Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cemil Işık Sönmez, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın dünyadaki yeri, önemi ve uygulama yöntemleri hakkında bilgiler paylaştı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ); ‘Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Stratejisi 2014-2023’ başlığı altında bu alanla ilgili strateji belirlediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Cemil Işık Sönmez, DSÖ’nün ülkelerin Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GTT) uygulamalarını sağlık sistemlerine kanıta dayalı, güvenli ve ulaşılabilir özellikli olarak entegre etmeleri gerektiğini üye devletlere önerdiğini belirtti.
Daire başkanlığı kuruldu
Avrupa Birliği’nde geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili çalışmalar yapıldığını ve Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok üniversitede GTT alanında uygulama ve araştırma yapan kürsüler kurulduğunu dillendiren Sönmez, ülkemizde ise 2012 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde ‘Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı’ kurulduğu bilgisini paylaştı. Sağlık Bakanlığı’nın 2013-2017 Stratejik Planı ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarının kanıta dayalı olarak araştırılması, geliştirilmesi, denetlenmesi ve mevzuat düzenlemesi konularında hedefler belirlediğini de sözlerine ekledi.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’nin 2014 yılında yayımlanarak yürürlüğe girdiğini dile getiren Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, Yönetmeliğin yayınlanmasının ardından Sağlık Bakanlığı’na bağlı Eğitim Araştırma Hastaneleri ve üniversitelerimiz tıp fakülteleri bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezlerinin faaliyet göstermeye başladığını ifade etti.
Geleneksel tıbbı, hastalıkların önlenmesinde, teşhisinde veya tedavisinde kullanılan, farklı kültürlere özgü teori, inanç ve deneyimlere dayanan bilgi, beceri ve uygulamalar bütünü şeklinde tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Cemil Işık Sönmez, akupunktur, kupa uygulaması ve hirudoterapiyi bu alana örnek gösterdi. Tamamlayıcı tıbbın ise ülkenin kendi geleneğinin veya konvansiyonel tıbbın parçası olamayan ve hakim sağlık hizmetleri sistemine tam olarak entegre olmamış sağlık hizmetleri uygulamaları için kullanıldığını söyleyen Sönmez, proloterapi, mezoterapi, ozon uygulamalarını da bu alana yönelik örnek uygulamalar olarak gösterdi.
Alternatif tıp terimi yanlış, doğru kullanım tamamlayıcı tıp
Tamamlayıcı Tıp terminolojisi yerine ülkemizde bir dönem ve şu anda bazı ülkelerde yanlış olarak alternatif tıp terminolojisinin kullanıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Sönmez, “Oysaki bu uygulamalar, modern tıp uygulamalarının bir alternatifi olmayıp yönetmelikte de belirtildiği üzere modern tıp uygulamalarının yanında tamamlayıcı olarak uygulanması gereken yöntemlerdir. Dünyada da artık bu kavramın yerine tamamlayıcı tıp veya integratif tıp kavramları kabul görmektedir” şeklinde konuştu.
Ülkemizde ve dünyada geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına olan talebin her geçen gün arttığına işaret eden Yrd. Doç. Dr. Cemil Işık Sönmez, “Ancak bu uygulamalar uygun olmayan şartlarda, ehil olmayan kişiler tarafından yapıldığında birçok yan etkiler görülebilmektedir. Yönetmelikte açıkça belirtildiği üzere ülkemizde bu uygulamalar yalnızca hekim tarafından veya hekim kontrolünde sertifikalı yardımcı sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır. Aksi taktirde yapılan uygulamalar suç teşkil etmektedir. Ayrıca bu tür uygulamalar hastalar açısından da başta enfeksiyon olmak üzere birçok yan etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle GTT uygulamaları mutlaka uygun şartlar altında, ilgili konuda eğitim almış hekimler tarafından uygulanmalıdır” uyarısında bulundu.
Ülkemizde GTT Yönetmeliği doğrultusunda; Akupunktur, Apiterapi, Fitoterapi, Hipnoz, Hirudoterapi, Homeopati, Kayropraktik, Kupa ve Larva Uygulamasının yanı sıra Mezoterapi, Proloterapi, Osteopati, Ozon Uygulaması, Refleksoloji ve Müzikterapi olmak üzere 15 farklı yöntem uygulanabildiğini dile getiren Sönmez, bu uygulamalarının her birinin hangi hastalıklarda ve nerede uygulanabileceğinin de yönetmelikte ayrıca belirtildiğini söyledi.
“Düzce Üniversitesi geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama ve araştırma merkezi bölgeye ve ülkemize önemli katkılar sağlayacak”
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar öncülüğünde, “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi” kapsamında Düzce Üniversitesi’nin, YÖK ve Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenecek 5 üniversite arasına girme başarısı gösterdiğini ifade eden Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı, ihtisaslaşma konusunun ‘Sağlık ve Çevre’ olarak belirlenmesinin ardından sağlık alanında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Projesinin kabul gördüğünü söyledi.
Sönmez, Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’a bu süreçte öğretim üyelerinin ayrı ayrı görüşlerini alarak tabandan gelen tüm fikirleri ve projeleri dinlemesi, önem vermesi ve değerlendirmesi dolayısıyla teşekkür etti.
Yapılan birçok araştırmaya göre GTT yöntemlerinin halkımız tarafından yaygın şekilde kullanıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Sönmez, “Üniversitemiz bünyesindeki Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, hem halkımızın bu yöntemleri uygun olmayan şartlar ve ehil olmayan kişilerden almasının önüne geçeceğini, hem de bu yöntemlerin bilimsel olarak araştırılmasına ve kanıt düzeyinin ortaya konmasına katkıda bulunacağını düşünüyorum. Merkezimiz, ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren en kapsamlı merkez olacak şekilde planlanmıştır. Gerek il düzeyinde, gerek ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim, ruhsatlandırma, klinik araştırma, Ar-Ge ve tanıtım gibi birçok alanda ilimize ve ülkemize önemli katkılar sağlayacağını ümit ediyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
'Geleneksel Ve Tamamlayıcı Tıp Hekimler Tarafından Uygulanmalı'
DÜZCE – Ülkemizde ve dünyada geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına olan talebin her geçen gün arttığına söyleyen Yrd. Doç. Dr. Cemil Işık Sönmez, “Ancak bu uygulamalar uygun olmayan şartlarda, ehil olmayan kişiler tarafından yapıldığında birçok yan etkiler görülebilmektedir” dedi.