Ftg Üyesinden Özeleştiri

Ftg Üyesinden Özeleştiri

Fındıkta tanıtım alanında son dönemde atağa geçen Fındık Tanıtım Grubu (FTG), her yıl 150-200 bin ton arasında arz fazlası oluşan fındıkta bu kısır döngünün aşılabilmesi için tüketimin artırılması gerektiğine dikkat çekti

Fındıkta tanıtım alanında son dönemde atağa geçen Fındık Tanıtım Grubu (FTG), her yıl 150-200 bin ton arasında arz fazlası oluşan fındıkta bu kısır döngünün aşılabilmesi için tüketimin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Yazılı bir açıklama yapan FTG Üyesi Edip Sevinç, fındığın tüketicileri konusunda yüz yıllık yanlış zihniyetin artık değişmesi gerektiğini bildirdi. Sevinç, ancak bu yaklaşımın üretimin kısılması anlamına gelmemesi gerektiğini, tersine tüketimin arttırılarak paralelinde de üretimin arttırılması, rakip ülkelerde mevcut ve potansiyel üretimlerin engellenmesinin temel stratejimiz olması gerektiğini ifade etti. Tüketicilerin en önemli aktör olarak öne çıktığı, piyasalara damga vurduğu günümüzde tüketiciyi
düşman gören bir zihniyetin, ne üyelerine ne de ülkeye bir fayda sağlayamayacağını vurgulayan Sevinç, "Ülkeler önce ürettiklerini satıyorlardı ama artık satabildiklerini üretmeye başladılar. Dünya bu düzeye gelmişken yüz yıllık zihniyetle hareket ederek ürün satamayız" dedi.
Açıklamasında günümüzde üretim ve tüketim dengesini arzın değil talebin belirlediğine dikkat çeken Edip Sevinç şu görüşlere yer verdi:
"Bugün geldiğimiz noktada, tüketicilerin ne düşündüğünü ön göremeyen, ona en iyiyi en uygun fiyatla sunamayan, onu koşulsuz bir biçimde memnun edemeyen ne kadar büyük olursa olsun, çok kısa bir sürede buharlaşıyor. Yok oluyor. Bizim küreselleşmenin dışında kalma lüksümüz yok. En önemli tarımsal ihraç ürünümüz fındık da küresel rekabetin ve küresel pazar ekonomisinin dışında değil."

"FINDIKTA DON KİŞOTLAR VAR"
Türkiye'de tüketiciyi rakip olarak gören zihniyetin mutlaka değişmesi gerektiğini belirten FTG Üyesi Edip Sevinç, "Fındığımızı ara madde olarak kullanan tüketiciyi velinimetimiz olarak değil, fındığımızı ucuza kapatmaya çalışan çevreler olarak gördük. Fındığımızı bu şirketlere satan tüccara, sanayiciye de iş birlikçi dedik. Bu sakat zihniyet ve mantık yüzünden, ne düne doğru bakabiliyor, ne de bugünü doğru yorumlayabiliyoruz. Fındığımızı alana rakip, satanı da işbirlikçi olarak görünce, Donkişot misali
sağa sola saldırdık. Bu zihniyet yerel ucuz kahramanları oluşturdu" diye konuştu.
Türkiye'de üreticiden ihracatçısına ve devlete dek tüm kesimlere zarar veren bu sakat zihniyetin biran önce terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Sevinç, açıklamasını şöyle bitirdi:
"Fındık tüketiminin artırılması, sadece fındık ihracatçılarının değil, üreticiyi temsil ettiğini iddia eden üretici örgütlerinin de gündeminde olmalıdır. Üretici örgütleri yoksul üreticinin oyu ile siyasete tehdit edeceklerine, fındık pazarı nasıl büyür, maliyetlerimiz nasıl düşer, verimliliğimiz nasıl artar, rekabet gücümüz nasıl gelişir, tüketicilerimizi nasıl memnun edebiliriz, fındığı kullanan büyük markalarla pazarı büyütmek üzere nasıl işbirliği yaparız gibi sorulara kafa yormaları gerekiyor. Bugün
fındığı tüketici odaklı olarak düşünmemek, hem üreticiye, hem de ülkeye vurulan en büyük darbedir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile