Gaün‘de Protokol Yönetimi Ve Kuralları Konferansı

Resmi yerlerde protokol kurallarının uygulandığını belirten Nihat Aytürk, 1815 yılından itibaren bütün dünyada kurumlar arası, uluslararası ilişkilerin resmi protokol kurallarına göre düzenlendiğini söyledi.

Aytürk, "Protokol kuralları Gaziantep‘te de Edirne‘de de aynıdır. Medine‘de de aynıdır, Moskova‘da da aynıdır. Türkiye‘nin protokolle ilgili 32 mevzuatı vardır. Dünyada protokolü ilk kuran Mete Han‘dır, sonrasında ise Kanuni Sultan Süleyman‘dır. Dolayısıyla Türkiye‘de, Avusturya‘da, Fransa‘da, İtalya‘da, İngiltere‘de, Rusya‘da dünyanın her yerinde protokol önemlidir. Protokolün en az olduğu ülke Amerika Birleşik Devletleri‘dir" şeklinde konuştu.

"Resmi alanda uygulanan, resmi davranış kurallarına protokol denir" diye konuşan Aytürk, "Sosyal alanda uygulanan, sosyal davranış kuralları örf, adet, görgü, nezakettir. Resmi alanda köylü Mehmet Efendi de resmi alana gittiği zaman milli eğitim müdürüne, emniyet müdürüne, valiye, üniversiteye geldiği zaman tarlaya gittiği elbiseyle gitmez. Bayramda, düğünde giydiği kıyafetle gider. Ceketini düğmeler, şapkasını çıkarır, kapıyı vurur, başıyla selam verir ve otur denmeden oturmaz. Bu nedenle herkes kamusal

alanda kamusal kurallara uymak zorundadır" ifadesinde bulundu.

Protokol kurallarının amacının kişinin, kurumun ve devletin itibarını korumak olduğuna dikkat çeken Aytürk, "Her kurumun, her kişinin itibarı ve şerefi vardır. Kişiler bu itibarı korumakla yükümlüdür. Bir insan yanlış davranışlarıyla itibarını kaybedebilir, ya da doğru davranışla itibarını koruyabilir. Protokol kuralları sadece, yöneticilerin makam odasında, resmi arabalarda, resmi toplantılarda, resmi törenlerde ve resmi davetlerde uygulanır. Yani üniversitenin bahçesinde protokol kuralları uygulanmaz"

diye konuştu.

Aytürk, "Protokol her insanın hayatında en az yüzde 34 temsil niteliği, yüzde 33 bilgi ve becerisi, yüzde 33 ise kişiliği oluşur. Fakat bir rektörün, dekanın hayatında temsil niteliği yüzde 60 önemlidir. Bir yere bir odacı gönderirken dahi üstüne başına bakarsınız eğer tıraş olmamışsa, pantolonu ütüsüzse, ayakkabıları çamurluysa göndermekten vazgeçersiniz. Çünkü kurumunuzu mahcup etmek istemezsiniz. Kılık kıyafeti, konuşması düzgün adam seçer öyle gönderirsiniz. Bu nedenle kişinin temsil niteliği

bilgisinden, becerisinden, kişiliğinden önce gelir" şeklinde konuştu.

Bütün dünyada aynı olan protokolün, uluslararası ilkelerinden birincisinin saygı ve nezaket olduğunu vurgulayan Aytürk, protokolde kişiye ya da kuruma hak ettiği ve layık olduğu önemi ve değeri vermenin önemine değindi.

Aytürk, "Toplantı ve görüşmelerde karşılama ve ağırlamada, imzalarda düzey eşitliği, denklik ve karşılıklılık esastır. Protokolde makam ve unvana saygı önemlidir. Yaş ve cinsiyet ayrımı yoktur. Makam, unvan, rütbe ve kıdem vardır. Makam Türk Bayrağı olan odadır. Eğer odada Türk Bayrağı yoksa orası çalışma odasıdır. Makam odası kurumsal temsil merkezidir. Makam için yapılan hiçbir şey israf değil, itibardır" ifadelerini kullandı.

Konferansın sonunda Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş tarafından, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Öğretim Elemanı Nihat Aytürk‘e hediye ve çiçek takdim edildi.