Kocaözü Kasabası Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen Birinci Kocaözü Çalıştayı’na katılan Fransa Rouen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Özkul, Malatya’da kurulması planlanan ikinci üniversite ve eğitim çalışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Özkul, Malatya’ya kurulması planlanan ikinci üniversiteyle ilgili yaptığı açıklamada, İnönü Üniversitesi’nin yeni yapılanmaya destek vermesi gerektiğini belirtti.
Sıfırdan üniversite oluşturmanın zor olduğunu ifade eden Özkul, “Malatya’nın yüksek öğrenime çok önem verilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu yönde de çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Malatya’da yüksek öğrenim gören öğrenci sayısının artmasını destekliyorum. Bunun için ilk önce üniversitenin kapasitesinin artırılması gerekiyor. Yeni üniversite açılması düşünülebilir ama bunu iyi hazırlamak gerekiyor. Rouen Üniversitesi’nden ayrılan ama tam anlamıyla yerleşene kadar 15 yıl bize bağlı olan fen ve teknik konularda açılan bir alan var. Bu ancak yerleşik duruma geldikten ve çok iyi bir fonksiyon gösterdikten sonra bizden bağımsız olabildi. Kıt imkanlar dahilinde büyük bir üniversiteni yeni doğan bir üniversiteye yardım etmesi kaçınılmazdır. Sıfırdan üniversite oluşturmak oldukça zor. Büyük kaynaklar gerektiriyor. Özellikle insan kaynağı önemli. Bunların hepsini hemen var etmek zor. Dolaysıyla şuanda İnönü Üniversitesi’nin bu yeni yapılanmaya destek vermesi mutlaka gereklidir. Onun için diyorum ki; yeni üniversite kurmak yerine bu üniversiteye bağlı olan çalışmalarla temeli atılmalı ve kurulma aşamasında da İnönü Üniversitesi’nin öncülüğü olmalıdır” dedi.
“İYİ BİR ALTYAPI OLUŞTURULMASI GEREKİYOR”
Özkul, dünyanın ilk sırasında yer alan üniversitelerin araştırma ve geliştirmede çok güçlü olduklarını kaydederek, şunları söyledi: “İkinci bir üniversite kurulacaksa altyapının iyi hazırlanması gerekiyor. Üniversite işlevinin çok etkin olması lazım. Sonuçta üniversite yönetimlerinin imkanlarını en iyi şekilde kullanabilecek organizasyonların olması gerekiyor. Dünyanın en iyi ve sıralamada en önde olan üniversiteler, öğrenci sayıları en fazla olan üniversiteler değil araştırma ve geliştirmeleri çok kuvvetli olanlardır. Mesela 15 bin öğrencinin yanında 5 bin araştırma ve geliştirmeye adanmış insan kaynakları var. Biz örgün üniversitelerimizde bu noktadan çok uzağız. Yerleşik üniversitelere baktığımda profesör, doçent ve yardımcı doçent kadrosu öğrenci sayısının çok gerisinde bulunuyor. Araştırma ve geliştirmede bir öğretim görevlisine 40 öğrenci düşüyor. Halbuki batıda bu sayı 20 ve altında. Araştırma yapan bir öğretim görevlisine 20 tane öğrenci düşecek seviyeye gelmeliyiz. Yeni açılacak üniversitelerde bunu yakalayabilecek miyiz? Bu soru büyük önem taşıyor.”
“İNSANLARI ERKENDEN MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİME YÖNLENDİRMEK SAKINCALI”
İnsanları erkenden teknik ve mesleki eğitime yönlendirmenin sakıncalı olduğunu ifade eden Özkul, “Ön yargıda bulunmamak lazım. her sistem başarılı olabilir. Ama kendisi içerisinde tutarlı olursa başarı yakalanabilir. Şuanda mesleki ve teknik eğitim büyük bir sorgulama içerisinde. Çünkü genellikle erken yönlendirmeler insanları başarısızlığa götürüyor. Belirli bir olgunluk çağına gelmeden insanları yönlendirirseniz, meslek seçiminde bulunursanız yanılabilirsiniz. Dolayısıyla batıda mesleki ve teknik eğitim şuanda sorgulanacak durumda. Çünkü çok erken yönlendirdikleri için gençler ileride aynı dallarda çalışmak istemiyorlar ve atıl güçler haline geliyorlar. Dolayısıyla da istihdam edilemiyorlar. Türkiye’de de aynı durum söz konusu. Yeni kuşaklar ileride görevlendirilecekleri meslekleri seçerken çok erken davranmamak gerekiyor. Çok erken seçim yapmaya zorlamamak gerekiyor. Normal olarak temel bazın çok kuvvetli olması gerekiyor. Değişen bir dünyadayız. Fabrikalar açılıp, kapanıyor. Globalleşme içerisinde rekabet gücü az olan yerlerden başka yerlere gitmek gerekiyor. Ve iş alanının türü değişiyor. Yeni bilgi ve becerilere gerek kılınıyor. Dolayısıyla ilerideki değişimleri, kolayca anlayabilecek, özümseyecek bir gençlik yetiştirmek gerekiyor. Yani altyapılarının sağlam olması gerekiyor. Dolayısıyla insanları erkenden teknik ve mesleki eğitime yönlendirmek bence sakıncalı. Bunu iş dünyasının da kabul etmesi gerekiyor. Genel olarak kafası yüklü, donanımlı gençleri istihdama ederlerse, mesleki ve teknik bilgileri kendileri verebilirlerse daha uygun olur. Fakat burada sadece üniversitelere grev düşmüyor. Ekonomik altyapının bunda büyük bir payı var” diye konuştu.
Fransa Rouen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Özkul:
Fransa Rouen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Özkul, insanları erkenden mesleki ve teknik eğitime yönlendirmenin sakıncalı olduğunu söyledi.