Çeşitli platformlarda akademik çevrelerle sektörü bir araya getiren Avrupa seyahat pazarı gruplarından TUI, turizmin geleceği üzerine beyin fırtınası yapılan çalışmalar gerçekleştiriyor. Bunlardan biri de TUI Almanya ile E-Turizm Akademisi’nin yaptıkları ortak program oldu. Programda, 'Toplumun dijital bir yaşama geçmesinin turizm üzerindeki etkileri nelerdir?' ve 'Bundan dolayı hangi toplumsal yenilenmeye gerek duyulur ve hangileri olasıdır?' sorularına cevap arandı. 26–29 Haziran 2012 tarihleri arasında İspanya’nın Mallorca adasındaki Puravida Petro Oteli’nde düzenlenen çalıştay sonrasında ortaya çıkan sonuçlar, ‘Dijital Bir Toplumda Turizmin Geleceği Üzerine 25 Tez’ başlığı altında yayınlandı. Tezler, turizmin teknolojiyle birlikte gelişim göstermesi gerekliliğini ortaya koydu. En çok ‘sosyal ağlar’ üzerinde durulurken, turizme katkı sağlayacak tezlerin bazı önemli kısımları şu başlıklar altında ele alındı:
'MELEZ' TİPİ MÜŞTERİ OLUŞTURULACAK"
Birinci teze göre; ana eksenin dağılacağı, müşteri tipinin birçok şeyi aynı anda talep eden ‘melez’ yapıya dönüşeceği bir turizm hedefi oluşturulacak. Günümüzde tüketicinin talep ettiği tatil türlerinin sayısı hızla artıyor. Arz ve talepteki hızlı artışın oluşturacağı olanakların birbiriyle uyumlu hale getirilmesi ise ancak teknolojik gelişmelerin yardımıyla mümkün olacak. İkinci teze göre ise çalışma yaşamı ve tatilin iç içe geçebileceği bir ortam, mobil gereçlerle oluşturulacak. Yani çalışan kişi aynı anda tatilini de yapabilecek duruma gelecek.
SOSYAL AĞLAR DAHA ETKİLİ OLACAK
Bir diğer teze göre ise; insan faktörü, ürün ve hedefin önüne geçecek. Bu tezin öne sürdüğü durumu 'Tatil anılarını gidilen yerdeki altyapı olanaklarından çok o bölgedeki insanlarla tatilde beraber olunan kişiler belirler.' sözü tanımlıyor. Tezde ayrıcı günümüzde gelişen sosyal paylaşım ağlarının da geliştirilen bu ilişkilerin tatil sonrasında sürdürülmesine imkân tanıdığı da belirtiliyor. İnsanlar, sosyal paylaşım ağlarında ‘kim, ne zaman, nerede tatil yapacak, onunla birlikte tatil geçirme olanağım var mı?’ sorularına yanıt bulmaya çalışacak.Tatil kararları üzerinde Facebook ve benzeri sosyal paylaşım ağları üzerinden yapılan yorumların etkili olacağı da bir başka tezde öne sürülüyor. Yine farklı bir tezde ise çalışanların sosyal medya mantığına göre hareket edeceği belirtiliyor. Tatil paketleri müşterinin deneyimine ve sosyal ağlardaki paylaşımına göre hazırlanacağı da oluşturulan tezlerden biri. Şirketlerin sosyal ağlardaki konumunun imajını etkileyeceği belirtiliyor.
ŞİRKETLER MÜŞTERİ ODAKLI OLACAK
Tezlerde belirtilen bir diğer konu ise şirketlerin artık eski hiyerarşik ve kapalı yapısından kopacağı ve daha dinamik, açık ve sistem ağlarına dâhil bir yapıya kavuşması. Burada şirket yapılarının daha esnek hale geleceği belirtilirken, şirketler reklam, iletişim, satış gibi ana görevlerini müşteriye doğru kaydıracağı öngörülüyor. Müşteride aidiyet duygusunun önem kazanacağı geleceğin turizmi açısından önem kazanırken, bunun sadece ekonomik bir hamle olmaktan çıkıp benimsenen değerlerle oluşturulan bir hal alması ifade ediliyor.Yönetici-çalışan hiyerarşisinin yeniden düzenleneceği de turizmin geleceğinde öngörülen tezlerden biri. Yönetim kademesi artık karar verme yetkisi ve ayrıcalıklara sahip bir kesim olmaktan çıkıp, kendine uygun ağların koçu durumuna gelecek.
Şirket içi eğitimin teknoloji ve müşteri odaklı olacağı da belirtilen tezler arasında yer alıyor."
Geleceğin Turizmi Teknolojik Gelişmeler Üzerine Kuruluyor
Touristik Union International (TUI) Almanya ile E-Turizm Akademisi’nin yaptıkları ortak çalıştay, turizm ekonomisinin teknolojik gelişmeler üzerine kurulması gerektiğini ortaya çıkardı.