Florya cadı kazanına döndü

Galatasaray'da kötü gidişin faturası kime kesileceği konusunda hala bir mütabakat sağlanamadı.

Sarı-Kırmızılıların tesislerinde kulaktan kulağa konuşulanlar ;

1- Çalışmıyoruz, çalıştırılmıyoruz

Galatasaray'da şu anki durumdan en çok şikayet eden grup futbolcular. Futbolcuların şikayetlerinin boyutu ise hayli farklı! Zira onlar, 'Çalışmıyoruz, çalıştırılmıyoruz' diye özetliyorlar durumlarını ve şöyle devam ediyorlar: 'Antrenmanları yorulmadan tamamlıyoruz. Bu da tabii ki maçlara yansıyor. Maçların ikinci yarılarında bu nedenle zorlanıyoruz. Sert oynayan takımlara karşı başarılı olamıyoruz'. Özellikle yerli oyuncular takımdaki çifte standarttan da şikayetçi. Bu nedenle, 'Biz Fenerbahçe maçından sonra sokağa çıkamıyoruz. Bazıları ise o bar benim bu bar senin, sabaha kadar dolaşıyor. Madem bu kadar kendilerine güveniyorlar, o zaman takımı da onlar kurtarsın' denilmekte

2- Anlayamadı, anlatılmadı

Teknik Direktör Frank Rijkaard, Türkiye gerçeğini bir türlü anlamayadı, yöneticiler de ona anlatamadı. Kamp gününe kadar Florya Metin Oktay Tesisleri piknik yeri gibiydi. Amcalar, dayılar, yeğenler, çocuklar her gün Florya'daydı. Fenerbahçe maçı öncesinde bile durum değişmedi. Başkan Adnan Polat, derbi mağlubiyetinden sonra dayanamadı ve Rijkaard'dan Sivasspor maçı öncesinde takımı kampa almasını istedi ama geç kalındı.

3- Kaynaşmadılar, kaynaştırılmıdılar

Yerli futbolcular ile yabancı futbolcular arasındaki 'kaynaşma' bir türlü sağlanamadı. Rijkaard'ın rotasyonlarını yerli oyuncular, 'Yanlış' yorumladı. Devre arasında gelen yabancı oyuncular ise, burnundan kıl aldırmadı. Teknik heyet ve yöneticiler 'kaynaşma' için çaba harcamadı. Yerli ve yabancı futbolcular, sezon başından beri bir tek yemekte (Ligin 9. haftasında) bir araya getirildi.

4- Disiplinsizlik ayyuka çıktı
Rijkaard'ın 'abartılı hoşgörüsü' yöneticilere de yansıdı. 3-0 kazanılan Ankaragücü maçından sonra Jo bir takım arkadaşı ile gece kulübüne gidip, sabaha kadar içti. Öyle ki bardan çıktığından iki kişinin yardımıyla ancak ayakta durabiliyordu. Bu yaptığı cezasız kalınca, Jo bu kez Fenerbahçe maçından sonra evinde verdiği partide gürültü limitini aşıp, koşmularıyla karakolluk oldu. Araya yöneciler girdi ve şikayetler güç bela geri aldırıldı. Özel yaşantısı düzensiz olan yalnızca Jo değildi. Keita da bu oyuncuların başında geliyor. Taraftarlar bu nedenle, Sivas maçı dönüşü havalimanında taksiye binen Keita için, 'Keita'yı Etiler'e götür' diye bağırdı.

5- Transferler tam bir fiyasko
Galatasaray'daki kötü gidişin fatura edildiği isimlerden biri de başkan yardımcısı Haldun Üstünel. Daha düne kadar 'transfer sihirbazı' olarak övgü yağdırılan Üstünel'in transferi şimdilerde yerden yere vuruluyor. Jo ve Keita gibi özel yaşantıları düzensiz ve alkol sorunu olan futbolcuların takıma kazandırılması 'fiyasko' olarak nitelendiriliyor. Üstünel'e tepki duyanlar arasında yöneticiler bile var.

6- Polat seçim yatırımı yaptı
Sarı-Kırmızılı takımda başarısızlıktan sorumlu tutulan son isim ise başkan Adnan Polat... Polat'ın kongre çalışmalarına asılıp, takımı boşladığına inananların sayısı hiç de az değil. Ara transfer döneminde alınan isimlerin de seçim yatırımı olduğu ileri sürülüyor. Arda Turan'a verilen kaptanlık nedeniyle de başkan Polat suçlanıyor. Arda'nın çok küçük yaşta ağır bir sorumluluğun altına girdiği, ağabeyleri konumundaki Servet Çetin, Ayhan Akman ve Emre Aşık gibi isimlerin küstürüldüğü ileri sürülüyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile