FETÖ/PDY Üyelerine 'Şefkat Tokadı' Baskısı

KOM Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 'FETÖ/PDY raporunda', örgütün işleyişine ait İzmir Emniyet Müdürlüğünün hazırladığı fezlekelerde önemli bilgilere yer verildi Örgütten ayrılmayı düşünen bir polis: '(Rapordan) Cemaate gidip gelmeyi kestiğimde eski abilerden biri evime gelerek 'sen artık cemaat toplantılarına gelmiyorsun, karşı taraf için hazır lokmasın, kendi cehennemine odun taşıma, sana şimdi bizi sorarlar, senin ne söyleyeceğini bizim söylememize gerek yok, senin bizi satmayacağını biz biliyoruz' dedi. Cemaate kazandırılan kişinin yapıdan ayrılmaması için de 'cemaatten ayrılanın günah bataklığına batacağı, düzen tutmayacağı, iflah olamayacağı, şefkat tokadı yiyebileceği' şeklinde sistematik, psikolojik baskı uygulanıyordu'

MUSTAFA YILDIRIM - Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı tarafından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) işleyişine ait önemli bilgilerin yer aldığı raporda, yapıdan ayrılmayı düşünen bir polis memurunun, cemaatin kendisine 'günah bataklığına batacağı, şefkat tokadı yiyebileceği' şeklinde sistematik psikolojik baskı uyguladığına dair çarpıcı ifadesi yer alıyor.

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hazırlanan KPSS sorularının sızdırılması iddianamesinde, KOM Daire Başkanlığının örgüte yönelik hazırladığı raporda çok önemli bilgilere yer veriliyor. Raporun, İzmir Emniyet Müdürlüğü fezlekesine dayanılarak hazırlanan bölümünde, şüpheli olarak ifadesi alınan bir polis memurunun, 2013-2014 yılları arasında 'Fetullah Gülen cemaatinin' mensubu ve yöneticisi olduğunu söylediği, '2013 yılında siyasete bulaştıkları ve cemaat çizgisinden çıkıp gerçek yüzlerini gösterdikleri gerekçesiyle cemaatten ayrıldığını, bu nedenle psikolojik baskıya maruz kaldığını' beyan ettiği kaydediliyor.

- Önce sempatizan sonra örgüt üyesi yapıyorlar

İtirafçı olmayı kabul eden ve 2004-2014 yılları arasında KOM Şube Müdürlüğü Organize Büro Amirliğinde de görev yapan polis memurunun ifadesinde, FETÖ/PDY'nin örgüte eleman kazandırma yöntemlerine ilişkin de önemli ayrıntılar yer alıyor.

'Cemaat' oluşumunun özellikle son dönemde ülkeye, millete ve devlete verdiği zararı daha iyi müşahede ettiğine ilişkin bayanlarının da aktarıldığı ifadede, polisin şu sözlerine yer veriliyor:

'Cemaat, öncelikle dini duyguları yüksek mütedeyyin insanlara aile ziyaretleriyle yaklaşıyordu. İlk başlarda cemaat konuları açılmazken, ilerleyen zamanda Fetullah Gülen’den büyüğümüz diye bahsedilmeye başlanıyordu. Kişinin cemaat sohbetlerine katılabilecek düzeyde yapıya sempati duymaya başlamasıyla durum 'istişare' heyetinde görüşüldükten sonra bu kişinin derslere katılabilecek düzeye geldiğine karar verilmesiyle haftalık derslere çağrılmaya başlıyordu.

- '2012'den itibaren sadece Gülen'in kitapları...'

Şubesindeki yapıya dahil edilen emniyet mensubunun, ev adresine yakın oturan yapı mensubu arkadaşlarıyla toplantılar düzenlemesi ve düzenlenen toplantılara katılması sağlanıyordu. Cemaat ders toplantılarında 2012 yılına kadar Fetullah Gülen'in yerine Said-i Nursi’nin Risaleleri okutulurken, 2012 senesi ile beraber sadece Fetullah Gülen’in kitapları üzerinden sohbet yapılmaya başlandı.

