Gaziantep'te Yaklaşık Bir Ay Önce Açılan, 591 Oyuncağın Sergilendiği Oyun ve Oyuncak Müzesindeki Bazı Oyuncaklar, İlginç Hikayeleriyle Dikkati Çekiyor

Büyükşehir Belediyesince, şair ve koleksiyoner Sunay Akın'ın danışmanlığında 2 yıllık çalışmanın ardından tarihi Bey Mahallesi'nde açılan, temelinde 2 katlı mağaranın da bulunduğu müzedeki oyuncaklar ilgi görüyor.

Türkiye'deki 4'üncü oyuncak müzesi niteliği taşıyan müzede, 1700 ile 1970'li yıllara ait 591 oyuncak sergileniyor. Restore edilen 3 katlı tarihi Antep evinde kurulan müzede 1950 ile 1970 yıllara arasında Türkiye'de üretilen oyuncaklara da yer veriliyor. İlk oyuncak bebekler ile ilk teneke oyuncaklardan örneklerin de bulunduğu müzedeki bazı oyuncaklar, hikayeleriyle dikkat çekiyor.

Sergilenen oyuncaklar arasında Adolf Hitler'in savaş öncesinde çocuklara dağıttığı oyuncak askerler de var. Oyuncak askerler, tank ve harabe binalarla bir savaş alanı canlandırılıyor. Oyuncakların sergilendiği camekanda iliştirilen notta ise şu bilgilere yer verildi:

"Tarihçiler 2. Dünya Savaşı'nın 1 Eylül 1939 tarihinde Alman ordularının Polonya'ya girmesiyle başladığını söylerler. Oysa ki Hitler önce bu oyuncaklarla çocukların düşlerini işgal etmiştir. Oyuncak askerlerle oynayan çocuklar, 2. Dünya Savaşı başlayınca bu oyuncakların yerine geçtiler. Geriye gözyaşı, hüzün ve kırık oyuncaklar kalır."

-Sinema makinesine ilham veren oyuncak-

Oyuncaklardan 1900 yapımı Alman bebeğin saçları, o dönemlerde ihtiyaç sahibi kadınların kestirip satmak zorunda kaldığı gerçek saçlardan oluşuyor. Walt Disney'in yarattığı çizgi film karakteri Mickey Mouse'un 1930'lu yıllarda üretilen ve çirkin olduğu için çocukların korktuğu belirtilen oyuncağın da bulunduğu müzede, Lumiere Kardeşler'in 1895'te sinema makinesini yapmasına ilham veren 1880 Alman yapımı "Laterna Magica" adı verilen teneke kutunun içinde yanan ateş ve objektifin önündeki renkli figürlerden oluşan cam plakalar sergileniyor.

Müzedeki, oyuncak dünyasında marka olan Paul Lehman'ın kendisiyle özdeşleştirerek adına "inatçı katır" dediği oyuncağın yanı sıra, 1950 ABD yapımı her hayvandan bir çiftin gemiye doğru yürüdüğü betimlenen Nuh'un Gemisi'ni simgeleyen oyuncak da ilgi çekiyor.

Büyükşehir Belediyesinin müzenin kurulduğu sokağa yerleştirdiği birebir boyutlardaki saklambaç oynayan çocuklar ve Alaaddin'in Sihirli Lambası masalında yer alan figürler de müzeye renk katıyor.

-"Çocuklar bilgisayara esir düştü"-

Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bey Mahallesi'nde çocuklara özel kurdukları müzede çocuk oyunlarının da anlatıldığını belirtti.

Tarihi Antep evinde, Türkiye'nin ilk oyuncak müzesini kuran şair yazar Sunay Akın'ın hayalindeki konsept çerçevesinde hayata geçirilen müzede sadece eski oyuncakların sergilenmediğini ifade eden Güzelbey, medeniyetin gelişim sürecinin oyuncaklara yansımasının da anlatıldığını kaydetti.

Çocukların teknoloji döneminde bilgisayara esir düştüğünü dile getiren Güzelbey, oyuncak müzesinin bu açıdan çocukların geçmişte büyüklerin nelerle oynadıklarını görmeleri ve hangi tür oyuncaklarla oynadıklarını bilmeleri açısından önem taşıdığını ifade etti.

Müzede çocukların yanı sıra büyüklerin de bir şeyler bulacağını vurgulayan Güzelbey, "Çocukların anne ve babaları, hatta dede ve nineleri için de gezilecek güzel bir müze. Büyükler, müzede geçmişten kendilerine bir şeyler mutlaka bulacaklardır" dedi.

Yayıncı: Sevil Çelik