Fotoğraf sanatçısı Atilla Durak, Anadolu’nun farklı renklerini Brüksel’e taşıdı

Belçika Aktif Dernekler Federasyonu (FEDACTIO) bünyesinde faaliyetlere yeni başlayan Belçika-Türkiye Dostluk ve Diyalog Derneği‘nin (BELTUD) desteğiyle, Atilla Durak’ın ‘Ebru: Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar’ adlı sergisi Brüksel’e açıldı. Türkiye’nin yanı sıra Amerika ve Avrupa’da farklı 26 şehirde sanatseverlerin beğenisine sunulan sergide Anadolu’nun farklı köşelerinden 143 fotoğraf yer alıyor. Atilla Durak, Brüksel’deki FEDACTİO Sergi Salonu’nda verilen açılış resepsiyonunda yaptığı konuşmaya ‘’Anadolu’ya hoşgeldiniz’’ diyerek başladı. Durak, ‘’Duvardaki insanlar bizlere bakıyorlar ve bir şeyler söylüyor: Bizler farklı diller, farklı dinler, farklı kültürlerdeniz. Ama tek bir ortak özelliğimiz var. Ortak özelliğimiz, insan olmamız. Anadolu’da binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz. Yaşamaya çalışıyoruz, problemlerimizle, umutlarımızla. Farklı kültürleri bir arada taşımak kolay bir şey değildir. Ateşten bir gömlektir. İşte biz bu ateşin içinde doğduk ve bu güzelliklerle var olmak istiyoruz. Farklılıklarla yaşamak mümkün. Duvarlarda gördüğünüz bu fotoğraflar politikacılara bir mesaj taşımakta.’’ şeklinde konuştu.

‘Ebru: Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar’ projesine 2000 yılında başladığını aktaran sanatçı, 2006’ya kadar minibüsüyle bu insanların evlerine, düğünlerine, hayatlarına konuk olmuş. ‘Farklılıklarımızla güzeliz’ diyen Atilla Durak, "Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, bir Türk aydını olarak, Türkiye’de çok ciddi bir değişim var. Geçmişten gelen hatalar düzeltilirken, farklılıkların kıymetini geçte olsa anlayan bir Türkiye var. O yüzden bu sergi bir kat daha fazla ilgi gördü. O yüzden ben buralara gelip bunları size gösterme ihtiyacı duydum.’’ ifadelerini kullandı.

‘KİM ŞU TÜRKLER?‘ SORUSUNA FOTOĞRAFÇI GÖZÜYLE BAKIŞ
Çocukluğunda, kullanılmayan bir Ermeni Kilisesi’nin camına taş atarak kırdığı için bu kırılan camları toplamak anlamında yola çıktığını anlatan Durak ‘’Tüm dünyanın kırdığı camlar var. Şu anda Belçika’dayız, Belçika’nın da kendi vatandaşını üzdüğü, kırdığı nice camlar vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin de kırdığı camlar var. Her ülkenin var. Zaten sorun devletlerin vatandaşıyla olan yaşama problemi, birlikte olamama problemi, kendi vatandaşına uzaklık problemi. Türkiye ciddi bir değişim içinde. İnsanlar farklılıklarıyla birlikte yaşamak istiyor. Bu talepler artık konuşuluyor. Anadolu’nun farklılıklarını bir zenginlik olarak gören biriyim. Türkiye Türklerindir sözü vardır ya, bir de ben fotoğrafçı gözüyle ‘kim şu Türkler’ diye baktım. 44 farklı etnik grup, 26 farklı dilin olduğu, hep birlikte yaşayan, çok kültürlü bir yapı gördüm.’’ şeklinde ifade etti duygularını.

EMİR KIR: FEDACTİO’NUN AÇTIĞI KÜLTÜR OCAĞINI ÇOK ÖNEMSİYORUM
Atilla Durak’ın Brüksel’e taşınan serginin açılış resepsiyonuna katılan Brüksel Bölge Hükümeti Bakanı Emir Kır, şunları söyledi: "Avrupa’nın başkenti Brüksel’de FEDACTİO’nun kültüre açtığı bir ocak var. Böyle bir salonun kültür ve sanat çalışmalarına açılmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim. Belçika’da yaşayan Türk toplumun bunun gibi merkezlere ihtiyacı var. Sanki Anadolu’dayız. Bu yüzler Anadolu’nun yüzleri. Sanatçının vermek istediği mesaj da bu. Anadolu’nun her yerinde ayrı zenginlikler var. Ve bunlar bir arada yaşıyorlar. Bunu zaman zaman anlayamayanlar çıktı. Kuru milliyetçilikle insanlar karşı karşıya getirilmek istendi. İnsanlar hangi dinden, hangi etnik kökenden, hangi sosyal sınıftan olursa olsun bir arada yaşamayı bilirler."

Serginin açılışına Brüksel Başkonsolosu Mehmet Poroy eşiyle katılırken, Brüksel Bölge Milletvekili Mahinur Özdemir, Eğitim Müşaviri Saliha Eker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi Metin Tosun, eski bakan Bert Anciaux, Fas asıllı Milletvekili Fuoad Abidar, eski senatör Avukat Meryem Kaçar ve yerel siyasetçiler de açılışta Durak‘ı yalnız bırakmadı