Galloway'in Seçim Kampanya Mektubu: Kimin Müslüman Olduğunu Ancak Allah Bilir

Irak işgali karşıtı çizgisi sebebiyle 2003 yılında İşçi Partisi’nden ihraç edilen Galloway, kurucusu olduğu Respect Partisi ile girdiği ara seçimde oyların yüzde 56’sını alarak meclise girmeye hak kazandı. Bu sonuç ile atıldığı İşçi Partisi’ne büyük bir darbe vurmuş oldu.İskoçya asıllı siyasetçi, seçmenin yüzde 40’ını Asyalı Müslümanların oluşturduğu seçim bölgesinden, İşçi Partisi’nin aday gösterdiği Pakistan kökenli rakibi İmran Hüseyin’e rağmen oyların büyük çoğunluğunu alarak seçimleri önde bitirdi.

2010 yılındaki seçimlere oranla bölgenin birinci partisi İşçi Partisi’nin oy oranını yüzde 20 düşürmesi dikkat çekti.Seçim sonucunu, ‘Arap Baharı’na atıfta bulunarak, “Bradford Baharı” olarak yorumlayan Galloway, seçilmesinin İngiltere siyasi tarihinde sansasyonel bir etki yapacağını iddia etti. İşçi Partisi’nin mevcut yönetimine Tony Blair'in açtığı yolu terk etmeleri çağrısında bulunan İngiliz siyasetçi, "Ülkedeki işçiler ve fakir kesim Muhafazakarlardan nefret ettiği için İşçi Partisi’ne oy veriyor" yanılgısından vazgeçmeleri gerektiğini savundu.Radikal fikirlerine karşın popüler siyasete önem veren Galloway, Respect Partisi'nden milletvekili olduğu 2006 yılında Irak savaşına karşı bir eylem için gittiği Kahire Havaalanı'nda gözaltına alınarak bir gece nezarette tutulmuştu.Milletvekilliğinin ardından İran devlet kanalı Press TV'nin Londra’dan şubesinde tartışma programı düzenleyen İngiliz siyasetçi, "Biri Bizi Gözetliyor" benzeri bir program olan Celebrity Big Brother programına da katılmıştı.

"HİÇ İÇKİ İÇMEDİM, YALAN SÖYLEMEDİM"
Öte yandan, Batı Bradford’daki seçim çalışmaları sırasında büyük çoğunluktaki Müslüman seçmenin oyunu alabilmek için George Galloway’in, bölgedeki Müslümanlara “Müslüman olduğunu ima eden” bir mektup gönderdiği ortaya çıktı.Galloway mektupta, İşçi Partisi’nin Pakistan kökenli Müslüman aday İmran Hüseyin’i aday göstererek Müslümanların oyunu almak istediğini öne sürerek, “Kimin Müslüman olup olmadığını sadece Allah ve samimi vicdanlar bilir.” ifadelerine yer veriyor.Mektubunda kendisinin düzgün bir Müslüman gibi yaşadığına ve her zaman Müslümanların haklarını uluslar arası platformlarda savunduğuna da vurgu yapan Galloway sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ben, George Galloway, hiçbir zaman alkol kullanmadım ve kullanmayacağım; Müslüman olduğunu iddia eden diğer seçmenlerin aynı şeyi söyleyebileceklerini düşünmüyorum.
Ben, George Galloway, hayatım boyunca ülke içinde ve dışında Müslümanların haklarını savunmak için savaştım ve bunun için ağır bedeller ödedim. Diğer adaylara sorun bakalım aynı şekilde cevap verebilecekler mi?
Ben, George Galloway, hiç korkmadan her zaman doğruyu söyledim ve hep hakkaniyetli olmaya çalıştım; radyoda, televizyonda, mecliste, hatta ABD Senatosunda…

Ben, George Galloway, Pakistan’ın demokratikleşmesi adına yaptığım katkılardan dolayı ülkenin en büyük nişanelerinden biri olan Hilal-i Kuaid-i Azam ödülüne ve Keşmir’in özgürlüğü adına yaptığım katkılardan dolayı Hilal-i Pakistan ödülüne layık görüldüm.
Ben, George Galloway, Filistinlilerin her zaman yanında yer aldım. Irak savaşını engellemek için çalıştım. Şimdi de Afganistanlıların savaşa sürüklenmesini ve İran’a olası bir saldırıyı engellemek için gayret gösteriyorum.
Ben, George Galloway, sizin desteğiniz ve Allah’ın izniyle, ömrümün geri kalanını Bradford’daki ve dünyanın diğer ülkelerindeki

Müslümanların hizmetine adayarak geçirmek istiyorum.
Selamun Aleykum.”