İddiaya göre Ahmet Demir, gece geç saatlerde yan odada uyuyan çocuklarını ranzalarında uyurken başlarına silahla ateş ederek öldürüp silah sesine uyanan eşini de vurduktan sonra sabaha kadar pencere kenarındaki kanepeye oturarak bekledi.
Sabah kendi başına ateş etmeye çalışan Demir'in silahından çıkan ilk mermi pencereden geçerek komşu evin duvarına isabet etti. Demir ikinci denemede başına ateş ederek canına kıydı.
.jpg)
Bu sırada silah sesleri üzerine dışarı çıkan komşular evlerine isabet eden merminin duvardaki izini görünce kendilerine saldırı yapıldığı düşüncesiyle durumu polise bildirdi. Polislerin mahalleye geldiği sırada Demir'in aynı mahallede yaşayan kardeşi, kendisini arayıp ulaşamaması üzerine geldikleri evin kapısını açıp içeri girdiklerinde korkunç manzarayla karşılaştı.
Öte yandan Ahmet Demir'in yakınları, mahallede sesiz ve sakin birisi olarak bilinen Demir'in 3 yıl önce arkadaşlarıyla girdiği 'cesaret' iddiası üzerine gece yarısı mezarlığı giderek bir mezarın ayak ucundaki mermerden su içtikten sonra bayıldığını, arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldığı ve ondan sonra sürekli 'Orada kan içtim ve kendimi kaybettim' dediğini söyledi.
Ahmet Demir'in 3 ay önce psikolojik sorunları iyice artınca başvurduğu hastanede bir süre yatılı tedavi gördüğünü söyleyen yakınları, 'Taburcu olduktan sonra çok iyi olduğunu söylüyordu. Zaten genel olarak hep iyiydi. İnsanlarla iletişim iyi olan biriydi. Ancak 3 yıl önceki olayda çok korkmuş ve bunun etkisinde kalmıştı' dediler.
Feci olayda yaşamlarını yitiren 6 kişinin cenazeleri Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Aile tarafından Yeşilkent Mezarlığına getirilen cenazeler burada yan yana musalla taşına konuldu. Yüzlerce kişinin katılımıyla kılınan cenaze namazının ardından cenazeler buradaki aile mezarlığında toprağa verildi.
.jpg)
