Gaziosmanpaşa'daki Polise Silahlı Saldırı Davası

Polis memurunun şehit edilmesi olayına ilişkin 3 tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı.

Gaziosmanpaşa'da, uygulama yapan ekibin "dur" ihtarına uymayan araçtan ateş açılması sonucu polis memuru Anıl Kaan Aybek'in şehit edilmesi olayına karıştıkları iddiasıyla 3 tutuklu sanık hakim karşısına çıktı.

İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Halil İbrahim Şenol, Cem Engin Dere, Emre Yılmaz ile şehit polis memuru Anıl Kaan Aybek'in ailesi ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, sanıkların yoklama ve kimlik işlemlerinin ardından savunmalarının alınmasına geçildi.

Sanık Emre Yılmaz, olay günü arkadaşı diğer sanık Halil İbrahim Şenol'un kullandığı araçla dolaşmaya başladıklarını ve alkol aldıklarını belirterek, yaklaşık 1-2 saat sonra diğer sanık Cem Engin Dere ile karşılaştıklarını ve onu da aldıklarını söyledi.

Sanık Yılmaz, sarhoş olduğunu ve araçta baygın halde yattığını iddia ederek, ''Bir an arabanın hızlandığını fark ettim ve arkadan silah sesleri geldi. Arabanın sağ ön koltuğunda oturuyordum. Torpidoya ruhsatsız tabancamı koymuştum. Silah seslerini duyunca tabancayı elime aldım. Kolumu dışarı çıkararak rastgele bir kaç el ateş ettim. O sırada Halil İbrahim bana 'Onlar polis ne yapıyorsun' dedi ve kolumu içeri çekti. Kaçmaya devam ettik.'' dedi.

Arnavutköy yolunda ilerlerken polisin karşılarına çıktığını ancak yine durmadıklarını anlatan Yılmaz, emniyet güçlerinin kendilerine ateş ettiğini, bariyerlere çarparak durabildiklerini, ardından araçtan çıkıp farklı yönlere doğru kaçmaya başladıklarını ifade etti.

Yılmaz, ''Ben biraz gittikten sonra ayağımdan vuruldum ve yakalandım. Polisin vurulduğunu ise yakalandıktan sonra öğrendim. Halil İbrahim'de de tabanca vardı ancak olay sırasında kullanmadı. Halil ve benim hakkımda başka suçlardan yakalama kararı vardı. Bu yüzden kaçtık. Kasıtlı bir eylemde bulunmadım. Şehit polisin ailesinden özür diliyorum. Pişmanım.'' diye konuştu.

Sanık Halil İbrahim Şenol ise savunmasında, sanık Yılmaz'ın ifadelerinin bir bölümünün doğru olduğunu öne sürerek, olay yerine yaklaştıkları sırada yol kenarında bir grup insanın beklediğini belirtti.

Şenol, bu kişilerin ilk başta polis olduklarını anlayamadığını, kendilerine durmaları yönünde işaret yapıldığını söyledi. Daha sonra bu kişilerin polis olduğunu anladıklarını öne süren sanık Şenol, hakkında arama kararı olduğu için durmayıp kaçtığını belirtti.

Sanık Şenol, şöyle devam etti:

''Emre bu sırada alkolün etkisiyle kendinde değildi. Arkamızdan 3 el silah sesi geldi. Arabanın arka camı kırıldı. Bu sırada Emre'nin pencereden ateş ettiğini fark ettim. Kolundan tutup içeri çektim. Daha sonra Cem'i evine bıraktık. Kendi mahallemize giderken, polis önümüzü kesti ve bize ateş etti. Yine durmadık. Aracın lastikleri patlamıştı bu nedenlerle bariyerlere çarparak durduk. Tam kaçarken 6 yerimden vuruldum ve yakalandım. Olay sırasında ruhsatsız tabancam vardı ancak hiç kullanmadım. Cem'de tabanca yoktu ve bize göre daha ayıktı.''

Sanık Cem Engin Dere de savunmasında, olay günü alkollü olduğunu aktardı. Olay yerine gelmeden önce polisin yolda uygulama yaptığını gördüğünü anlatan Dere, aracı kullanan Halil İbrahim Şenol'un aracın iç lambasını yaktığını ve yavaşladığını iddia etti. Dere, polisin yanına geldikleri sırada sanık Şenol'un buradan uzaklaştığını ifade etti.

Polisten biraz uzaklaştıktan sonra sanık Emre Yılmaz'ın yanındaki silahla camdan dışarı çıkıp bir kaç el ateş ettiğini söyleyen sanık Dere, ''O ana kadar Emre baygın vaziyette idi. Emre'nin ateş etmesinin ardından polis de bize karşılık verdi ve arabanın arka camı patladı. Ben de kendimi arka koltuk arasına atarak korundum. Ben ne yapıyorsunuz diye sorduğumda Emre Yılmaz, 'hasımlarımız' diye söyledi. Olay yerinden uzaklaştıktan sonra beni evime bıraktılar.'' dedi.

Şehit polisin yakınları da tek tek söz alarak, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve davaya katılmak istediklerini söyledi.

Duruşmada, olay yerinde şehit polisin yanında görev yapan kişiler ifadelerinde, sanık Emre Yılmaz'ın baygın olmadığını ve kendilerine ateş ettiğini söyledi.

Mahkeme heyeti, suçtan zarar gören tüm müştekilerin davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi.

Olay gününde sanıkların yakalandıkları yerde görevli kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenilmesine ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

- Ceza istemleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar Halil İbrahim Şenol, Cem Engin Dere, Emre Yılmaz hakkında ''kamu görevlisini kasten öldürmek'' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Ayrıca sanık Dere'nin ''kamu görevlisine hakaret'' ve ''görevi yaptırmamak için direnme'' suçlarından 2 yıldan 6 yıl 10 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, diğer sanıklar Yılmaz ve Şenol hakkında da ''kamu görevlisine hakaret'', ''görevi yaptırmamak için direnme'' ve "ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanunu"na muhalefet suçlarından 3 yıldan 9 yıl 10'ar aya kadar hapis cezasına çarptırılması öngörüldü.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile