Foça'daki Askeri Araca Saldırı Davası

Terörle Mücadele Kanunu 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde 2 Eylül 2012'de polis ekipleriyle girdiği çatışmada yaralı olarak yakalanan, hakkında 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl hapis cezası istenen tutuklu sanık Yunus Çiçek'in de aralarında bulunduğu 8 sanık ile olayın mağdurları ve müştekileri hazır bulundu.

Tutuklu sanık Yunus Çiçek, kimlik tespitinde 22 yaşında ve işsiz olduğunu, 2006 yılında terör örgütü PKK'ya katıldığını, sabıkasız olduğunu söyledi.

Tercüman eşliğinde Kürtçe savunma yapan Çiçek, "Şanlıurfa'da alınan ifadelerimin hiçbirini kabul etmiyorum. Bu eylemlerle alakası olmayanlar gözaltına alınıp, tutuklandı" dedi.

Sanık Çiçek, eylem hazırlığında olan bir militanın bunu açıkça herkese söylemeyeceğini, eylemlerin gizli olduğunu belirterek, "Hasan ile İzmir'e gelip gittiğimizde de onun hiçbir şeyden haberi yoktu. Diğer sanıkları da tanımıyorum. Onlar benim PKK'lı olduğumu da bilmiyorlar. Asker kaçağı olduğumu söyledim. Eylem için geldiğimizde mühimmatlar yanımızdaydı. Hiçkimsenin haberi yoktu" ifadelerini kullandı.

-Ölen sivillerin ailelerinden özür diledi

Hukuki savunma yapmayacağını, dosyadaki konularla ilgili ahlaki açıklama yapacağını ifade eden sanık Çiçek, şunları kaydetti:

"Ölen üç sivilin ailesinin acısını paylaşıyorum, onlardan özür diliyorum. Sadece sivillerle ilgili konuşmak istedim. Dosyadaki suçlamalara tek tek cevap vermeyi anlamlı bulmuyorum. Çünkü bu verdiğim cevaplar cezamı düşürmeyecek ya da kaybedilen canları geri getirmeyecek. Dosyada birçok insan zarar görmüş, onlardan da özür diliyorum."

Sanık Yunus Çiçek, Cumhuriyet Savcısının, "Neden Foça'yı seçtiniz? Ve örgüt mü seçti?", "Bombayı patlattıktan sonra seyrettiniz mi? ", "Köylüleri öldürdüğüne pişman mısın?", "Köylüleri Burhan Bozkurt'un öldürdüğünü söylüyorsun?", "Yaptığın eylemlerden pişman mısın ?" ve "Bu eylemleri yapmak kendi kararın mıydı?" şeklindeki sorularına "Ortamı gerecek sorulara cevap vermek istemiyorum. Benim yaptığım savunmadan bunu anlamanız lazım. Sonuçta biz de askeri mücadele yapıyoruz. Hedefimiz askerlere yönelik bir eylem düzenlemektir. Foça'yı biz kendimiz seçtik" karşılığını verdi.

Kürtçe tercüman eşliğinde savunma yapan sanık Hasan Deliktaş ise emniyette verdiği ifadeleri kabul etmediğini belirtip, "Emniyette çocuklarımın resmini gösterdiler. Bana polis, çocuklarımından birini öldüreceğini söyledi.

Ben de kendilerinin hazırladığı ifade tutanağını imzalamak zorunda kaldım. Şu an başım çok ağrıyor, daha fazla konuşmak istemiyorum" dedi.

Daha sonra, yakınlarını kaybeden müştekilerin kimlik tespitleri yapıldı. Bu sırada eşini kaybeden Vesile Serap Kapalı, ağlayarak, "Benim eşim evine ekmek getirmek için çalışmaya giderken hayatını kaybetti, ne günahı vardı?" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, suçların niteliği ve vehameti, katalog suçlardan olması, kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanıkların tümünün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası yakınlarını kaybeden aileler gazetecilere yaptığı açıklamada, sanık Yunus Çiçek'in savunmasında ölen sivillerin yakınlarından dilediği özrü kabul etmediklerini ve hükümetten sivil şehitlik beklentilerinin sürdüğünü söyledi.

Olayda ölen Hasan Furkan Özmen'in babası Cengizhan Özmen, "Bunları savunan avukatlar da teröristten daha fazla terörist olmuş. Benim çocuğum 26 yaşındaydı. Ne günahı vardı? Allah bunlara en büyük cezayı versin" dedi.

Ölen Bahri Şirin'in eşi Aynur Şirin, kızı Meltem'e sarılıp gözyaşı dökerek, eşinin katillerine en ağır cezanın verilmesini istediklerini dile getirdi.

-Olay

Foça'da 9 Ağustos 2012 tarihinde askeri servis aracına yönelik bombalı saldırıda 2 asker şehit olmuş, 12 kişi yaralanmıştı. Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde 2 Eylül 2012'de uygulama noktasında durdurulan araçta bulunan terör örgütü üyeleriyle çıkan çatışmada da 1 polis memuru şehit olmuş, 1 polis ve 1 uzman çavuş yaralanmıştı. Burada çatışmaya girenlerin, Foça'daki saldırıyı gerçekleştiren teröristler olduğu belirlenmişti.

Olayı soruşturan TMK 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın'ın hazırladığı iddianamede, eylemi PKK/KCK terör örgütünün askeri kolu olan TAK'ın üstlendiği belirtilmişti.

Tutuklu sanıklar Yusuf Çiçek'e 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl, Hasan Deliktaş'a 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Şevket Rabindüz'e 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Şehmuz Rabindüz'e 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Faruk Kayli'ya 26 kez ağırlaştırılmış müebbet, Reşit Ertuğrul, Kamil Solak ile tutuksuz sanık Ali Yapan'a 16'şar yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.