Bizim Hrant Dink olayında adalet ben de inanıyorum eninde sonunda tecelli edecektir . Olması gerektiği gibi tecelli edecektir ama ne yazık ki Hrant Dink bunu göremeyecektir ' dedi . Çelik , AK Parti Genel Merkezi`nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu . Hrant Dink davası ile ilgili mahkemenin örgüt bağlantısı olmadığı yönündeki kararını değerlendiren Çelik , davayı Fransa`daki Dreyfus davasına benzeterek , ' Adalet Dreyfus için taahhüt etti . Bizim Hrant Dink olayında adalet ben de inanıyorum eninde sonunda tecelli edecektir . Olması gerektiği gibi tecelli edecektir ama ne yazık ki Hrant Dink bunu göremeyecektir ' diye konuştu . Çelik , Hrant Dink olayı üzerinden partilerine ve hükümete yönelik iftira ve ithamlar yöneltildiğini söyleyerek , şunları kaydetti : ' Hrant Dink`in Sabiha Gökçen ile ilgili yazıyı yazmasından sonra kendisine daha çok ulusalcı çevreler tarafından linç kampanyası açılmıştır . Hangi gazetelerde hangi manşetlerin atıldığı malumdur . Büyük çoğunluğu Ergenekon`dan tutuklu olan veya Ergenekon davasından yargılanan kimseler bu yargılama esnasında adeta yargısız infaz yapmak üzere bu olaya dışarıdan müdahil olmak istemişlerdir . Yumurta atanlar da attıranlar da Hrant Dink`i bu duruşma esnasında yuhalayanlar da bunlardır . Bunu görmemezliktengelemeyiz . Bugün hem Hrantçı hem Ergenekoncu olan bazı insanları gördüğüm zaman hayretler içerisinde kalıyorum . Başta anamuhalefet lideri `Ergenekon dediğiniz örgüt nerededir . Bana adresini verin de gidip kaydolayım` diyen kişi diyor ki burada örgüt var diyor . Peki Sayın Kılıçdaroğlu bu örgüt hangisidir? Olayın savcısı diyor ki `Bu Ergenekon örgütünün Trabzon şubesidir` diyor . Ben de vicdanen bütün duygularımla Hrant Dink`i katleden Ogün Samast ve Yasin Hayal gibi birkaç kişiden ibaret olmadığınainanıyorum . Tetikçi ve azmettiricinin bu şahıslardan ibaret olmadığına inanıyorum . Beni buraya götüren deliller var . ' KILIÇDAROĞLU`NA CEVAP Çelik , CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalara da cevap verdi . Çelik , Kılıçdaroğlu`nun Hrant Dink`in öldürüldüğü dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olan kişinin halen İstihbarat Daire Başkanlığı`nda görevli olduğu yönündeki eleştirilerini değerlendirerek , söz konusu şahsın Ramazan Akyürek olduğunu ve kendisinin 2 . 5 yıl önce İstihbarat Dairesi Başkanlığı`ndan ayrıldığını belirtti
Çelik , Akyürek`in İstanbul`a Hrant Dink`e yönelik saldırı olacağı bilgisini vererek görevini yerine getirdiğini , bu istihbaratı değerlendirmeye almayan dönemin İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler`in ise Florya Polis Okulu`nda pasif bir göreve tayin edildiğini , hakkında soruşturma izni verilmesi kararının da idare mahkemesi tarafından reddedildiğini söyledi . Hüseyin Çelik , ayrıca , mülkiye müfettişleri tarafından yapılan incelemeler sonucu 7 emniyet görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesiyönündeki talebin de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğine dikkat çekerek , ' Bu kişileri koruyan bir tavır sergiliyor İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ' dedi
Çelik , olaydan sonra mağdur olan Dink ailesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne başvurusu üzerine Türkiye`nin masraflar dahil 130 bin Euro maddi tazminata mahkum edildiğini anlatarak , hükümetin bu karara itiraz etmediğini , meseleye insani boyutlarda bakarak kendi üzerine düşeni yaptığını söyledi . Çelik , diğer taraftan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı`nın telefon görüşmelerini mahkemeye iletmediği yönündeki eleştirilere ilişkin , TİB`in yanıt verdiğini ve mahkemeye bilgilerin sunulduğunu dilegetirerek , ' Anlaşılıyor ki , mahkemeden kamuoyuna yansıyan bilgilere bakıyoruz , bu gönderilen bilgiler de incelenmemiştir . İncelense 2 . 5 yıl daha sürerdi gibi bir gerekçe ileri sürülmüştür . Gerçekten bu kamu vicdanını yaralayan ve başta bölge İdare Mahkemesinden başlayın 2007 öncesi olup biteni hatırlıyoruz . İdari yargı adeta AK Parti hükümetinin elini ayağını bağlamaya yönelik kendisini kurgulamıştı . Vicdanı ile karar veren hakimleri bundan tenzih ediyorum . Başa Danıştay olmak üzere birçok idare mahkemesihükümet mensuplarının yürüdüğünü haber alsa bırakın yürütmeyi , yürümeyi durdurma kararı alıyordu . Devletin kendi hükümetine yönelik tavırları da hepimiz biliyoruz ' şeklinde konuştu . ULUDERE OLAYI Çelik , Uludere olayları ile ilgili BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın Uludere talimatının Başbakan Erdoğan tarafından verildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi . Başbakan`ın ' Bu ifade hem yalan hem iftiradır . Ben böyle bir şey asla demedim . Demiyorum ' sözlerini aktaran Çelik , ' Böyle bir meselede de Sayın Başbakan`ın böyle bir vicdansızlık içerisinde olması söz konusu olamaz . Başbakan`ı bundan tenzih ederiz ' dedi .
