana muhalefet demeyeceğiz ana hıyanet. Ya iddianı ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin. Elinde belgen varsa milletin önüne koy ben gereğini yaparım. Cumhurbaşkanılığını da bırakırım siyasetten çekilirim. Karşımızda doğru dürüst bir muhalefet bulalım. Şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor. Azıcık haysiyeti varsa istifa eder. Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına Kılıçdaroğlu döneminde maruz kaldım. Kendisinin surat derisi biraz kalın olduğu için hala yerinde durmayı başarıyor Kendisinden kurtulmak isteyenler eline sahte belge veriyor" dedi.

(Işık Çapanoğlu/İHA)