Firuzağa Sakinleri Yaşananlardan Rahatsız
Beyoğlu Firuzağa Mahallesi'nde cuma günü bir plakçı dükkanında yaşanan gerginlik mahallede rahatsızlığa neden oldu Olayı tasvip etmediklerini ifade eden mahalle sakinleri başka yerlerden gelen kişilerin de konuyu bahane ederek provokasyon yaptığını savundu Mahalle sakini Abacı:'Buranın karıştırılması, bizleri, esnafı ve mahalleliyi rahatsız ve huzursuz ediyor. Mahalleli arasında herhangi bir sıkıntı yok. Dışarıdan gelenler karışıklık çıkartıyorlar.' Mahalleli Arıtürk:'Birilerinin Müslüman mahallesinde salyangoz satmalarının bir anlamı yok. Bizler kimsenin özgürlüğüne karşı değiliz ama İslam aleminin de bir ramazanı var. Onların da bize saygı göstermeleri lazım.' Mahalle sakini Yıldırım:'Ramazan nedeniyle insanlar dini vecibelerini yerine getirirken saygı bekliyorlar. Özellikle teravih vaktinde bağırmalar, yola çıkartılan masalarda içki içip yüksek sesle müzik dinleme olayında bir rahatsızlık var. Keşke bu olaylar olmasa ama bazen bu tür hadiseler yaşanıyor maalesef.' Mahalleli Novragi:'Biz burada beraber büyüdük. 80 yaşında adamım böyle bir şey görmedim'
Firuzağa Mahallesi sakinleri, Koreli bir esnafın işlettiği plakçı dükkanındaki darp olayı ve sonrasında yaşananlara tepki gösterdi. Darp olayında tepkinin, Koreli esnafa değil, sokağa masa atarak, geç saatlere kadar içki içip yüksek sesle müzik dinlenilmesi olduğunu savunan mahalleli, olayın saptırıldığını belirtiyor. Olaydan sonraki gösterilere dikkati çeken mahalleli başka yerlerden gelen kişilerin kışkırtıcılık yaptığı görüşünü dile getiriyor
Doğma büyüme Firuzağalı olduğunu ifade eden 55 yaşındaki Mehmet Ali Arıtürk, Osmanlı döneminde Müslümanlar, Hristiyanlar ve Musevilerin İstanbul’da kardeş gibi bir arada yaşadıklarını hatırlattı. Arıtürk, “O dönemin gayrimüslimleri, Müslümanlara saygıdan dolayı ramazan ayında içki içmemiş, dışarıda yemek yememişler. Birilerinin Müslüman mahallesinde salyangoz satmalarının bir anlamı yok. Bizler kimsenin özgürlüğüne karşı değiliz ama İslam aleminin de bir ramazanı var. Onların da bize saygı göstermeleri lazım.” diye konuştu.
Herkesin birbirinin dinine saygı göstermesi gerektiğini dile getiren Arıtürk, '55 yıldır buradayım. Kim ne yaparsa ve nasıl yaşarsa yaşasın. Ancak, bizler onların hayat tarzlarına saygı gösteriyoruz. Onlardan da saygı bekliyoruz. Burada yaşayanların geneli Anadolulu, Siirtli, Bitlisli. Halkın geneli mütedeyyin ama Hristiyan ve Musevi de var. Şimdiye kadar dini konuda kimse kimseye bir baskı yapmamıştır.' ifadelerini kullandı.
Mahallede kışkırtıcılık yapanların, etrafı rahatsız edenlerin çoğunlukla dışarıdan gelen kişiler olabileceğini anlatan Arıtürk, 'Dün Cihangir'de olan olaylara bakın. Ellerinde içki şişeleriyle eylem yapanların arasında Cihangirli olan var mı? Niye hep Tophane? Bizler de bu sorunun cevabının peşindeyiz. Şimdiye kadar giremediler, bozamadılar, niye Tophane’yi karıştırıyorlar.' değerlendirmesinde bulundu.
'Gönül böyle bir olayın meydana gelmemesini isterdi.' diyen Arıtürk, sözlerini şöyle tamamladı:
'Birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Komşuyuz. Yarın yine bir araya gelip konuşacağız. Gönül ister ki böyle olaylar olmasın. Olduktan sonra da abartmanın anlamı yok. Bir kin, nefret ve düşmanlık yok. Yarın öbür gün yine gider, ziyaret eder, konuşur, sohbet ederler.'
- 'Dışarıdan gelenler karışıklık çıkartıyorlar'
Semt sakinlerinden Süleyman Yıldırım ise farklı yerlerden gelenlerin Firuzağa’da içki içip yüksek sesle müzik dileyerek, mahalleliyi rahatsız ettiğini ve bunun da çevre sakinleri tarafından hoş karşılanmadığını belirterek, şunları kaydetti:
'Ramazan nedeniyle insanlar dini vecibelerini yerine getirirken saygı bekliyorlar. Özellikle teravih vaktinde bağırmalar, yola çıkartılan masalarda içki içip yüksek sesle müzik dinleme olayında bir rahatsızlık var. Keşke bu olaylar olmasa ama bazen bu tür hadiseler yaşanıyor maalesef.”
Orhan Abacı da dışarıdan gelenlerin olay çıkartıp, ortalığı karıştırdığını savundu.
Abacı, “Buranın karıştırılması, bizleri, esnafı ve mahalleliyi rahatsız ve huzursuz ediyor. Mahalleli arasında herhangi bir sıkıntı yok. Dışarıdan gelenler karışıklık çıkartıyorlar.” diye konuştu.
Kasımpaşa’da ikamet eden ancak olayın yaşandığı mahalledeki taksi durağında şoför olarak çalıştığını belirten Demir Baykara da kavganın sonuna yetiştiğini ve bir kalabalıkta gerginlik gördüğünü dile getirdi.
Kavga edilmesini, birilerinin dövülmesini tasvip etmediğini anlatan taksi şoförü Baykara, 'Demek birileri de başkalarını rahatsız ediyor. Yaşananları yanlış buluyorum.' dedi.
- 'Karşılıklı saygı gösterilmesi gerekiyor'
Sabahattin Çiftçi ise tam iftar vakti bazı kişilerin sokağa masa atıp içki içmelerinin rahatsızlığa yol açtığını vurguladı. Çiftçi, 'Ezan okunuyor, herkes iftarını açıyor, birileri ise alem yapıyor. İçeride içseler, kimse bir şey demez. Beyoğlu’nun birçok noktasındaki dükkanlar açık. Çoğunda içki içiliyor. Kimsenin bir şey dediği yok. Burada hepimiz kardeşiz. Herkes birbirini tanır, bilir. Ben doğma büyüme buralıyım böyle bir şey görmedim. İlk defa yaşanıyor. Yollar daracık. İnsanlar geçemiyor. Karşılıklı saygı gösterilmesi gerekiyor. Cezayir Sokağı’nda bütün mekanlar açık. Kimsenin bir şey dediği yok.' değerlendirmesini yaptı.
Rum asıllı 80 yaşındaki mahalle sakini Arciv Novragi de yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu anlattı. Koreli esnafın dükkanına yönelik saldırının asla hoş görülmediğini dile getiren Novragi, 'Çok üzüldüm. Aklımın ucundan geçmezdi böyle bir şey. Yazık, günah. Böyle olmamamız lazım. Bütün dünya bunu izlemiş. Bu mudur bizim hoşgörümüz? Biz burada beraber büyüdük. 80 yaşında adamım, böyle bir şey yok, görmedim.' şeklinde konuştu.