AK Parti Basın Sözcüsü Çelik , Heron görüntüleri ve insansız hava araçlarının mahkemelere verilmediği iddialarını da cevapladı . ' Böyle bir şey de söz konusu değil ' diyen Çelik , 23 Ocak günü Genelkurmay tarafından bu 4 saatlik görüntüler özel bir kurye ile elden Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı`na teslim edilmiştir . Daha önce Ankara`da bu konuyu araştıran mülkiye başmüfettişlerine bu 4 saatlik görüntüler izletilmiştir . Gerek hükümet çevrelerinde gerek Türk Silahlı Kuvvetleri`nde bu meselenin bütündetaylarının ortaya çıkarılması yönünde bir irade vardır . Bu iradede en ufak bir zaaf söz konusu değildir ' ifadelerini kullandı
HAYATINI KAYBEDENLERİN AİLELERİNE TAZMİNAT Uludere olayında ailelerin yaralarını sarmak için maddi ve manevi olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Çelik , birilerinin ölenler üzerinde ideolojik rant yapmaya devam ettiklerini dile getirdi . Ailelere ödenecek maddi tazminatın kişi başı 123 bin TL olarak hükmedildiğini de anlatan Çelik , istismarcıların ailelere , ' Bunu alırsanız kan parası alacaksınız ' şeklinde sözler söylediğini belirterek şunları kaydetti : ' Devlet burada bir yanlışlık yapıldığı kabul etmiştir . Genelkurmay kabul etmiştir , hükümet kabul etmiştir , iktidar partisi kabul etmiştir . Bununla ilgili gerekli tüm açıklamalar yapılmıştır . Meselenin üstüne gidilmektedir . Bu işin ihmalkarları , failleri varsa ortaya çıkarılmaya çalışılıyor , bir taraftan da o vatandaşların yarasına merhem bulmaya çalışıyoruz . Bunun istismar edilmesi hangi vicdanla izah edilebilir . ' Çelik , Uludere`de tazminatların ailelerin hesaplarına yatırılacağını belirtirken birileri `paraları almayın` dese de devletin üzerine düşeni yapacağını dile getirdi
ULUDERE`DE 6 TERÖRİSTİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİASINA CEVAP Uludere olayı ile ilgili 50 vatandaşın yanı sıra 6 teröristin de bölgeden geçmeye çalıştığı yönünde istihbarat raporları olduğu haberlerine de cevap veren Çelik , bu konunun bir istihbarat kaynağı tarafından doğrulanmadığını anlatarak , sözlerini şöyle sürdürdü : ' En azından bizde istihbarat görevlileri ile yapılan görüşmeler sonucunda , iktidar kanadında hükümette böyle bir bilgi söz konusu değildir . Bunlar bazı çevreler çeşit çeşit komplo teorileri üretiyorlar . Hatırlarsanız bu olayın sıcaklığı esnasında da söylemiştim . Varsayın ki bunların arasında 6 tane de terörist var . Bunun doğru olduğunu varsayın . Hukuk mantığı şunu gerektirir . Bir gemide 9 tane cani bir tane masum olsa o gemiyi batıramazsınız . Terör örgütü bazı vatandaşları kendine kalkan yapabilir . Hiçbir hukuk devleti bile bile kurunun yanında yaş da yansın diye oraya saldırmaz . Bizim duruşumuz bakışımız budur . ' ANTER ANTER TÜRK VATANDAŞLIĞINA ALINACAK Çelik , faili meçhul cinayete kurban giden Musa Anter`in oğlu Anter Anter`in Başbakan`ın özel izni ile Türkiye`ye geldiğini de hatırlatarak , ' Merhum Musa Anter`in oğlu yıllardan beri sıladan uzak , memleketine hasret bir şekilde yaşamaktadır . Bu izinle gelmiştir . Babasının mezarına gitmiştir . Kendi insanı ile kucaklaşmıştır . 1972`de Anter Anter vatandaşlıktan çıkarılmıştır . Sayın Başbakan İçişlerine gerekli talimatı vermiştir . Anter Anter`in müracaat etmesi halinde yeniden en seri şekilde vatandaşlığakabulü sağlanacaktır ve bence bu yanlışlık ve kara leke de böylelikle gündemden çıkarılacaktır ' dedi
Fransa'daki Dreyfus davasına benzetti
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Hrant Dink davasını Fransa'daki Dreyfus davasına benzeterek, "Adalet Dreyfus için taahhüt etti.