Gannuşi Yeni Anayasa Konusunda Ümitli

Tunus'taki Nahda Hareketi Partisi Başkanı Raşid el-Gannuşi, yeni anayasa çalışmalarına yönelik oylama öncesinde ümitli konuştu.

Gannuşi, ülkedeki farklı siyasi gruplar arasında ortak bir zemin oluşturulmasına yönelik girişimleri övgüyle karşıladıklarını ifade etti.

Arap Baharı'nın başladığı ülke olan Tunus'ta, demokratik seçimlerin ardından hazırlanmaya başlanan anayasa taslağının kabul edilmesi için meclisin üçte ikisinin onayına ihtiyaç duyuluyor. Yeterli çoğunluk sağlanamaması halinde yeni anayasa referanduma sunulacak. Nahda Hareketi Partisi, meclisteki 217 koltuktan 136'sını elinde bulunduruyor.

ABD'nin başkenti Washington'daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nde konuşan Gannuşi, İslam hukuku ile günümüz değerlerini bir araya getirerek harmanlayan bir anayasa taslağını hazırlandığını ifade etti.

Meclisteki çoğunluklarına rağmen partisinin tüm kesimlerin üzerinde uzlaşmaya vardığı bir anayasa hazırlamaya çalıştığını söyleyen Gannuşi, "Demokraside yüzde 51 çoğunlukla hakim olabilirsiniz, fakat şu bir geçiş dönemi içerisindeyiz, yüzde 51'lik çoğunluk yeterli değil, ideolojik kutuplaşmasının önüne geçilmesi için çok daha büyük bir çoğunluğa ulaşmanız gerekiyor. Aksi takdirde bu demokratik değişimin aleyhine işler" dedi.

Tunus'taki yeni anayasa cumhurbaşkanı ile başbakan arasında net bir yetki dağıtımı yaparak, her iki makamın kuvvetlerini dengeli bir şekilde kontrol altına almayı amaçlıyor.

Anayasa taslağının kabulü için, 144 milletvekilinin 'evet' oyu kullanması gerekiyor. Muhafazakarlar ile laik kesimi arasındaki en önemli konu olan anayasanın geçtiğimiz yıl Ekim ayında sonuçlanması planlanıyordu. Ancak çeşitli kesimlerin üzerinde uzlaşmaya varamaması nedeniyle taslağın tamamlanması önümüzdeki aylara kalmış durumda. Başbakan Ali Larayedh, anayasanın 2013 sonuna kadar tamamlanarak oylamaya sunulacağını ifade etmişti.

Bununla birlikte Tunus diktatörü Zeynel Abidin bin Ali'nin devrilmesinden sonra başlayan demokratik sürecin önünde birçok engel bulunuyor. Ülkedeki en büyük selefi grup Ensar el Şeria'nın lideri Seyfullah Ben Hassine, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, Nahda Hareketi'ni sert şekilde uyararak, "Nahda'nın İslam adının arkasına gizlenmişler tiranlar olduğunu" söylemişti. Nahda Hareketi'ni işaret eden Hassine ayrıca, "Bilmelisiniz ki, çatışmaya yol açacak hatalar yapıyorsunuz" ifadelerini kullanmıştı.

Bu açıklamanın ardından Ensar el Şeria yandaşları, geçtiğimiz ay ortalarında polisle çatışmış, olaylarda 1 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Polis olayların büyümesini önlemek için 274 kişiyi gözaltına almış, birçok kişi daha sonra serbest bırakılmıştı.

Gannuşi ise, bu tür grupların oluşumunun arkasındaki ana sebebin yoksulluk olduğunu ifade ederek, hükümetin ekonomik gelişim programlarına öncelik vermesi gerektiği çağrısında bulundu.

Ensar el Şeria gibi grupların toplumun fakir ve yoksul kesimleri arasından kendilerine destekçiler devşirdiğini ifade eden Gannuşi, ekonomik gelişimin bu süreçte çok önemli rol oynadığını dile getirdi. Gannuşi ayrıca, bu tür grupların da demokratik sürece dahil edilebileceğini ancak öncelikle silahlarını bırakmaları gerektiğini söyledi.

Gannuşi, "Vatandaş olarak tüm haklarını istiyorlarsa hukuk dairesi içinde faaliyet göstermeleri gerekir" şeklinde konuştu.

Bu arada feminist grup FEMEN'in Tunuslu üyesi Amina Tyler'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak da konuşan Gannuşi, "Bu geleneklerle ilgili bir mesele, her toplumun kendi gelenekleri var, bu geleneklere uymayanlar kendilerini hoş olmayan bir duruma sokabilirler" cevabını verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile