Gaziantep'in 'Asirlik Çinarlari' Kurtulus Destanini Anlatti

Kurtulus Savasi döneminde imkansizlik ve yoksulluklara ragmen düsmana karsi gösterdigi direnisle örnek gösterilen Gaziantepliler, bugün Cumhurbaskani Erdogan'in katildigi törenle kentin düsman isgalinden kurtulusunun 100. yilini kutluyor Kurtulus mücadelesinde gazi olan Müstak Biçer'in oglu Halit Ziya Biçer: 'Düsman buraya girebilseydi Ankara'yi, Istanbul'u da kaybedecektik. Onun için Atatürk buraya bosuna gazilik unvani vermemistir' Mimar Abdülkadir Evisen: 'Antep'teki Ermeni yapilarina bir sey olmuyor. Bunlarda mermi izi göremezsiniz, top degmemistir'

FERIDE PELIN INAL - Kurtulus Savasi döneminde imkansizlik ve yoksulluklara ragmen düsmana karsi gösterdigi direnisle örnek gösterilen Gaziantep'teki "asirlik çinarlar", kentin düsman isgalinden kurtulusunun 100. yil dönümünde arastirmalarini ve atalarindan miras anilarini Anadolu Ajansi'na anlatti.

Sanayiden turizme birçok alanda Türkiye'nin önemli kentleri arasinda yer alan Gaziantep, milli mücadele yillarinda gösterdigi kahramanlikla da dikkati çekiyor. Kurtulus Savasi döneminde tüm olumsuzluklara ragmen 2 yil gibi uzun bir süre aç ve susuz düsmana gögsünü siper eden Gaziantepliler, 25 Aralik 1921'deki büyük kurtulus gününün 100. yil dönümünde kendilerine vatan topraklarini emanet eden sehit ve gazilerini rahmetle aniyor.

Sehrin önde gelen ailelerine mensup ve kentin "asirlik çinarlari" olarak bilinen isimler, kurtulus gününün yil dönümünde hissettiklerini anlatti.

Antep harbi gazilerinden Müstak Biçer'in oglu 85 yasindaki foto muhabiri ve yazar Halit Ziya Biçer, AA muhabirine, sivil vatandaslar için kullanilmasi yasak olan ve ilk defa kentte denenen on bes buçukluk mermilerle sivil halkin bombalandigini ve savas suçu islendigini söyledi.

Fransizlarin kentte büyük yikimlara yol açtigini ifade eden Biçer, Ermenilerin de Fransiz topçu alayina gönüllü katildigini ve onlarla Gazianteplilere karsi savastigini belirtti.

Yaslilarin ve çocuklarin disindaki herkesin savasa gittigini aktaran Biçer, Fransizlarin sehre hakim olan tepelerden halki vurdugunu, vatandaslarin kalenin yanindaki hanlara sigindigini, ilk sehidin Habba adinda bir kadin oldugunu ve ekmegini yerken top mermisiyle öldügünü kaydetti.

Biçer, Fransizlarin telgraf tellerini kesmesinden dolayi Dayi Ahmet Aga'nin kuslariyla iletisim kurulduguna, kuslari dahi öldürüldügüne isaret etti.

Anteplilerin Çanakkale'de de savastigini, onlarin çifte gazi olarak anildigini, gazilerin yasadiklarini bizzat onlardan dinledigini, hatirladikça da duygulandigini dile getiren Biçer, söyle konustu:

"O kadar insan ölmüs ki cenaze namazlari bile kilinamamis. Fransizlar, yaralilarin tekrar savasmasina, nereden geçtiklerine, tekrar karsilarina çikmasina sasirirmis. Yaralilar tünellerden geçermis. Bir kolu yoksa öbür koluyla çatisirmis. Kolunda, dizinde kursunla yasayan gaziler vardi. Harpten sonra olursunuz demisler, ameliyat olamamislar. Kolunda kursun olanlara dokunurduk, görürdük. Dizinde kursun olanlarin kursunu, onlar yürüdükçe hareket ederdi. Eger Antep düsseydi Yunanlilari denize dökemeyecektik. Istiklal Savasi'nin mufassal (ayrinti) tarihi yazilmadi. Ama Antep'inki yazildi. Lohanizade Mustafa Gaziantep Savunmasi'ni yazdi. Düsman buraya girebilseydi Ankara'yi, Istanbul'u da kaybedecektik. Onun için Atatürk buraya bosuna gazilik unvani vermemis. Kendisinden önce buraya verdi. Hiçbir yerde on bes buçuk mermi atilmamis. Antep'e attiklari bu merminin sesi, gürültüsü yok, tahribati çok. Düstügü yeri kaynatiyor. Sokaklarda oynayan çocuklarin etleri, butlari agaçlara firliyor."

