Divan Kurulu toplantısının başında mayıs ayında gerçekleştirilmek istenilen ancak daha sonra 26 Haziran'a ertelenen tüzük tadili kongresinde yaşanan olaylar görüşüldü. Divan Kurulu toplantısının başında tüzük tadili başkanlığını yapan Mükerrem Taşçıoğlu'nun, tüzük kongresinde olaylara sebep olan kişilerin Disiplin Kurulu'na verilmesi önergesini getirince basın mensupları salon dışına çıkarıldı. Basına kapalı yapılan oylamada Taşçıoğlu'nun önergesi kabul edildi.
Basın mensupları tekrar salona alındığında ise yapımı devam eden Türk Telekom Arena konusunda bilgiler verildi. Daha sonra kürsüye gelen Galatasaray Kulubü Yönetim Kurulu Üyesi Işın Çelebi, stadın çalışmalarının hızla sürdüğünü ve bu stadın 29 Ekim'e yetiştirileceğini ifade etti. Çelebi, Türk Telekom Arena Stadı'nın bitmemesi için bazı kişilerin inanılmaz çaba gösterdiğini fakat herşeye rağmen stadı bitirerek hedeflerine ulaşacaklarını söyledi.
POLAT: TÜZÜK OLAYI UZAMAMALI
Galatasaray Kulubü Başkanı Adnan Polat da, tüzük kongresinin fazla uzatılmaması gerektiğini kaydetti. Başkan Polat, "Tüzük komisyonu 1.5 ayda çok ciddi bir şekilde günde 7-8 saat çalışarak hazırladığı tadili internette yayınlandı. Son toplantısına katıldığım görüşmelerde komisyonun hazırladığı taslağa karşı öneri veren arkadaşların da görüşlerini aldım. 26 tane madde taleplere göre düzeltildi ve uygulaması yapıldı. Bazı istekler direkt olarak maddenin içineedildi. Bu tüzük Galatasaray'ın tüzüğüdür. Bu çalışma Divan Kurulu'nun belirlediği 5 kişi tarafındın redakte edilerek genel kurula getirildi. İki madde ısrar edildi. 162 maddenin içinde tüzükte tartışılan bana göre iki major konu vardı. O da Galatasaray Lisesilerinin mezun olduktan sonra üyelik haklarının 35 yaşına kadar üye olma imkanı veriyor. Eğer bu yaşa kadar üye olunmazsa 35 yaşını geçiyorsa dışardan üye olması gibi olanak veriyor. Bu bizim hayatımızı etkileyen madde değil. İkincisi Galatasaray Lisesi mezunlarından bir grup arkadaş herkesin Galatasaray Lisesi'ne verilen imtiyazlardan rahatsız olduğunu söyledi. Galatasaray Üniversitesi için aynı imtiyazın getirilmesi de istendi ve onlara da kontenjan ayrılmasını düşündük. 30 yıllık tüzüğü değiştirmemiz gerekiyor. Bu durumun uzaması bizim çok vaktimizi alır." diye konuştu.
KİMSE BEN DEVRE DIŞI KALDIM DEMESİN
Galatasaray Kulubü'nde kurumsallaşma yolunda büyük adımlar attıklarını ifade eden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2012 yılından sonra UEFA Kriterleri'ne uymayan kulüpler lisans alamayacak yine hakkazanmış olsalar dahi Avrupa Kupaları'na katılmayacaklar. Kulübün mali kriterlerini UEFA normlarına uygun hale getirmemiz gerekiyor. Kulüpte profesyonelleşme konusunda çalışmalar devam ediyor. Şirketlerimiz profesyonel yöneticeler tarafından yönetilecek. Yönetim olarak biz onları denetleyeceğiz. Kimse çıkıp ben devre dışı kaldım. Kenara kaldım küstüm diyemez. Yine Galatasaray'da parttime ile yönetilmeden full time mesaisini veren kişiler tarafından yönetilecektir."
FENERBAHÇE'YE NEDEN BU KADAR ÇOK KAYBETTİK ELEŞTİRİSİNE CEVAP
Başkan Polat, görev yaptığı süre içinde her zaman Fenerbahçe'ye her dalda çok mağlubiyetler alındığı şeklinde yapılan eleştirilere ise şu cevabı verdi:
"Sponsorluk gelirlemiz 100 milyon'dan 300 milyona çıktı. Önemli rakibimiz amatör branşlarda büyük başarılar elde ettik. Ancak bunlar şimdinin değil 5-6 yıl öncesinin yaptırımları. Bize bayan baskette Fenerbahçe'yi hiç yenemediniz eleştirisi yapılıyor. 3 sene önce zaten biz 2. Ligdeydik Fenerbahçe ile karşılaşmıyorduk. Geçen yıl Avrupa şampiyonu olduk. Bu sene Türkiye kupasını kazandık."
Öte yandan medyada yer alan "Galatasaray yönetiminden üç başkan adayı var" haberlerine Başkan, "Medya 3 ay önce seçilmiş yönetimin içinden 3 tane başkan adayı çıkarıyor. Böyle bir şey mümkün mü? Başkan adayı olacak insan seçime girerdi. Medya doğru haber yapsın, Galatasaraylıları yanıltmasın. Yönetim kurulu olarak bir bütün ve dimdik ayaktayız. Hiç biriniz merak etmeyin." dedi.
Polat, sportif alandaki başarısızlıkların kendilerini çok üzdüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Maalesef sporda her zaman istediğiniz sonuçları alamıyorsunuz. Üzüntülerin en büyüğünü biz yaşıyoruz. Esas olan yapısal başarıyı yakalamaktır. Daha sonra zaten sportif başarı kendiliğinden geliyor."