G20-oecd İşbaşında Eğitimin Geliştirilmesi Konferansı

G20-oecd İşbaşında Eğitimin Geliştirilmesi Konferansı

Küresel İşbaşında Eğitim Ağı (GAN) Türkiye Ağı açılışı ve imza töreni ile G20-OECD İşbaşında Eğitimin Geliştirilmesi Konferansı Akra Barut Hotel’de başladı.

Konferansa katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ILO verilerine göre dünyada 75 milyon işsiz gencin olduğunu söyledi.


Konferansa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yanı sıra, Antalya Valisi Muammer Türker ve G20 delegeleri katıldı.

Konuşmasında Ahilik teşkilatının önemine vurgu yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, üzerinde bulunduğumuz toprakların bir çok medeniyete ev sahipliği yapan topraklar olduğunu ifade etti.

Bakan Çelik, "Bu coğrafyada ticaret belirleyici bir unsur olarak yer almıştır. Para tarihte ilk kez bu topraklarda kullanılmıştır. 13.yüzyılda Anadolu’ya gelmeye başlayan Ahilik teşkilatı da etkisi günümüze kadar süren önemli bir ticaret ahlakının ve çalışma anlayışının temelini oluşturmuştur. Usta, kalfa ve çırak gibi günümüzde halen kullanılan becerileri Ahilik sistemi içinde yer alan rütbelerdir. Usta çırak ilişkisi her zaman saygı gösterilen ve takdirle karşılanan bir anlayış olarak halen ülkemizde devam etmektedir. Her ne kadar bilgiye ulaşma çabası gelişmiş olsa da doğru bilgiye doğru yerde ulaşmak, tecrübelerin aktarılmasıyla daha kolay olmaktadır. İnsanoğlunun sahip olduğu bilginin her yıl ikiye katlandığı çağda, doğru bilgiye ulaşmak zorlaşıyor. Bu nedenle nesiller arasında bir bilgi ve tecrübe aktarım aşamasında doğrudan çıraklık sisteminin pek çok meslekte başarının anahtarı olduğuna inanıyorum" dedi.

"MESLEKİ EĞİTİMLERE BİR MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPTIK"
Mesleki eğitimlere önem verdiklerini dile getiren Bakan Faruk Çelik, ayrılan kaynağın bir milyar doları bulduğunu belirtti.

Bakan Çelik, "Türkiye’de bu doğrultuda İş-Kur tarafından yürütülen mesleki eğitim, iş başı eğitimi ve girişimcilik eğitimi gibi aktif iş gücü programlarına ayırdığımız kaynak yıllık bir milyar doları bulmaktadır. Küresel krizin başladığı 2009’dan bu yana aktif iş gücü programlarından bir milyon 200 bine yakın vatandaşımız istifade etmiştir. Gerek teorik bilgilerini görmeleri gerekse de iş bilgilerini görmeleri ve deneyimleri sağlamaları ve iş olanaklarına uyum sağlamaları amacıyla düzenlediğimiz iş başı eğitim programları sayesinde işverenlerimiz hiçbir maliyete katlanmadan istihdam etmek istedikleri kişileri kendileri yetiştirmektedir. Programa katılanlara İş-Kur tarafından belirli ücret verilmekte. İstihdama yüksek katkısından dolayı yıllarda ağırlık verdiğimiz iş başı eğitim programlarına katılanların yüzde 70’i başarılı şekilde istihdam edilmekte" diye konuştu.

"YARISINI KADINLAR OLUŞTURUYOR"
Bu programlardan yaklaşık 60 bin kişinin yararlandığını ve bunların yarısını kadınların oluşturduğunu belirten Bakan Çelik, "Genç işsizlerimize tecrübeyi edinmeyi fırsat veren bu programı yaygınlaştırmak adına çalışmalarımız sürmektedir. Bakanlığımızca özel sektörle işbirliği çalışması ise 2010 yılından beri uzmanlaşmış meslek edindirme merkezleri yani UMEM projesidir. Kamu ve özel sektör işbirliğini arttırmak, eğitim bağlantısını güçlendirmek amacıyla geliştirilen projenin ortakları arasında bakanlığımız da yer almaktadır. Proje kapsamında sanayi hizmet ve tarım alanında teorik eğitim ve iş başı eğitim birlikte verilmektedir. UMEM projesi ile 170 bine yakın vatandaşımız meslek edinmesi sağlandı ve yüzde 60’lara dayanan istihdamlar sağlanmıştır. Bu programın yüzde 40’nı da kadınlar oluşturdu" ifadelerini kullandı.