Antep mücadelesinin esi benzeri görülmemis bir olay oldugunun altini çizen Biçer, söyle devam etti:

"Aç ve sefil haldeyken silah fabrikasi kuruyorlar. O sirada egitimden de geri kalmamak için yari posta çalisiyorlar, yari posta egitim aliyorlar. Gazi degilim ama onlarla diz dize oturdum. Sefaletlerini gördüm, kahramanliklarini duydum. Çok az konusan insanlardi. Savasi sordugumuzda 'Susun, size yaramaz, siz tahsilinize bakin. Savas bitti. Mangalin külünü desmeyin' derlerdi. Ama bu mücadele dünya çapinda ele alinamadi. Fransizlarin agir tazminat ödemesi gerekirdi. Fransa'ya giden bir arkadasimdan kütüphanelerine gitmelerini, savasla ilgili yazilanlari ögrenmesini istemistim. O da arastirmis. Kendilerini suçsuz göstermek için kullandiklari mermileri Ermenilerin attigini, 80 bin obüs topunu da denemek için attiklarini yazmislar."

- Emekli mimarin gözü yasli anlatimi

Gaziantep'in sevilen isimlerinden 77 yasindaki mimar Abdülkadir Evisen ise Antep mücadelesinin anlatmakla bitirilemeyecek büyük bir destan oldugunu belirtti.

Ingilizlerin kente gelmesiyle mücadelenin basladigini ifade eden Evisen, hatta ilk geldiklerinde halktan silahlarini istediklerini, saklayanlari tehdit ettiklerini anlatti.

Daha sonra Fransizlarin kente girdigini ve içlerinde Senegalli askerlerin de oldugunu aktaran Evisen, sunlari kaydetti:

"Bir de Antep'in yerlisi olup Halep'e kaçan Ermeni alayi var. Fransizlar bunlardan faydalaniyor. Ne kadar hücum etseler de Antep'i teslim almaya muvaffak olamiyorlar. Kadinlarimiz, çocuklarimiz da müdafaanin içerisinde. En sonunda bombardimana basliyorlar. Felaket bir olay. Anlasmalara aykiri olmasina ragmen toplarla bombardiman yapiyorlar. Isin enteresan tarafi Antep'teki Ermeni yapilarina bir sey olmuyor. Bunlarda mermi izi göremezsiniz, top degmemistir. Kayacak Mahallesi dedigimiz simdi ki Bey Mahallesi'nde Fransizlarin yiktigi bir yapi yoktur. Sadece Müslüman mahallelerine, ibadet yerlerine saldiri yapilmistir."

Evisen, Fransizlarin ibadethaneleri, evleri ve daha birçok yapiyi bombaladigini, halkin bu bombardimanlardan saklanmak için magaralari ve yeralti su yollarini kullandiklarini söyledi.

Gazilerden dinledigi hikayeleri aktarirken gözyaslarina hakim olamayan Evisen, bunlari anlatmanin kendisine çok dokundugunu, her andiginda duygulandigini dile getirdi.

Sehit Kamil'in annesini korumak için öldürülmesinin Anteplileri harekete geçiren ilk olay olduguna deginen Evisen, "Ondan sonra bir kadin elinde et satiriyla 'Hiç mi Müslüman yok? Hiç mi arkamdan gelen yok?' diyerek halki galeyana getiriyor. Sahin Bey Nizip'e tayin edilmesine ragmen Antep'e geliyor. 'Benim cesedimi çignemeden geçemezsiniz' diyerek sehit ediliyor. O bizim sembolümüzdür. Asil dava ondan sonra basliyor. Atatürk'ün Antep'e yardimlari basliyor. Mermi imalathanesi kuruluyor, kursun çinkolarini eriterek mermi yapiyoruz. Bu sekilde kendimizi müdafaa ediyoruz. Antep harap bir sehir olarak kurtuluyor. Ankara Antlasmasiyla Türk askeri Antep'e giriyor." diye konustu.

- Halki gurur yasiyor

Kent esnafindan 80 yasindaki Mustafa Sahintürk de halkin bir ekmek parçasini dahi cephedekilerle paylastigini, kadini, erkegi çocuguyla cephede mücadele ettigini hatirlatti.

Gazianteplilerin unvanini askla, imanla aldigina dikkati çeken Sahintürk, "Allah bir daha bu acilari göstermesin. Antepli oldugumuz, burada yasadigimiz için ne mutlu bize. Böyle bir sehirde yasadigim için çok gururluyum." dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile