Anayasa Mahkemesi'nin çok önemli bir kararın altına imza atma arefesinde olduğunu hatırlatan Metiner, ''Geçmişte de Anayasa Mahkemesi'nde meşhur 367 konusu görüşülmekte idi. O dönemde de Genelkurmay Başkanı (Orgeneral Yaşar Büyükanıt) bir açıklama yaptı. Ve yargıya müdahale olarak değerlendirildi. Şimdi de mevcut genelkurmay başkanı yine önemli bir konu, referandum görüşülürken açıklama yapıyor ve görüş belirtiyor. Bu da yeni bir 367 kararı gibi bir karara etki anlamı taşır. Anayasa Mahkemesi üyeleri kararını vermeden önce hep böylesi açıklamalar askerden gelmektedir. Bu bir talihsizliktir.'' diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı'nın Başbakan'a bağlı olduğunu hatırlatan Metiner, ''Sayın Başbuğ böyle açıklamalar yaparken Başbakan'dan izin almış mıdır?'' diye sordu.
Başbuğ'un Ergenekon ve Balyoz tutuklularına sahip çıkan bir açıklamada bulunmasını da eleştiren Metiner, ''Temizöz, Ersoy gibi askerler serbest kalır iseler ne olacak? O zaman Genelkurmay Başkanı sahip çıktı, o nedenle serbest kaldılar düşüncesinden bizi kim kurtaracak?'' sorularını yöneltti. Metiner, şöyle devam etti: ''Bunları eleştirdiğmizde 'askeri yıpratıyorsunuz' diyorlar, peki ben de soruyorum, asker siyasete, demokrasiye müdahale edince millet yıpranmıyor mu, biz yıpranmıyor muyuz.''
Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un açıklamalarının devletin hukuk ilkesini ilga anlamı taşıdığını belirten Metiner, ''Sayın Başbuğ Anayasa'nın hukuk ilkesini ilga etmiştir. Açıklamaları devletin ve anayasanın temel niteliklerinden olan hukuk ilkesini ihlaldir. Osman Can'ı 'Anayasa Mahkemesi kararı tanınmasın' dediği için eleştirenler, 'mahkeme kararını yok saymak anayasayı ihlaldir' diyenler, bir de Başbuğ'un açıklamasına baksınlar. Osman Can, mahkemenin esastan görüşerek karar vermesini anayasaya aykırı bularak yok sayalım diyor. Çünkü böyle bir esastan görüşme gerçekten yasalara aykırı. Ama Başbuğ açıktan hukuk ilkesini ihlal ediyor. Görüş bildiriyor. Müdahale yapıyor. Asıl Osman Can değil, Genelkurmay Başkanı hukuku ve anayasayı ihlal ediyor. Buna bakılsın.'' şeklinde konuştu.
Ülkede şekli bir demokrasi bulunduğunu belirten Metiner, ''Genelkurmay Başkanı'nın açıklaması ülkenin demokrasiyle değil vesayetle yönetildiği görüntüsü vermiştir.'' değerlendirmesini yaptı.
Başbuğ'un görev süresi dolarken böyle bir açıklama yapmasını talihsizlik olarak değerlendiren Metiner, ''Kendisiyle ilgili bazı olumlu kanaatleri yok etti. Görev sürem dolarken bazı konularda (Ergenekon gibi) hassasiyetimi göstereyim ne demek. Bundan sonra ne olacak?'' sözlerini kaydetti.
''Terör devam etmek zorunda ne demek'' diye Başbuğ'a tepki gösteren Metiner, ''Biz askeri bir cumhuriyet değiliz. Sözün bittiği yerde değiliz. Terörün panzehiri demokrasidir. Açılımla bu işler sona erecek.'' dedi.
Kürt kökenli yazar Mehmet Metiner, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarının çok talihsiz bir açıklama olduğunu belirterek, 26 yıldır uygulanan yöntemlerde ısrar etmenin çözümsüzlükte ısrar etmek olduğunu söyledi.
Metiner, Başbuğ'un Başbakan'dan izin almadan bu tür konuşmalar yapmasının bir hukuk devletine yakışmadığını vurguladı. "Genelkurmay Başkanı'nın suç işlediğinde nerede yargılanacağı anayasanın neresinde yazılı?" diye soran Metiner, "Biz askeri bir cumhuriyet miyiz?" dedi.
Terörle mücadelenin profesyonel ordunun işi olmaması gerektiğinin altını çizen Metiner, "Bir yerde gerilla savaşı varsa, siz düzenli orduyla mücadele edemezsiniz. 26 yıllık kanlı tecrübe bize bunu gösterdi. Siz hala Barzani'ye mesaj gönderiyorsunuz 'Sözün bittiği yerdeyiz.' Ne yapsın Barzani? Munzur, Cudi dağlarındaki terörist unsurları niye bitiremiyoruz? Sınırımızın dışında bir tehdit var, bunun çözümü ne; daha fazla adam mı öldürmek?" diye sordu.
Başbuğ'un "26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş." sözlerini de eleştiren Metiner, kendisinin 50 yaşında olduğunu ve Kürt meselesiyle ilgilendiğini hatırlattı. Bölgenin insanı olduğunu ve teorik, tarihsel arka planını bildiğini aktaran Metiner, "5 defa nasıl bitirdiler PKK'yı? DHKP-C TİKKO teorik olarak çok daha donanımlı bir örgüt. Hiçbirisi niye taban bulamadı da PKK buldu, PKK'yı bu kadar etkinleştiren zemin ne? Demokratik açılım, bu zemini kaldırmaya çalışıyor. Ne zaman demokratikleşme hamlesi ortaya çıktığında, PKK'nın buna direndiğini görüyoruz. Açılıma hem PKK'nın hasmı olanlar karşı çıkıyor, hem PKK karşı çıkıyor." diye konuştu.
CHP ve MHP'nin anayasa değişikliğine karşı çıkmasını anlayabileceğini ifade eden Metiner, 1980 dönemiyle hesaplaşmaya fırsat tanıyan bir değişikliğe PKK'nın niye karşı çıktığını anlamadığını vurguladı. PKK'nın devletle mücadelesi olmadığını, çünkü toprak talebi bulunmadığını dile getiren Metiner, "PKK zaten siyasallaşmış. PKK'nın adının BDP olmasının ne zararı var. Kürt meselesini çözmüş bir ülkede PKK'yı siyaseten yenersiniz. PKK ondan sonra düz ovaya insin siyaset yapsın, hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz. Çünkü beslendiği zemini ortadan kaldırmıştır. İstismar alanları kapanmıştır." şeklinde konuştu.
"SÖZÜN NERDE BİTTİĞİNE SİVİL OTORİTE KARAR VERSİN"
"Sözün nerede başlayıp nerede biteceğine bıraksınlar sivil otorite karar versin, Başbakan karar versin." diyen Metiner, askerlerin yürütmenin belirlemiş olduğu çözüme uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Sorundan beslenenlerin çözüme direndiğini savunan Metiner, şöyle devam etti: "Çünkü kan akmazsa, terör olmazsa birçok insan varlık nedenini yitireceğini görüyor. Bunu görmemiz ve inadına demokrasi dememiz lazım. Terörle mücadele yöntemlerini değiştirmek zorundasınız. Geçmişteki yöntemlerin sadece PKK'yı büyüttüğünü göreceksiniz. 26 yıldır uygulanan yöntemlerde ısrar etmek, çözümsüzlükte ısrar etmektir."
"PKK'NIN HEDEFİ AK PARTİ'Yİ ALAŞAĞI ETMEK"
Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un "belgeyi polis sızdırdı" yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Metiner, "Hani kurumlarımızı yıpratmayacaktık, emniyet bizim kurumlarımızdan değil mi?" diye sordu.
Emniyet teşkilatının açık hedef seçilmesinin bir faydası olmadığını vurgulayan Metiner, yıpratılmama ifadesinden sadece ordunun anlaşıldığını belirtti. "Emniyetin tek kabaatinin sivil otoritenin emrinde olmasıdır" diyen Metiner. terörle mücadelede jandarmanın çekilmesini istedi.
Terör örgütü PKK'nın tek hedefinin AK Parti hükümetini alaşağı etmek olduğunu dile getiren Metiner, silahlı mücadelenin sivillerin denetleyebileceği bir birime bırakılması gerektiğini savundu. BDP'nin tahrik siyaset izlediğini dile getiren Metiner, "Silahların gölgesinde siyaset yapılmaz, ama terörle mücadelede, silahlı mücadele ile siyasi mücadeleyi birbirinden ayıracağız. Dağdaki Karayılan ile Diyarbakır Belediye Başkanı aynı kefeye koyan bir yaklaşım tarzıyla sadece PKK'yı büyütürsünüz. Siyasal zemini ortadan kaldırmayan bir bakış açısına ihtiyacımız var." dedi.