Polis okullarındaki öğrenciler de cemaat sohbetlerine yönlendirilip, Ramazan ayında polis okulu öğrencilerinden cemaate mensup olup derslere devam edenlerden beşer ve altışarlı gruplar halinde evlerimize iftara getiriliyordu. Cemaat yapısına kazandırılan şahsa cemaate aidiyet duygusu kazandırılana kadar himmet konusundan bahsedilmezken, o döneme kadar ihtiyacı olanlara ya da öğrencilere burs adı altında ufak yardımlar talep ediliyordu. Bu şekilde mensubun bunu sorgulamadığı döneme gelindiğinde yılda bir yapılan himmet toplantısına götürüldükten sonra himmet alınmaya başlanıyordu.'

- Sistematik psikolojik baskı: 'Şefkat tokadı'

Raporda yapılanmaya dahil olan kişilerin örgütten kopmalarının önüne geçmek için alınan tedbirler konusunda da dikkat çekici ayrıntılar yer alıyor.

İtirafçı polis memurunun ifadesine göre, örgüt yöneticileri eleman kaybının önüne geçmek için kişileri dış dünyaya kapatarak sürekli cemaat içindeki arkadaşlarıyla iletişim kurmaya zorluyordu. Cemaat mensupları bu şekilde bir anlamda 'dış ve zararlı' ortamdan tecrit ediliyor, cemaate kazandırılan kişinin yapıdan ayrılmaması için de 'cemaatten ayrılanın günah bataklığına batacağı, düzen tutmayacağı, iflah olamayacağı, şefkat tokadı yiyebileceği' şeklinde sistematik, psikolojik baskı uygulanıyor.

- 'Kendi cehennemine odun taşıma'

Bu psikolojik baskının 'cemaate gidip gelmeyi kestiğinde' kendisine de uygulandığının aktarıldığı ifadesinde polis, bu yapının en eski abilerinden bir kişinin evine gelerek kendisine hitaben 'Sen artık cemaat toplantılarına gelmiyorsun, 'karşı taraf' için hazır lokmasın, kendi cehennemine odun taşıma, sana şimdi bizi sorarlar, senin ne söyleyeceğini bizim söylememize gerek yok, senin bizi satmayacağını biz biliyoruz' şeklinde söylemlerde bulunarak yapı hakkında ifadesi istendiğinde ifade vermesinin önüne geçilmesini amaçlayan psikolojik baskıya maruz kaldığını vurguluyor.

Polis memurunun itiraflarında ayrıca, cemaat içerisinde bekar olan polislere cemaat yapısı içerisinde bulunan kadınlar arasından eş bulunduğu bilgisine de yer veriliyor.

- 'Görevlendirmeler örgüte sadakate göre yapıldı'

KOM Daire Başkanlığı'nın raporunda, İzmir KOM Şube Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliğinde planlı operasyon dosyaları ile ilgili tüm işlemleri yürüten birimde kısım amirliği yapan bir emniyet amirinin ifadesinde ise paralel yapının, hiyerarşisi ve işleyişine dair önemli ayrıntılar bulunuyor.

Söz konusu rapordaki emniyet amirinin ifadesinde, adli soruşturma prosedürlerinde olağan akışa aykırı görevlendirme yapıldığını, kendisine bilgi verilmediğini, yapılan tüm toplantıların kendisinden gizlendiğini, bu bağlamda, '2007-2009 yılları arasındaki operasyonlarda görev alan personelin, FETÖ/PDY örgütüne sadakatlerini ispatlayan personel olması nedeniyle askeri casusluk dosyasında da bilinçli bir şekilde görevlendirildiklerine şahit olduğunu' beyan ediyor.

İfadesinde, FETÖ/PDY örgüt hiyerarşisi ile Emniyet Teşkilatı'ndaki hiyerarşik yapının da birbiriyle paralel olduğunu, dosyadan sorumlu olan bir başkomiserin KOM Şube Müdürlüğünde görevli memurlarının tayinini şube dışına kolaylıkla çıkartabildiğini, bunun emniyet teşkilatındaki hiyerarşiyle uyum sağlamadığı tespitini yapan emniyet amiri, bahse konu Başkomiserin emniyet teşkilatı içerisindeki hiyerarşik pozisyonundan daha üst bir pozisyonda FETÖ/PDY örgütü içerisinde yer aldığı kanaatinde olduğu, Başkomiser rütbesindeki bir personelin bu yetki ile hareket etmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulunuyor.

Raporda, emniyet amirinin cemaatçi olmaması nedeniyle de birçok kişinin KOM Şube Müdürlüğünden 'gönderildiğini' bildiği ayrıntısı da yer alıyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile