'Gelişmiş Ülkeler Aşırı İhtiyatlı'

Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Uluslararası Finans Enstitüsü'nün yıllık toplantılarına katılan Aydın, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Toplantıya ilişkin izlenimlerini aktaran Aydın, bu toplantılar hem resmi hem de özel sektörden finansal sektörle ilgili yetkilileri biraraya getirdiğini söyledi.

Dünyanın her bölgesinden bankacıların küresel ekonomideki ve finansal sektördeki gelişmeleri değerlendirdiğini belirten Aydın, ayrıca, bankaların bire bir temaslarda muhabir ilişkilerini gözden geçirdiğini ve bankalarındaki gelişmeler hakkında bilgi verdiğini kaydetti.

Ana gündem maddesinin küresel büyümenin sürdürülmesinin önemi ve büyümenin önündeki engellerin giderilmesi üzerine olduğunu belirten Aydın, toparlanmanın olduğu konusunda genel bir görüş birliği olduğunu ancak bunun yaygın ve düzenli olmadığını vurguladı.
Aydın, ABD'nin performansının iyi, büyümenin beklenen düzeyde ama iyileşmenin henüz sokakta zayıf hissedildiği aktararak, Avrupa'nın durumunun ise hala en ciddi konu olduğunu ifade etti.

Avrupa'da toparlanma için daha uzun bir zamana ihtiyaç göründüğünü kaydeden Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Parasal tedbirlerin Avrupa ekonomilerinde çöküşü durduğu ancak daha fazla iyileşme için maliye politikalarını da içeren daha kapsamlı yaklaşımlara ihtiyaç olduğu konusundaki görüşler ağırlık kazanıyor. Tabii ki bu durum siyasi açıdan riskler de içeriyor. Çin ekonomisindeki yavaşlama ise gündemin tartışılan diğer ana konusuydu. Çin'in eskisi gibi yüzde 9 düzeyinde büyümesi beklenmiyor. Gelişmekte olan ülkelerde büyüme devam ediyor olsa da daha yavaş. Bunun ana nedeni gelişmiş ülkelerde uygulanan politikaların olumsuz yansıması ve ülkelerdeki yapısal sorunlar olarak görülmektedir.
Fakat şunu da gördük ki gelişmiş ülkeler kendi dertlerine düştüğünden diğer ülkelerdeki olumlu gelişmeleri gözardı ediyorlar ve her konuya aşırı bir ihtiyatla bakıyorlar. Bazı ekonomistler ise büyümenin lokomotifi olan gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin sürdürülmesinin önemini vurgulamaya devam ediyorlar.Başka bir gözlemim az gelişmiş ülkelerin kendi kaderlerine tek edildiğidir. Bu ülkelerdeki ekonomik sorunlar hiç konuşulmuyor, daha çok ebola gibi yaygın hastalık tehditleri ile anılıyorlar. Özetle ülkeler arasındaki dengesizlikler düzelmiyor daha da bozuluyor."

- "Gölge bankacılığının nedeni olarak aşırı ve sıkı düzenlemeler ile düşük karlılık olduğunu söyledik"

"Toplantılarda Türkiye konuşuldu mu?" sorusuna Aydın, Türkiye ile ilgili özel bir değerlendirme olmadığını ve Türkiye'nin gelişmekte olan ülkelere ilişkin genel değerlendirmeler içinde yer aldığı yanıtını verdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Uluslararası Finans Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada Türkiye'deki gelişmeleri ve geleceğe yönelik uygulamalar konusunda oldukça tatmin edici bir değerlendirme yaptığını ifade eden Aydın, şunları aktardı:
" Başbakan Yardımcımız Babacan, hem fırsatları hem de riskleri oldukça dengeli olarak ortaya koydu. Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı döneminde devlet veya hükümet başkanları tarafından önceden karara bağlanan reformların uygulanmasının takipçisi olacaklarını, finansal sektörde istikrarın sürdürülmesine ilişkin konular üzerinde çalışılacağını, KOBİ'lerin finansmana erişimlerini kolaylaştıracak konulara hız vereceklerini ve az gelişmiş ülkelerin sorunlarının gündeme getirilmesine sözcülük edeceklerini söyledi.

"
Aydın, finansal sektörlere ilişkin ana konulardan bir tanesinin gölge bankacılıktaki büyüme ve bunun neden olabileceği risklerin yönetilmesi olduğunu kaydetti.

Hüseyin Aydın, Avrupa'da banka denetimi, bankalara uygulanan stres testleri sonuçları, bu ülkelerde bankaların kredi vermekteki iştahsızlıkları, düşük karlılık ve bilançonun küçültülmesi yaklaşımının muhtemel sonuçlarının değerlendirildiğini belirtti.

Toplantıda, gölge bankacılığının nedeni olarak aşırı ve sıkı düzenlemeler ile düşük karlılık olduğunu söylediklerini belirten Aydın, böyle giderse geleneksel bankacılığın risk almakta iştahsız davranacağını çünkü öz kaynak karlılığının riskleri karşılamakta yetersiz kaldığını vurguladıklarını ifade etti.


- "Uzun vadeli finansman miktarında bir sorun görmüyorum"

"Bire bir görüşmelerde uluslararası bankaların Türkiye'deki bankalara yaklaşımı nedir?" şeklindeki soruya Aydın, "Toplantıdaki bankalarımız ile görüştüm. Enflasyon ve jeopolitik riskler konusunda değerlendirmeler olsa da bankaların kaynak bulma konusunda olumsuz değerlendirmeleri olmadı. ABD de faiz oranlarının yükseleceği beklentisi nedeniyle belki fiyat biraz daha pahalı olsa da uzun vadeli finansman miktarında bir sorun görmüyorum" cevabını verdi.
Aydın, küresel ekonomide iyileşmenin önünde en önemli engele ilişkin görüşlerini de paylaşarak, hemen herkesin sorunun farkında ve çözümü de bildiğini söyledi.

"Ana konunun çözümü için koordineli bir çalışmaya ve güçlü siyasi iradeye ihtiyaç olduğudur" diyen Aydın, para politikası kararlarını almanın da uygulamanın da kolay olduğuna dikkati çekti.
Kısa dönemde olumlu etkilerinin de olduğunu, uzun dönem çözüm için zaman da sağladığına dikkati çeken Aydın, "Şimdi yapılması gereken zamanı iyi değerlendirerek siyasi açıdan daha zor olan kararları almaktır. Bunun için de dünyada inanılır ve güçlü liderliğe ihtiyaç vardır" dedi.

Aydın, TBB'nin resepsiyonuna katılımı da değerlendirerek, geleneksel hale gelen TBB resepsiyonunun her zamanki gibi yüksek ilgi gördüğünü söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, ekonomi yönetimi temsilcileri, uluslararası ve yerli bankacıların hem küresel hem de ulusal gelişmelere ilişkin samimi sohbetler yaptıklarını belirten Aydın, "Yaklaşık 400 bulan misafirlerimiz uluslararası mutfak yanında ülkemizin geleneksel tatlarından da sunma imkanımız oldu. Tandır, köfte, su böreği ve baklava oldukça ilgi gördü" ifadelerini kullandı.