Foça`da 'cami ve Çocuk' Konferansı

Foça`da "cami ve Çocuk" Konferansı

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Dr. Mustafa Yıldırım, "Günümüzde maalesef maddi imkanlarımız arttıkça dostluklarımız, birlikteliklerimiz ve paylaşımlarımız azalıyor" dedi

Foça İlçe Müftülüğü, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle "Cami ve Çocuk" konulu bir konferans düzenledi. Foça Reha Midilli Kültür Merkezi`nde düzenlenen konferansa, Foça Müftüsü Selahattin Basançelebi, CHP`li Foça Belediye Başkan Yardımcısı Orhan Bora, Foça İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdinç Akkaya, Atatürk Mahallesi Muhtarı Mahmut Irmak, eski Foça Belediye Başkanı Süleyman Ege ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunmasının ardından açılış konuşması yapan İlçe MüftüsüSelahattin Basançelebi, çocuk ve cami sevgisinin önemine değinerek, "Çocuklarımıza camilerimizi sevdirelim, onları şimdiden camilerle ve Kur`an kurslarımızla barışık tutalım" dedi.

Daha sonra emekli din görevlisi Abdullah Çoban, Kur`an-ı Kerim tilaveti okudu. Foça`da görev yapan imam hatipler okuduğu ilahiler ve video gösteriminin ardından konferansa geçildi. Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, çocukların küçük yaşta cami ile tanıştırılması ile çocukların sağlıklı yetişmesinde aile yapısının önemine değindi. Cami ruhuna, kültürüne, inancına alıştırılmak ve camiye yönlendirmek istenen bir çocuğun birinci planda sağlıklı bir ailedesevgi, şefkat ve merhamet içinde yetişmesi gerektiğini anlatan Yıldırım, kendi ailesinden ve çocukluk yıllarından örnekler verdi. Çocukluk yıllarında toplumun paylaşıma, saygıya, sevgiye daha çok önem verdiğini anlatan Yıldırım, "Günümüzde maalesef maddi imkanlarımız arttıkça dostluklarımız, birlikteliklerimiz ve paylaşımlarımız azalıyor" dedi

"MADDİ OLARAK İMKANLARIMIZ GELİŞTİKÇE, MANEVİ ANLAMDA FAKİRLEŞİYORUZ" Çocukluk yıllarında köklü bir ailenin içinde yaşadığını ve o dönemde anne babasından göremediği şefkati, merhameti dedesinden, ninesinden gördüğünü ve akrabalık bağları güçlü sevgi dolu bir ailenin bir bireyi olması sayesinde hiç farkına varmadan bu durumun ruh sağlığının yerinde olmasına imkan sağladığını anlatan Yıldırım, ancak günümüzde imkanların geliştiğini ve gençlerin daha evlenir evlenmez ayrı eve çıktığını, aile büyüklerinin de gençleri yanında istemediğini belirterek, "Bu tür aile yapılarındaçocuklar anneanneden, babaanneden, dededen mahrum kalıyor. Bunun da bize çok kötü bir dönüşü var. Sevgisiz, merhametsiz ve şefkatsiz büyüyen gençlik, zamanla şer odaklarının aleti haline gelebiliyor. O gençlik istismar edilebiliyor. Manevi boşluktan yararlanarak terör, uyuşturucu gibi kötü yollara düşürülebiliyor. Bu anlamda bizim maddi olarak imkanlarımız geliştikçe manevi anlamda fakirleşiyoruz. Buradan gençlere şehir hayatında hep birlikte yaşayın diyecek halim yok. Ama bizi biz yapan en önemlideğerimiz aile yapımızdır. Allah Resulü buyuruyor ki `eş seçerken de güzel, zengin, soylu olabilir ama sen dindarını tercih et.` Ancak dindar eş sadece abdestinde, namazında dindar eş değildir. Dindar eş bir anneyi iki anne, bir babayı iki baba ediyorsa aileyi büyütüyor, kucaklıyorsa dindar eştir. Yoksa anneyi evladından ayırıyorsa, akrabayı birbirine düşürüyorsa o dindar eş değildir" diye konuştu

"TUFANLARDAN KORUNMAK İÇİN BİR GEMİYE BİNMEMİZ GEREKİYOR" Nuh Aleyhisselam`ın kendisine gönderilen vahiy üzerine bir gemi yaptığını ve bu gemiye inanları aldığını ifade eden Yıldırım, "Bu gemiye binen inananlar çıkan tufanda kurtuldular. Ancak tufan sadece yağmurla, selle olmuyor. Örneğin ahlaksızlık, uyuşturucu, saygısızlık bir tufandır. İşte bu ve buna benzer tufanlardan bizim de kurtulabilmemiz için bir gemiye binmemiz gerekiyor. O gemi de camilerdir. Zamanımızın tufanından korunmak için camilere gitmek, o camilerdeki din ve ahlak anlayışına sığınmakzorundayız" dedi.

Konuşmasının son bölümünde çocukların camiye gelmesi için yaşlı insanlar tarafından teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, "İnsanlarda camiye gitme alışkanlığı yaşlandıkları zaman başlıyor. Bizim toplumumuz camiye gelen gençleri ve çocukları hoş karşılamıyor. Onlara sert davranıyor. Camideki ibadet psikolojisini bozduğunu düşünerek onlara bağırıp, çağırabiliyor. Halbuki kendi çocukluğumuza baksak. Yolumuz pek camilerden geçmiyor. Allah hidayet nasip ediyor, camiye girmek nasip oluyor. İnşallahherkesin yolu da musalla taşına gelmeden camiden geçsin. Ancak camide küçük yaramazlıklar yapan çocuklarımızı hoş karşılamalıyız. Televizyonu, eğlenceyi boş verip camiye gelen çocuklarımızı azarlamak yerine onları tebrik etmeliyiz" diye konuştu. Programın sonunda Foça İlçe Müftüsü Selahattin Basançelebi, Foça camilerinin temizlik, bakım onarım gibi çalışmalarına destek olan Foça Belediyesi`ne teşekkür ederek, Foça Belediye Başkan Yardımcısı Orhan Bora`ya bir teşekkür plaketi takdim etti. Hafta münasebetiyle ilçe genelinde yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri ise İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdinç Akaya tarafından verildi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile