Fotoğraflarla Osmanlı'nın Köklerine Yolculuk
2. Abdülhamid'in 1886 yılında Söğüt civarı için verdiği keşif gezisi talimatı sonucu hazırlanan ve ANAMED tarafından sergilenen fotoğraflar Osmanlı'nın köklerine ışık tutuyor Küratör Ahmet Ersoy: 'Bu projeyi de şöyle tanımlayabiliriz; imparatorluğun köklendiği topraklara, yani Söğüt ve civarına Sultan Abdülhamid'in düzenlemiş olduğu resmi bir keşif gezisi belgeleri bu albümler' 'Hem Sultan'ın kendisi hem Osmanlı entelektüelleri ve bürokratları arasında, imparatorluğun aşiret ve etnik kökenlerine dair yeni bir ilginin doğmaya başladığını görüyoruz' 'Fotoğrafla beraber çok uzun altyazıların olduğunu görüyoruz ve bu uzun altyazılarda tarihsel anlatılar, imparatorluk efsaneleri, aşiret hatıraları ve hafızası gibi çok eski bilgi türleri, gerçekliği doğrudan resmettiğini iddia eden yeni teknolojik aracın görsel gücüyle bir araya geliyor'
Şimdi Ömer M. Koç Koleksiyonu'nda yer alan, dönemin insanlarını, manzaralarını ve anıtlarını belgeleyen fotoğraflar, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) tarafından "Tarihin Merkezine Seyahat: Fotoğraf ve Osmanlı Köklerinin Yeniden Keşfi (1886)" adlı sergi ile meraklılarına sunuluyor.
Küratörlüğünü Bahattin Öztuncay, Ahmet Ersoy ve Deniz Türker'in üstlendiği, tasarımını ise Yeşim Demir Pröhl'ün yaptığı sergide, Bursa, Yenişehir, İznik, Söğüt ve Bozüyük gibi erken Osmanlı yerleşim birimlerinin Hoca Ali Rıza, Sururili Ahmed Emin, Ahmet Şekûr ve Mehmed Emin gibi dönemin önde gelen isimleri tarafından çekilmiş fotoğrafları yer alıyor.
Hazırlanan albümlerde, fotoğrafların yanı sıra fotoğrafın içeriğini ve dönemin detaylarını aktaran yazılar da bulunuyor.
Keşif gezisinin rotasına uygun olarak hazırlanan sergide ise bu albümler, döneme ait farklı koleksiyonlardan fotoğraf, video ve belgelerle güçlendiriliyor.
Serginin küratörlerinden Ahmet Ersoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sergi aracılığıyla aslında bir şekilde Osmanlı yol hikayesi anlattıklarını söyledi.
Albümlerin geçen yıl Bismarck Kütüphanesi'nden Ömer Koç Koleksiyonu'na geçtiğini aktaran Ersoy, sergi için ciddi bir arşiv araştırması yaparak, hazırlanan albümlerin nedenlerine ve içeriklerine odaklandıklarını dile getirdi.
- Dönemin ünlü fotoğrafçıları keşif ekibinde
Ersoy, söz konusu albümlerin yalnız olmadığını belirterek, "İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Koleksiyonu'nda, yani eski Yıldız Sarayı Kütüphanesi'nde bu albümlere benzeyen 9 tane daha kopya bulduk. Bunların çok daha büyük bir projenin parçası olduğu ortaya çıkıyor. Bu projeyi de şöyle tanımlayabiliriz; imparatorluğun köklendiği topraklara, yani Söğüt ve civarına Sultan Abdülhamid'in düzenlemiş olduğu resmi bir keşif gezisi belgeleri bu albümler. Bu fotoğraflarla birlikte bölgenin gelişmesine ve tarihine dair ciddi, kapsamlı bir sürü rapor ve harita hazırlanmış, resimler yapılmış. Bütün bu paketi bir şekilde sunmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Albümlerin arka planını ve albüm için oluşan beklentileri araştırdıklarını anlatan Ersoy, albümler sayesinde Osmanlı'nın o günkü yapısına dair ciddi ipuçları elde edildiğini aktardı.
Ahmet Ersoy, 2. Abdülhamid'in, keşif gezisiyle bir belgeleme çalışması yaptırmayı amaçladığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Hem Sultan'ın kendisi hem Osmanlı entelektüelleri ve bürokratları arasında, imparatorluğun aşiret ve etnik kökenlerine dair yeni bir ilginin doğmaya başladığını görüyoruz. Bu aslında ideolojik bir araç. Yani imparatorluğu nasıl bir arada tutabiliriz, bunun önemli belirleyici, tanımlayıcı unsurları nelerdir? Bunlar üzerinden ortaya çıkmış yeni bir merak. Abdülhamid'in yaptırdığı da kendi resmi fotoğrafçıları ve ressamlarından 10 kişilik bir ekibi toplayıp bu bölgeye keşif gezisi düzenlemek."
- Anadolu'nun etnografik olarak ilk belgelenişi
Anadolu'nun etnografik olarak ilk defa bu projeyle kapsamlı bir şekilde belgelendiğini vurgulayan Ersoy, o günlerde görsel tarih anlayışının oluşmaya başladığının bir delili olarak söz konusu albümlerin gösterilebileceğini ifade etti.
Ersoy, 2. Abdülhamid'in çalışmanın başına kendisine en yakın isimlerden olan Darugazade Mehmet Emin Bey'i getirdiğini ve projeyi Mehmet Emin Bey'in kurguladığını sözlerine ekledi.
Keşif gezisinin, Osmanlı'nın köklerinin arayışı olarak tanımlanabileceği değerlendirmesini yapan Ersoy, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Fotoğrafla beraber çok uzun altyazıların olduğunu görüyoruz ve bu uzun altyazılarda tarihsel anlatılar, imparatorluk efsaneleri, aşiret hatıraları ve hafızası gibi çok eski bilgi türleri, gerçekliği doğrudan resmettiğini iddia eden yeni teknolojik aracın görsel gücüyle bir araya geliyor. Bazı fotoğraflarda boş bir arazi görüyorsunuz, sadece fotoğrafa baksanız çok bir şey ifade etmeyebilir ama altyazısında buraya Ertuğrul Gazi'nin sefere çıkmadan önce geçici bir kale yaptırdığını, ailesini ve malları oraya koyduğunu anlatan uzun bir anlatı var. Bir anda o eski katmanlı anlatılarla fotoğraf bir araya geliyor ve bu fotoğraf bir şekilde teknik ve bilimsel olarak teyit edici bir güç olarak yer alıyor."
- "Tarihin Merkezine Seyahat: Fotoğraf ve Osmanlı Köklerinin Yeniden Keşfi (1886)"
Paspartulanan ve altlarına özenli el yazısı ile Osmanlı Türkçesi ve Fransızca açıklamaların eklendiği fotoğraflar, yerleşim yerleri, mimari yapılar ve peyzaj hakkında detaylı bilgiler içeriyor.
Keşif gezisi rotasındaki dramatik manzara, kasaba ve anıtların yanı sıra bölge sakinleri, özellikle çevrede yaşayan Türkmen yörük aşiretlerinin kaydedildiği orijinal fotoğraflar, kendilerine farklı koleksiyonlardan eşlik eden tamamlayıcı belge, görsel ve yayınlarla birlikte sergileniyor.
Fransız Gaumont Pathe arşivinden Bursa’nın bilinen ilk video görüntülerinin de yer aldığı "Tarihin Merkezine Seyahat: Fotoğraf ve Osmanlı Köklerinin Yeniden Keşfi (1886)" sergisinde, döneme ait bazı eşyalar da bulunuyor.
Sergi, 30 Eylül'e kadar ziyarete açık kalacak.