Franz Rodenkirchen, '12 Punto TRT Senaryo Günleri'ne Katıldı

Alman senarist ve senaryo danışmanı Franz Rodenkirchen, TRT tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "12 Punto TRT Senaryo Günleri"ne katıldı.

Feriye'de gerçekleşen ve YouTube'da TRT 12 Punto kanalından canlı yayınlanan ustalık sınıfı eğitimine katılan Rodenkirchen, senaryo geliştirme eğitimi verdi.

Rodenkirchen, senaryo yazımının film yapım sürecinin bir parçası olduğunu belirterek, senaryo metnini "sinemada üretilen görüntülerin kelimelerle tarif edilmesi" olarak tanımladı.

Senaryo yazım sürecinin farklı aşamaları olabileceğine dikkati çeken Rodenkirchen, şunları kaydetti:

"Senaryo yazma geleceğinin tamamı sinema bağlamında görülmelidir. Film yapan kişi için genelde yönetmenin adı ön plana çıksa da sinema iş birlikçi bir çabanın ürünüdür. Bazen büyük prodüksiyonlarda sette yüzlerce insan çalışır. Bir film projesinde senaryoya en çok ihtiyaç duyan film ekibidir. Senaryoya bu bakımdan teknik bir araç olarak bakabilirsiniz. Senaryo film değil, filmin bir parçasıdır. Görüntünün söze dökülmüş halidir."

- "Senaryo yazımı noktasında da belli formatlara uymanız gerekmektedir"

Franz Rodenkirchen, senaryo yazımına "tretman" denilen filmin öyküsünü anlatan diyalogsuz bir metinle başlamak gerektiğini vurgulayarak, "Bunu yazmak zorundasınız. Çünkü sizi finanse edecek birilerini bulmak için gösterebileceğiniz en somut şey budur. Senaryonuzu bir noktadan sonra birilerine göstermelisiniz. Senaryo yazımı noktasında da belli formatlara uymanız gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Film endüstrisinin büyük bölümünün belli bir anlatım tarzını daha iyi ve daha doğru bulduğuna işaret eden Rodenkirchen, sinemanın izleyeciyi yeni dünyaları keşfe çıkaran bir araç olduğunu dile getirdi.

Rodenkirchen, sinemanın hikaye anlatıcılığının ötesinde bir ifade sanatı olduğunu aktararak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Senaryo yazma geleneği hep öykü anlatımına odaklanmış vaziyettedir. Ancak sinema sözlerden değil, görüntüden oluşur. Eğer senaryo yazımı için sabit bir fikir diretilirse, belli değişmez kurallar belirlendiğinde bireysel sanatsal ifadeye büyük bir darbe uygulamış oluruz. Dünyayı algılayabilmek için bireysel bakışlara erişim gereklidir. Bir senaryo yazarı olarak sürekli öğrenme ve paylaşma içinde olmalıyız. Üzerinde tartışabileceğimiz ve konuşabileceğimiz sorular sormalıyız. Tüm filmlerde aynı kuralları uygularsak, filmleri salt bir eğlence aracı olarak konumlandırırsak, sanatsal ifade ve deneyimler olarak görmezsek, çeşitliliği sinemanın gücü olarak görmezsek, işte o zaman çok şey kaybedeceğiz. Elde edeceğimiz tek ürün, var olan eserlerin aynıları olacaktır."

Her filmin bir prototip olduğunu ifade eden Franz Rodenkirchen, farklılığın yeni tecrübeler kazanmada ve bunları paylaşmada senaryo yazarı için çok önemli olduğunu söyledi.