30.Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde SABAH'ın sponsor olduğu Dünya Festivallerinden bölümüne seyirci yoğun ilgi gösteriyor. Tabii bu ilginin sebebi, bu bölümde sinema aleminin diline düşen, ödül ve övgü toplayan bir nevi 'garantili' filmlerin yer almasının payı büyük. Dünya Festivallerinden bölümündeki 25 filmlik dev listeden tek tek bahis açmak zor. Filmlerin ortak özelliği dünyanın gidişatıyla ilgili yönetmenlerin kaygılarını dile getirdikleri yapımlar olması. Hemen gişede bilet dilendirmeyecek hoş bir keşifle başlarsak Kırgız sinemasından gelen Işık Hırsız'ı tavsiye edilir. Bu gayet alçakgönüllü küçük kasaba tantanası size gayet ironik ve kalp burucu gelecek, kaçırmayın! Bir de Serseriler var ki Britanya'nın imparatorluk yaldızını kazıyan filmin yeniyetme öyküsünde hem eğlenecek hem de içiniz burulacak. Peter Mullan'ın filmi kısaca işçi mahallesinde büyümenin ne manaya geldiğini şevkatle anlatıyor denilebilir. Açılış filmi Copacabana ise sizi festivale keyifli, hoş bir ruh haliyle başlatacak. Başrolündeki eşsiz aktris Isabelle Huppert'in peşinde dünyanın meselesine alaycı ve de çözümcü bakmak mümkün. Cannes'dan ödüllü Çad filmi Haykıran Adam'a ise özellikle şevkat göstermeniz tavsiye edilir. Çünkü savaşın ve politik çalkantıların ortasında kişisel bir trajediyi inandırıcı kılmak hiç kolay değil. Hele ki baba ve oğul arasındaki ilahi hesaplaşamama duygusu söz konusu olunca.
TORİNO ATI'NA EK GÖSTERİM
Paplo Larrain'in, Tony Moreno (2008) filmi üç yıl önce bizde Altın Lale kazanmıştı. Yönetmenin yeni filmi Morg Görevlisi (2010) de festivalde, duyrulur. İspanya'daki San Sebastian Film Festivali'nde görüştüğümüz yönetmen Lorrain filmdeki Allende'nin otopsi sahnesi için 'Aslında bu Şili'nin otopsisidir' demişti. Tavsiye edilir! Amerikalı sinemacı Julian Schnabel'in İsrailli yetkililerce protesto edilen tartışmalı Miral filmi İsrail işgali altındaki Filistin'in 50 yıllık tarihini üç kuşak ve dört karakter eşliğinde anlatmaya kalkışınca biraz dağılıyor. 'Yeni öğrenenler için intifadanın manası' mahiyetinde de olsa, Kelebek ve Dalgıç'la tanıdığımız sinemacının Filistin direnişine dair söyledikleri az buz değil. Bu yılın Berlin Film Festivali'nden ödüllü, taze gelenler arasında biletleri tükenen şahane Torino Atı'na ek seans konduğunu müjdeleyelim hemen. Macar üstat Bela Tarr'ın kendini de aştığı film, klişe deyişle 'anlatılmaz yaşanır'. Altın Ayı ödüllü İran filmi Bir Ayrılık'ın da biletleri kapışıldı malum. Berlin'de görüştüğümüz yönetmen Aşgar Fahradi, Bir Ayrılık için "Kriz içindeki insanlığın zaaflarına dair gerçekçi ama şevkatli bir film" demişti.
Filmler Sabah'tan ilgi seyirciden
SABAH'ın sponsor olduğu Dünya Festivallerinden bölümünde yer alan 25 filme seyirci ilgisi yoğun. Festivalin başlamasına sayılı günler kala, ödül ve övgü toplayan filmlere dikkat etmekte fayda var.