Fransa, 'Libya Sınırında Yakalanan Silahlı Vatandaşlarını' Açıklamaya Çalışıyor

Fransa, Libya sınırından Tunus'a girmeye çalışırken üzerlerinde silahlarla yakalanan diplomatik pasaport sahibi 13 Fransız vatandaşının yol açtığı krize açıklama getirmeye çalışıyor.

Tunus Savunma Bakanı Abdulkadir Zubeydi'nin diplomatik pasaport taşıyan 13'ü Fransız toplam 24 silahlı Avrupa vatandaşının iki ayrı grup halinde Libya üzerinden Tunus'a girmeye çalıştığı açıklamasıyla Tunus- Fransa-Libya hattı gerildi.

Paris yönetiminin, 13 Fransız vatandaşının, Libya'daki Fransız büyükelçisini korumakla görevli personeli olduğunda ısrar etmesine rağmen bölge basını Fransız askeri danışmanlarının Garyan kentinde Halife Hafter birliklerine yardım ettiğini yazdı.

Fransa'nın Tunus Büyükelçisi Olivier Poivre d’Arvor da konuya ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Arvor açıklamasında, "Libya'dan Tunus'a girmeye çalışan Fransız vatandaşlarının, Libya'daki Fransız büyükelçisinin koruma ekibi olduğunu belirterek, Tunus makamlarının bu kişilerden alınan silah ve mühimmatları Fransa'ya teslim edeceğini" belirtti.

Fransız vatandaşlarının Libya'da Fransa'nın Trablus Büyükelçisi'ni korumak için kullandığı ekipmanları sınıra getirdiğini savunan Arvor, Fransa'nın Tunus Büyükelçiliğinden bir personelin de sınırda hazır beklediğini aktardı.

Arvor, daha önce Tunus Dışişleri, Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına bilgi verildiğini ileri sürerken, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Fransa, diplomatik teamüllere ve Tunus'un egemenliğine uygun şekilde hareket etmiştir. Fransa ve Tunus, Libya krizinin çözümünde yan yana hareket etmektedir. Bazı haber organlarıysa, yalan iddialarla asılsız bir kriz yaratmaya çalışmaktadır."

Buna karşın, Tunus makamlarından Fransız büyükelçisinin açıklamasına ilişkin henüz yeni bir yanıt gelmedi.

- "Fransızlar önce silahlarını teslim etmeyi reddetti"

Tunus Savunma Bakanı Zubeydi, önceki gün basına yaptığı açıklamada, diplomatik pasaport taşıyan 13'ü Fransız toplam 24 Avrupa vatandaşının iki ayrı grup halinde Libya üzerinden Tunus'a girmeye çalıştığını söylemişti.

Zubeydi, ilk grupta Libya'dan hareket eden iki botla Tunus kara sularına girdiğini tespit ettiklerini, bottaki 11 diplomatik pasaport taşıyan Avrupa vatandaşını Cerbe Adası'na çıktıklarında silahlarıyla teslim aldıklarını duyurmuştu.

Benzer şekilde pazar günü diplomatik pasaportlu 13 Fransız vatandaşının karadan Tunus'a girmeye çalıştığını aktaran Zubeydi, "Tamamı diplomatik pasaport taşıyan 13 Fransız vatandaşı Ras el-Cedir Sınır Kapısı'ndan giriş yaptı. Beraberlerinde silah ve mühimmat vardı. İlk başta bunları teslim etmek istemediler. Ancak sonrasında silahsızlanmayı kabul ettiler." diye konuşmuştu.

Ancak Zubeydi, açıklamalarında Fransız makamlarının kendilerini bilgilendirdiğine ilişkin bir detay paylaşmamıştı.

- Libya'da UMH, Fransa ile anlaşmaları askıya aldı

Buna karşın, dün basına yansıyan haberlerin ardından Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Halife Hafter'i desteklediği için Fransa ile güvenlik ve eğitim başta olmak üzere birtakım anlaşmaları askıya aldı.

Tunus'tan yayın yapan bir haber sitesi de Libyalı kaynaklara dayandırdığı haberinde, Fransız askeri danışmanların Halife Hafter'in Trablus'a yönelik askeri operasyonuna destek verdiğini ileri sürdü.

"Tunus Şimdi Ağı" isimli internet sitesi, Fransız askeri danışmanlarının Trablus'a 75 kilometre uzaklıktaki Garyan kentinde bulunduğunu, "insansız askeri hava araçlarıyla inceleme yaparak bu bilgileri Hafter güçlerine aktardığını" yazmıştı.

Öte yandan, Tunus'ta Arapça yayın yapan Şuruk gazetesi, diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde Fransız vatandaşlarının Tunus üzerinden Cezayir'e hareket edeceklerini iddia etmişti.

- Libya'daki gelişmeler

Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine Ulusal Mutabakat Hükümeti birlikleri de "Burkan el-Gadab" operasyonunu başlatmıştı.

Afrika'nın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi Libya, Muammer Kaddafi'nin devrildiği 2011'den bu yana uluslararası ve bölgesel güçlerin açıktan ya da perde arkasından desteğini alan siyasi gruplarla silahlı uzantılarının mücadelesine sahne oluyor.