Gazze'deki Felafil Dükkanı, Müşterilerini 100 Yıl Öncesine Götürüyor

'Eski Günler' isimli restoranda, eski müzik aletleri, silahlar, kılıçlar, hançerler, eski radyo ve televizyon, anahtarlar, takılar, Filistin paraları ve kahve öğütme aletleri kullanılarak oluşturulan dekor, nostalji ve felafil severlerin ilgisini çekiyor Restoranın işletmecisi Sabir Rahmi: 'Açacağım restoranın farklı olmasını istedim. İsrail'in bize unutturmaya çalıştığı o kültürel mirası ayakta tutan, yaşatan bir yer olmasını arzuladım. Küçüklüğümden beri sakladığım veya yıllar içinde topladığım eserleri dükkanıma getirdim. Burada değişik bir hava oluştu. Şimdi insanlar kendilerini geçmişe götüren bu eserleri görmek ve fotoğraf çektirmek için de restorana geliyor'

HANİ EŞ-ŞAİR - Gazze Şeridi'ndeki bir felafil dükkanı, müşterilerini sunduğu nostaljik ortamla zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Gazze'nin doğusundaki Zeytun Mahallesinde hizmet veren "Eski Günler" isimli restoranda, eski müzik aletleri, silahlar, kılıçlar, hançerler, eski radyo ve televizyon, anahtarlar, takılar, Filistin paraları ve kahve öğütme aletleri kullanılarak oluşturulan dekor, nostalji ve felafil severlerin ilgisini çekiyor.

Mütemadiyen Ümmü Gülsüm şarkılarının yükseldiği restoran, müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor.

Restoranın işletmecisi Sabir Rahmi, AA muhabirine, felafil satmaya 1980'li yıllarda henüz 11 yaşındayken başladığını söyledi.

"Daha çocuk sayılabileceğim bir yaşta, Gazze'deki bir felafil restoranında çalışmaya başladım. O zamanlar benim çalıştığım yer, 1930'da açılmış felafil satılan ilk dükkandı. Bu restoran ilk Yafa'da hizmet vermişti. Büyük Felaket'in yaşandığı 1948'den sonra ise Gazze'ye taşınmak zorunda kaldı." diyen Rahmi, burada 26 yıl çalıştığını, mesleği iyice öğrendikten sonra kendi dükkanını açmaya karar verdiğini anlattı.

- "İsrail'in bize unutturmaya çalıştığı o kültürel mirası yaşatsın istedim"

Bundan sonrasında kendi hikayesinin başladığını dile getiren Rahmi, "Açacağım restoranın farklı olmasını istedim. İsrail'in bize unutturmaya çalıştığı o kültürel mirası ayakta tutan, yaşatan bir yer olmasını arzuladım. Küçüklüğümden beri sakladığım veya yıllar içinde topladığım eserleri dükkanıma getirdim. Burada değişik bir hava oluştu. Şimdi insanlar kendilerini geçmişe götüren bu eserleri görmek ve fotoğraf çektirmek için de restorana geliyor." diye konuştu.

Rahmi, felafilin de Filistin'in ve Arap dünyasının kültürel mirasının bir parçası olduğunu, dolayısıyla bu mirası korumayı milli bir görev olarak gördüğünü, bu nedenle de işini çok sevdiğini dile getirdi.

Orta Doğu mutfağının en meşhur lezzetleri arasında bulunan ve Tamiya adıyla da bilinen Felafil, nohut köftesi veya bakla ezmesinin çeşitli baharatlarla karıştırılarak yağda kızartılması yoluyla hazırlanıyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile