Fil Dişi Tablet, Arslantepe Ve Asur Arasındaki İlişkiyi Açığa Çıkardı

Fil Dişi Tablet, Arslantepe Ve Asur Arasındaki İlişkiyi Açığa Çıkardı

Binlerce yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nde iki yıl önceki kazı çalışmalarında bulunan ve üzerinde Asur süsleme motiflerinin yer aldığı fil dişi tablet, Asur ve Arslantepe ilişkisini ortaya koydu Kazı Başkanı Prof. Dr. Marcelle Frangipane:'Fil dişi tablet çok önemli bir buluntu. Bir mobilyanın dekorasyonu olabilir. Güzel bir sanat eseri ama höyüğün tarihi açısından daha önemli' 'İlk defa buradaki toplulukla Asur arasındaki bağı gösteren bir şey bulduk. Bu tür eserler Suriye ve Mezopotamya'da var ama burası için ünik bir eser' 'Bu motifleri daha çok Asurlular Suriye'de kullanıyor. Tablet belki Asur'dan geldi, belki de burada yapıldı. Ancak iki topluluk arasında bir bağlantı olduğu belli'

ORHAN YOLDAŞ - Binlerce yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nde, iki yıl önceki kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan ve üzerinde Asur süsleme motifleri bulunan fil dişinden yapılmış keçi kabartmalı tablet, Asur ve Arslantepe arasındaki bağı ortaya çıkardı.

Anadolu topraklarının zengin tarihi kültürünü yansıtan, bölgede ilk şehir devletinin kurulmasına sahne olan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nde yürütülen bu yılki kazı çalışmaları sona erdi.

Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı'na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititlerden Roma ve Bizans'a kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı.

Geçmiş yıllardaki kazılarda Geç Hitit dönemine ait, girişinde aslan heykelleri ve devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, yağmur drenaj hattı gibi altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühürle, Anadolu'da "ilk şehir devleti"nin yapıları ortaya çıkarıldı.

Höyükte yürütülen iki yıl önceki kazılarda bulunan ve Geç Hitit dönemine ait yaklaşık 3 bin 200 yıllık fil dişi tablet, Arslaptepe ile Asurlular arasındaki ilişkiyi gün yüzüne çıkardı.

MÖ bin 200'lü yıllara ait olduğu düşünülen tablet, dikdörtgen çerçeveye sahip. Çerçeve içerisine, orta kısma bir palmet ve palmetin her iki yanında birer dağ keçisi figürü ve üst köşelerde birer lotus çiçeği işlenmiş. Yüksekliği 4,3, eni 8,1 santimetre olan tabletin kalınlığı 0,8 santimetre.

- "Fil dişi tablet çok önemli bir buluntu"

Kazı Başkanı Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcelle Frangipane, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyükte ünik (tek, eşi olmayan) bir eser bulduklarını belirterek, eserle ilgili bilimsel çalışmaların tamamlandığını dile getirdi.

İki yıl önce höyüğün kuzeydoğusunda yaptıkları kazı çalışmaları sırasında tableti bulduklarını ve aynı alanda bu yılda kazı çalışması yaptıklarını dile getiren Frangipane, şöyle devam etti:

"Fil dişi tablet çok önemli bir buluntu. Bir mobilyanın dekorasyonu olabilir. Güzel bir sanat eseri ama höyüğün tarihi açısından önemli. Tabletteki süsleme sitili güneyden geliyor, Suriye ve Irak ile buranın belki bağlantısı vardı. Suriye, Irak ve Nemrut'daki motiflerle aynı, belki aralarında ticaret bağlantısı vardı. Tam olarak aralarındaki bağı bilmiyoruz. İlk defa buradaki toplulukla güney (Asur) arasındaki bağı gösteren bir şey bulduk. Bu tür eserler Suriye ve Mezopotamya'da var ama burası için ünik bir eser. Burada ilk defa böyle bir eser bulduğumuz için tablet önemli. "

- "İki topluluk arasında bir bağlantı olduğu belli"

Bulunan tabletin Arslantepe'de daha önce bulunan eserlerden faklı olduğuna işaret eden Frangipane,şu bilgileri aktardı:

"Tabletin üzerinde 2 keçi figürü ile bunların ortasında ağaç gibi bir bitki var. Tabletin etrafında dekorasyon motifleri var. Çok güzel bir parça. Bu motifleri daha çok Asurlular Suriye'de kullanıyor. Tablet belki Asur'dan geldi, belki de burada yapıldı. Bu konudaki araştırmamız devam ediyor. Ancak iki topluluk arasında bir bağlantı olduğu belli."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile