Geleneksel Türk Çalgılarını Dünyaya Tanıtıyor

Çocuk yaşta başlayan müzik aleti ilgisi tutkuya dönüşen Güner Özkan, 50 yıldır geleneksel Türk çalgıları topluyor Çok eski enstrümanların da bulunduğu 300 parçalık koleksiyon oluşturan Özkan, ABD, Çin, Fransa, Belçika, Japonya, İtalya, Almanya gibi ülkelerde açtığı sergilerle de Türk çalgılarını dünyaya tanıtıyor Özkan: 'Müzik aletlerini satmayı hiçbir zaman düşünmedim'.

HALİL ŞAHİN - Henüz çocuk yaşta başlayan müzik aleti ilgisiyle 50 yılda 300 parçalık koleksiyon oluşturan Güner Özkan, yurt dışında açtığı sergilerle geleneksel Türk çalgılarını dünyaya tanıtıyor.

Çocukluğunda sipsi ve kavala ilgi duyan Özkan, 34 yaşında Konya'ya İl Kültür Müdürü olarak atandıktan sonra müzik aletleriyle daha fazla ilgilenmeye başladı.

Özkan, geleneksel Türk çalgılarına, Türk dünyası müzik aletlerine merakının peşinden giderek, dombra, kopuz, rebab, santur, Kaşgar rübabı gibi o yıllarda ülkede pek tanınmayan çalgılar üzerinden araştırmalar yapmaya başladı.

Bu yıllarda müzik aleti satın alan, özel olarak yapan ya da yaptıran Özkan, çok sayıda müzik aleti sahibi oldu. Güner Özkan'ın 50 yıllık emeği sonunda 300 değişik çalgının yer aldığı bir 'Geleneksel Türk çalgıları' koleksiyonu ortaya çıktı.

- 100 yıllık müzik aletleri

Yapım yılı 100 yıldan öncesine dayanan müzik aletleri dikkati çeken Özkan'ın koleksiyonunda oyma ses kutusu ve sapı ardıç, ses tablası çamdan çöğürün 200 yıllık olduğu ifade ediliyor.

Ses tablası dana derisinden yapılan ve 1890'lı yılların sonunda yapıldığı belirtilen Afgan rübabı ise klavyesindeki sedef işlemesiyle nadir bir örnek olarak öne çıkıyor.

Koleksiyonda Özkan'ın kendisinin yaptığı müzik aletleri arasında 'üskürük', 'saz sırnay' ya da 'çopa çoğur' adlarıyla bilinen eski Türk üflemeli çalgısı da yer alıyor.

-ABD, Fransa, Çin'de sergiler

Geleneksel Türk çalgılarını tanıtmayı amaçlayan Güner Özkan, İzmir, Balıkesir, Burdur, Edirne ve Nevşehir'de açılan sergilerle 50 yıllık birikimini tanıttı.

Yurt dışına da çıkan koleksiyon ABD'de The Art Institute of Chicago'da, Fransa'da Grand Palais'de, Belçika'da Museum Arnold Vander Haeghen'de ve Japonya, İtalya, Çin ile Almanya'da sergilendi.

Özkan, titizlikle koruduğu koleksiyonunu Müzik Müzesi ve Ses Kütüphanesine bağışlayarak, sanat hayatına katkı sağladı.

-'Satmayı düşünmedim'

Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri müzik aletlerinin ilgisini çektiğini, çevresinde gördüğü müzik aletlerini toplamaya başladığını söyledi.

Memuriyet hayatı boyunca görev yaptığı yerlerde ve yurt dışı gezilerinde geleneksel çalgılarla ilgili enstrümanlar toplama heyecanı yaşadığını anlatan Özkan, 'Bunlar Anadolu kökenli ayrıca Orta Asya Türk dünyasıyla ilgili müzik aletleri. Pek çok müzik aletinin kendine özgü hikayesi var. Müzik aletlerini satmayı hiçbir zaman düşünmedim.' diye konuştu.

Müzik aletleriyle uğraşsa da onları icra etmenin ayrı bir iş olduğuna inanan Özkan, 'Ben kendimi hiçbir zaman icra eden biri olarak görmedim. Ama onları tamir ederken, akordunu yaparken biraz da çalmayı öğrendim. Daha çok Orta Asya kültür çevreleri müzik aletlerine karşı ilgim var. Mesela dombra biraz çalabiliyorum.' sözlerine yer verdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile