Fistik Kenti Olma Yolunda Ilerleyen Karabük'te Hedef Yüksek Rekolte

Karabük ve çevre köylerindeki geçen yil binlerce yabani menengiç agaçlarina asilama yöntemi ile fistik yetistirilmesi için çalismalara hiz verilmisti. Merkez ilçeye bagli Çerçiler Köyü Muhtari Halim Kaya’nin girisimleri ile asilanan Atlantik Sakiz agaçlari kaliteli fistik vermeye basladi.

Daha önceki yillarda Karabük Üniversitesi Rektör Yardimcilari Prof. Dr. Izzet Açar, Prof. Dr. Mücahit Coskun ve Prof. Dr. Mustafa Yasar Çerçiler Mahallesinde sakiz agaçlari üzerinde incelemelerde bulunduktan sonra proje gelistirdi. Prof. Dr. Açar ve beraberindekilerin hazirlamis oldugu ‘Sakiz Agaçlarinin Gözleri Kirsal Kalkinma ve Istihdama Uyaniyor: Karabük Ili Atlantik Sakizi Örnegi’ isimli projesi ile kentte dogal bir kaynak olan Atlantik sakiz agaçlarinin asilanip kaliteli fistiklarin elde edilmesiyle bölgenin kalkinmasina katki saglanmak isteniyor. Fistik kenti olmasi beklenen Karabük’te hedef rekoltenin yüksek olmasi.

Konuyla ilgili IHA’ya konusan KBÜ Rektör Yardimcisi ve Orman Fakültesi Dekani Prof. Dr. Izzet Açar, “Burada yaklasik 40 yil önce asilanmis bir Antep Fistigi var. Bölgemizde çok miktarda var. Hemen yaninda da Atlantik sakizina asilanmis Antep Fistigini görebiliyoruz. Tabi bakimsiz bir agaç. Muhtemelen sahibi burada degil. Yol kenari agaci. Bir ilaçlanma eksikligi var. Yapraklarinda hastalik var. Ilaçlansaydi çok güzel olacakti ama çok da güzel meyve tutmus durumda. Kirdik içine baktik, iç orani da çok güzel” dedi.



“Bu bölge çok rahat bir potansiyele sahip”

Asilanmis yerlerde bakim yapildiktan sonra hastaliga birakilmayan agaçlarin güzel meyve verecegini ifade eden Açar, “Yaprak hastaligi çok oldugu zaman temmuzda yaprak döküyor. Temmuzda yaprak döken agaç ne meyve olusturabilir ne meyve gözü olusturur. Verim olmuyor ama burada yapraklar hastaliktan zarar görmüs olmasina ragmen çok güzel bir meyve var ve içi dolu. Doluluk orani güzel. Biz burada bir çalisma yapmistik. Burayla ilgili öngörümüz su. Yaptigimiz hesaplamalara göre, meteoroloji genel müdürlügünün uzun yillar verilerine baktigimiz zaman bazi çesitlerin burada olgunlasmasi ile ilgili burada sorun olabilir. Bunu biz biliyorduk, gördük. Bunun için bu bölgeye, Bati Karadeniz Bölgesinde bu Atlantik Sakizi agaçlari çok yaygin. Bunlarin uygun olan yerlerde, bakimi yapilabilecek yerlerde asilanmasi ile bakim yapilarak bu bölge üçüncü bir fistik bölgesi. Güneydogu ve Ege’den sonra üçüncü bir fistik bölgesi olarak bu bölge çok rahat bir potansiyele sahip” diye konustu.



“Fistigin yesil olmasi sanayilik olarak çok çok önemli”

Prof. Dr. Açar, sunlari söyledi: “Benim buraya getirdigim asi kalemleri vardi. Çerçiler Köyü Muhtarimiz asilamalar yaptirdi. Bazi asilarda basari var. Elimizde tutmus asilar var. Bizim ’Barak Yildizi’ adini verdigimiz erken olgunlasan Gaziantep bölgesinde 15 Temmuzda olgunlasti o çesit. Biz burada 15-20 Agustos’ta bu bölgede olgunlasacagini öngörüyoruz o çesidin. O çesidi buraya getirdik, asilar yapildi. Bazi deneme alanlarinda tuttu. Bu çesitle ‘Barak Yildizi’yla bu bölgede yeni asilamalar yapilabilir. Bu mevcut agaçlarda da çok güzel yesil iç var. Ben bunu Sanliurfa Bilecik’teki fistik halinde bir esnafa gönderdim. Hocam bundan çok var mi diye sordu. Bunda çok güzel bir yesillik var. Fistigin yesil olmasi sanayilik olarak çok çok önemli. Muazzam bir baklavalik, dondurmalik ve sanayilik bir fistik görebiliyoruz. Bizim de öngörümüz buydu. Bir proje hazirlamistik, öngörümüz oydu. Mevcutlari biz bu dönemlerde hasat edelim, yesil içli olarak piyasaya sunalim. Yeni asilama yapacagimiz yerlere de erken olgunlasan çesit asilayarak Agustos sonu, eylül basina dogru çerezlik olarak toplayip bölge ekonomisine, buradaki kirsal kalkinmaya katki verelim düsüncesiyle bir hazirligimiz olmustu.”

Hazirladiklari projenin rüya veya hayal olmadigini belirten Açar, “Burada gelip baktigimiz fistiklar bir defa projemizin ayaginin yere bastiginin göstergesi. Ütopik bir proje olmadiginin net bir göstergesi. Iklim olarak da buranin uygun olmasi. Bu agaç saglikli bir agaç degil ama üzeri meyve dolu ve bu meyve tutumunu Güneydogu’da da göremiyoruz. Iklimin nemli olmasi bazi hastaliklari getiriyor ama baska türlü agacin konforlu bir ortamda yasamasi anlaminda katki sagliyor. Güneydoguda çok sicak ve kurak bir iklim varken, burada iliman ve nemli bir iklimin olmasi burasi için bir avantaj. Dezavantaji ise ortalama bir sicaklik yetmezse meyve iç yapmaz. Burada bunun yettigini biz görüyoruz. Yetecegini tahmin ediyorduk” ifadelerini kullandi.

Hazirladiklari projenin BAKKA tarafindan kabul görmedigini aktaran Açar, hazirlanan projelerin hiçbir zaman bosa gitmeyecegini ve ileride bir sans verilecegine inandigini söyledi.