İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi salonunda düzenlenen “Dayanıklı Beton Üretimi ve Beton Kimyasalları” konulu konferansta geleceğin mühendislerine ve müteahhitlerine mesleki tecrübelerini aktaran İnşaat Yüksek Mühendisi Emrah Karataş, genel olarak, “karbonatlaşma, donatılar, korozyon, karbonatlaşma sebebiyle meydana gelen korozyonlar, deniz suyu kaynaklı ya da buz çözücü tuz kaynaklı klor, lokal kötü vibrasyon, zararlı kimyasal ortam, donma-çözülme hasarları, alkali silika reaksiyonu hasarları” gibi mühendislik bilimi terminolojisinde yer alan bilgileri aktardı. Slayt gösterimi eşliğinde verdiği seminerde konulara değin çarpıcı örnekler veren Karataş, beton üretiminde referans projelerden bahsederek, Türkiye’nin ilk C80 projesi olan Spine Tower Project ile ilgili görselleri paylaştı dinleyicileriyle.
Dayanıklı beton için önerilerde bulunan Karataş, şu bilgileri verdi: “Termodinamikte her şey aslına döner, insan bile..(‘toprak olacağız’ derken bunu kastederiz); aynı şekilde metaller de aslına döner. Bir bina için ortalama 50 yıl ömür biçiliyorsa, Marmaray Projesi için biçilen ömür 100 yıldır. Geçirimsiz beton, yeterli ve istenen kalitede paspayı, doğru detaylandırma, şiddetli etkide ilave tedbirler, kimyasal katkı teknolojisi ve mineral katkılar.. Su/çimento oranı, beton sınıfı seçimi, bağlayıcı dozaj, malzeme kalitesi, sıkıştırma miktarı ve işçilik kalitesi, kür koşulları, üretim aşamalarında kalite kontrol faaliyetleri.. Geleceğin inşaat mühendisi adayları olarak bunları çok iyi bilmelisiniz. İnşaat mühendisleri olarak ileride siz yönlendireceksiniz bu sektörü inşallah. Bizim inşaat mühendisleri olarak yaptığımız; suyun donabileceği alanı küçültmektir. Böylece donma-çözülme hasarlarını minimize etmek için beton içine hava sürüklüyoruz. Bir inşaat mühendisi için oldukça kritik bir bilgidir bu örneğin. Ya da suyun yapı elemanı üzerinden ve çevresinden bir an önce uzaklaşmasını sağlayacak tedbirler alınmalı, bu yüzeylerde eğimler verilerek, suyun uzaklaşması sağlanmalıdır.” “Çimento dozajı belli değerlerin altına düşmemelidir. Ülkemizin depremselliği ve çevresel etkiler dikkate alınarak uygun beton sınıfı seçilmelidir.” diyen İnşaat Yüksek Mühendisi Emrah Karataş, “Van depreminin yol açtığı yüksek hasar da çimento dozajının çok düşük oranda kullanımından kaynaklıdır. Zayıf etki durumunda su/çimento oranı 0,55; çimento dozajı 300 kilogram/metreküp bağlayıcı madde olacaktır. Kuvvetli etki durumunda ise su/çimento oranı 0,45, çimento dozajı 350 kilogram/metreküp üzerinde olmalıdır. Örneğin, Japonya’da insanlara ‘Deprem anında evlerinizden çıkmayın’ denir sadece, bundan da yapılarının ne kadar iyi olduğunu, çimento ve diğer yapı malzemelerinin dozajının ne kadar yüksek, daha doğrusu gereken oranda kullanıldığını anlıyoruz. Türkiye’de işçilik kalitesi de içler acısı durumda arkadaşlar” diye konuştu.
Çoruh Nehri’nde de alkali silika (betonun şişmesi ve çatlaması) riski bulunduğuna dikkat çeken Karataş, yapı malzemelerinin maliyeti hakkında bilgiler vererek sözlerine Son verdi ve “Burada gördüklerinizi, öğrendiklerinizi sahada uygulayın. İyi mühendisler olun” diyerek geleceğin inşaat mühendislerine tavsiyelerde bulundu.
Fakültenin akademik ve idari perSonelinin katıldığı ve mühendis adayı öğrencilerin ilgiyle dinlediği konferans soru ve cevaplarla Sona ererken, Dekan Vekili Prof. Dr. Yusuf Cengiz Toklu tarafından verdiği bilgilerden ötürü Karataş’a teşekkür belgesi takdim edildi .
Geleceğin Mühendisleri “dayanıklı Yapı İnşası” Konusunda Bilgilendi…
Bayburt Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğrencilerine “dayanıklı yapı inşası” konusunda pratik bilgiler veren BASF Yapı Kimyasalları Firması Satış Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi Emrah Karataş, kaliteli malzeme kullanımının hayati önemine dikkat çekerek, Van depreminin hasarının büyüklüğünün yüksek oranda kalitesiz malzeme kullanımından kaynaklandığını söyledi.