Romaninin bir askin hikayesi oldugunu belirten Köylüoglu, kitaba da ismini veren Verda’nin, ailesiyle Amerika’ya yerlesene dek, Yesilköy’deki bir köskte dedesi ve babaannesiyle birlikte yasayan, çocuklugunun mutlu günlerini dedesinin Sarköy civarindaki baglarinda geçirmis, bir genç kiz oldugunu söyledi.
Romanin diger kahramani Can’in, küçük yastan itibaren Avrupa’da egitim gören, babasi öldürülünce Fransa’da yasadigi tatli hayata ara verip Türkiye’ye, kendisini bekleyen aile isine dönmek zorunda kalan bir genç adam olduguna dikkat çeken Köylüoglu, “Can’in babasi Suphi Korkut’u öldürmekle suçlanan Osman Aktug, Verdâ’nin dedesidir Ve Can Korkut, Aktug’lardan nefret etmektedir. Nasip aglarini örüp onlari ilk kez karsi karsiya getirdiginde, Verdâ ve Can kendilerini büyük ve bir o kadar da firtinali bir askin içinde bulacaklarindan habersizdir” dedi.
Öykünün 1964- 1995 yillari arasinda geçtigini vurgulayan Köylüoglu, “Dönemin siyasi, ekonomik ve kültürel çalkantilarina ve Türkiye’de tarima, özellikle de sarapçiliga hak ettigi önemin verilmeyisine, deginiyor” diye konustu.
Gaziantepli Yazar Köylüoglu'nun Basarisi
Gaziantepli egitimci-yazar Nilüfer Köylüoglu’nun, ilk hikaye kitabi Veda’nin ardindan, ilk romani Verda da yayimlandi.