"MESLEK SAHİBİ OLMADAN İŞ SAHİBİ OLMA GELENEĞİ"
Türkiye yıllarca meslek sahibi olmadan iş sahibi olma geleneği yaygın olduğunu da sözlerine ekleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her önüne gelen istediği işi yapabiliyordu. Bu da yapılan ürünün kalitesini düşürmekle beraber her türlü iş kazasını da beraberinde getiriyordu. Tüm bunların önüne geçmek için AB standartlarında kurduğumuz mesleki yeterlilik kurumu vasıtasıyla her meslek için ulusal meslek standartlarını belirlemeye başladık. Hali hazırda 570 mesleğin ulusal standartlarını belirledik. Hedefimiz 2015 sonuna kadar bu meslek standardını 750’ye ulaştırmaktır. Artık ülkemizde her işi yaparım dönemi tümden kapanmış olacak."

"DÜNYADA 75 MİLYON İŞSİZ GENÇ VAR"
ILO verilerine göre dünya da 75 milyon gencin işsiz olduğunu ifade eden Bakan Çelik, "Küresel krizin etkilerini en yoğun hissedenlerin başında gençlerimiz var. Dünyada ILO verilerine göre yüzde 75 milyon genç işsiz bulunuyor. Krizin de etkisiyle de bazı ülkelerde bu oran yüzde 50’yi geçiyor. Bu kriz ortamında gençlerin piyasanın istediği beceriye sahip olması daha da önem kazanıyor. Aksi halde kaybedilen gençlerin artması hem kayıp bir neslin ortaya çıkmasına hem de ülkelerimizin büyüme hızının boşa akıp gitmesine sebep olacaktır" dedi.

"SURİYELİ VATANDAŞLARA 5 MİLYAR LİRA YARDIM YAPTIK"
Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanılanlara dikkat çeken Bakan Faruk Çelik, Suriyelilere 5 milyar lirayı aşan yardımlarda bulunduklarını söyledi.

Bakan Çelik, "Suriye’de, Irak’ta ve Orta Doğu’da artan terörün işsiz gençleri pençesine aldığını görüyoruz. Bunların başında işsizlikten doğan mutsuzluğun ve arayışın yer alıyor. G20’nin bu gibi küresel sorunların ele alınması için en önemli platform olduğunu düşünüyorum. Sosyal dokusu sağlam, daha huzurlu toplumlar oluşturmamız lazım. Bu hedefi gerçekleştirmek ve başarılı olmak için söylemleri eyleme geçirmek zorundayız. Bunu başaramadığımız sürece kaygılar artacak. Suriye’deki iç savaştan kaçan yaklaşık olarak 2 milyon Suriyeli vatandaş ülkemize sığınmış bulunuyor. Suriyelilere yaptığımız yardımlar 5 milyar lirayı aştığını görüyoruz. Suriyeli vatandaşların durumunu yakından inceliyorum” dedi.

"BİR MİLYON OLAN SENDİKALI ÇALIŞANLAR BİR YILDA BİR MİLYON 300 BİN OLDU"
Türkiye’de çalışma hayatıyla ilgili her alanda önemli reformlar gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Faruk Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de bir ihtilal döneminde yapılan gerçekleştirilen örgütlenmeyle ilgili yapılan yasal düzenlemenin bu dönemde tümden değiştiğini, tüm bunların sosyal taraflarla diyalog esaslı değiştiğini özellikle belirtmek istiyorum. Sendikal mevzuatın önündeki engeller kalktıktan sonra çok kısa bir süre içerisinde bir yıl içerisinde bir milyon olan sendikalı çalışanların sayısının 1 milyon 3oo bine ulaştığını gördük. Çok kısa bir süre içerisinde de bu sayının 2 milyonlara ulaşacağı inancındayız. İş sağlığı güvenliği yasası yine bu dönem içerisinde Türkiye’de önemli adımlarımızdan biridir. İş Kanunu bünyesinde gerçekleştirdiğimiz çalışmaları AB ile ilişkilerimiz çerçevesinde yasa TBMM’den geçmeden önce tebrikleri bizzat alan bir düzenleme olduğunu belirtmek istiyorum. İş kazalarının hem dünya da hem ülkemizde olmaması hepimizin temennisi. Ama buradaki duyarlılığın tek yönlü olamayacağını, bütün yönleriyle iş kazalarına dönük bir yaklaşımın olması inancındayım ki, bizim parlamentoda olan önümüzdeki ay içerisinde yasalaşmasını istediğimiz yasada eğitim ağırlıklı bir düzenlemeyi getiriyoruz."

"4 DOLARIN ALTINDAKİ NÜFUSUN ORANINI YÜZDE 30’LARDAN YÜZDE 2’LERE GERİLEDİ"
Türkiye’de güzel şeylerin olduğuna değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik konuşmasını, "Yoksullukla ilgili bir rakam vermek istiyorum. 4 doların altındaki nüfusun oranının yüzde 30’lardan yüzde 2’lere gerilediğini söylesem Türkiye’de yoksulluk düzeyinin nereden nereye geldiğini görmemiz açısından önemlidir" dedi.

"İŞSİZLİK VE KRİZ BÜYÜYOR"
Genç işsizliğin önemine vurgu yapan B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı Ali Koç ise genç nüfus işsizliğinin yetişkin nüfus işsizliğinin 3 katı olduğunu söyledi.

Koç, "GAN’a niye önem veriyoruz? Dünyamıza şöyle bir bakalım 2. Dünya Savaşı'ndan beri neredeyiz? Mükemmele yakın bir nokta da olduğumuzu söyleyebiliriz. Borsalar oldukça ilerliyor. Zenginlik var. Her bilgiye hemen ulaşmak mümkün. Bunu gibi birçok veriyi sıralayabilirim ama problemlerimiz giderek artıyor. Buraya nasıl geldik? Bunu planlamamız lazım. Bu tabloya rağmen gelir farkı giderek artıyor. Zengin gittikçe zenginleşiyor, fakir gittikçe fakirleşiyor. Dünyanın her yanında işsizlik her geçen gün artıyor. Dolayısıyla globalleşmenin son derece hızla arttığı ve son derece sorgulandığı bir dönem geçiyor. Çağımızın sorunlarının başından da bilhassa 2008 yılından beri artan işsizlik ve krizler artıyor. İşsizlik dünyanın her kesiminden büyük bir sorun" dedi.

"ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNDEN ENDİŞELİYİM"
Bu gidişatın beraberinde sosyal sorunlar getirdiğini vurgulayan Koç, "Çocuklarımızın geleceğinden endişeliyim. Endişe duymamak elde değil. İstihdam ve işsizliğin başında genç işsizlik geliyor. Dünyanın her yerinde artıyor. Genç nüfusun işsizlik oranı yetişkin nüfusun işsizliğinin 3 katına denk geliyor. Genç işsizlik ilk plana geliyor. Gençlerin iyi geliştirilmesi, okullarında iyi bir gelecek sağlanması gerekiyor. Buna rağmen arzu edilen hedeflere ulaşılamıyor. Bu sorunlar bütün paydaşların sorunu çözmek için sorumluluklar aldığı sürece doğru noktaya geleceğini düşünüyoruz. Bugünkü tablo ortada. Buradan da B20, l20 ve G20’ye bağlamak istiyorum. G20 oluşumunun 21.yüzyılın oluşumu olarak ileriye dönük olarak daha olumlu bakmamızı sağlıyor. Çift başkanlık ve bunun 2 sene olması olumlu. G20 çalışmaları son 4 yılda B20’de katıldı.

400'e yakın öneride bulundu. Bunların 17'si istihdama yönelik ama başarı sağlanamadığı aşikar. Bu durum yapılan çalışmaların teoride kalması ve aksiyona geçilememesidir. Tüm bu değerlendirmeler çalışmasına bakıldığı zaman GAN çalışmaları önemli" ifadelerini kullandı.

"İŞ KAZALARI ÖNLENMEDEN İYİ BİR G20 DÜZENLEYEMEYİZ"
İş kazalarına değinen L20 Türkiye Organizasyon Komitesi Başkanı Ergün Atalay da, iş kazalarını önlemeden iyi bir G20 düzenlenemeyeceğini söyledi.

Atalay, "Akşam olduğunda benim ülkemde 3 tane kardeşim iş kazasına kurban gidecek. Rakamlar bunu gösteriyor. G20’ye ev sahipliği yaptığımız bu dönemde bunun önüne geçmek zorundayız. Sorumluları arıyorsak sorumlu benim. Sorumlular bu ülkede hepimiziz. Bu meseleyi çözmeden G20’yi yapıyoruz. İyi bir G20 ile övünmemiz mümkün değil. İş kazalarıyla ilgili herkes üzerine düşeni yapmak zorunda. Bilim adamlarının öngörüleri şu bu kazaların yüzde 95’i önlenebilen kazalardır. Para kazanabilirsiniz, mal yapabilirsiniz, mülk yapabilirsiniz, hepsini devredip gidersiniz. Hiç kimse giderken iyi bir şey götürmüyor. Herkes aklını başına almalı özellikle de meclise büyük görevler düşüyor" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile