'Futbolda Şike Kumpası' Davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla 20'si tutuklu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmaya, 13'ü tutuklu 17 sanık ile tarafların avukatları katıldı.

Bir kısım sanık da SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağlandı.

Sincan F Tipi Cezaevi'nden SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağlanan eski milletvekili sanık İlhan İşbilen savunma yaptı.

Sanık İşbilen, bu dosyaya neden katıldığını bilmediğini, kendisinin bu dosyaya uymadığını, hiçbir kulübün taraftarı olmadığını, yöneticileriyle tanışmadığını, iş hayatında ve siyasi hayatında hiçbir zaman futbolla ilgisi olmadığını ileri sürdü.

Hakan Şükür ile selamlaşma seviyesinde kaldığını, sanayici olduğunu, İhsan Kalkavan'ı da iş hayatından dolayı tanıdığını ifade eden sanık İşbilen, 1982-1992 arasında Zaman gazetesinde bulunduğunu, sonra ayrıldığını, binanın açılış törenine, gazetenin aktivitelerine gitmediğini savundu.

İşbilen, sanıkların hiçbiriyle ilişiğinin olmadığını, telefon görüşmelerinin, HTS kayıtlarının bulunmadığını, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'yı medya dünyasında tanınan simalar olması nedeniyle herkes gibi tanıdığını, bir mesailerinin bulunmadığını, Karaca ameliyat olunca "geçmiş olsun" demek için görüştürüldüğünü anlattı.

Dosyadaki diğer sanıklarla telefon görüşmelerinin olmadığını öne süren İşbilen, "Sanıklarla görüşmedim, hiçbirinin ifadesinde ismim geçmemektedir. 2010 yılında bu davaya konu soruşturma başlatılmış, 3 Temmuz 2011'de operasyon yapılmıştır. Ben bu sürecin 335 günü yurt dışındaki işlerimin başındaydım. Uluslararası yoğun çalışmalarımdan dolayı Ergenekon, Balyoz ve Şike gibi davalardan haberim olmadı. Bu dosyayla alakam yoktur. Bu süreçte medyada da yer almadım. 71 yaşında günah keçisi seçildim." iddiasında bulundu.

Gizli Tanık Güneş'in "İlhan İşbilen, çok yüksek olarak değerlendirilirdi, çok etkiliydi." beyanlarını kabul etmeyen sanık, Bylock kullandığı iddialarına ilişkin ise "Ben Bylock kelimesini cezaevinde tutukluyken duydum. Dosya incelemelerinde gördüm. Gece yatarken telefonlarım sinyal vermiş. Bunlara Bylock denilmiş. Ben bu işin içinden çıkamadım." şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı Ömer Yıldırım, İşbilen'e, farklı mahkemelerde hakkında dile getirilen, "Örgütün abilerinden olduğu, mütevelli heyetinde bulunduğu, FETÖ elebaşı Gülen'in özel toplantı yaptığı, herkesin çıkamadığı 5. kata çıkabildiği, FETÖ'nün siyasi ayağından biri olduğu" beyanlarını sordu.

Sanık İşbilen, bu beyanların hepsini reddederek, bu kişileri tanımadığını söyledi.

Fenerbahçe'nin avukatı Naim Karakaya'nın "FETÖ'nün danışma kurulu üyesi olduğunuz iddia ediliyor, ne diyeceksiniz?" sorusuna sanık İşbilen, "Böyle bir iddiayı kabul etmiyorum." dedi.

Duruşma, yarına ertelendi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "bir numaralı" sanık FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 35 yıldan 85 yıla kadar, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın 35 yıldan 78 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan'ın 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, avukat Orhan Erdemli, gazeteci Mehmet Baransu, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu ile diğer 95 sanık hakkında da çeşitli hapis cezaları talep ediliyor.