Mehmet Ali Talat, Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) düzenlediği "Genç Diplomat Akademisi"nde "Kıbrıs Sorunu" üzerine ders verdi.
"Kıbrıs Sorunu"nun Annan Planı'ndan sonraki dönemini anlatan Talat, Kıbrıs konusunda değişik bakış açıları olduğunu ifade etti.
Talat, Kıbrıs Sorunu'nun yakın döneminde bugünü en çok etkileyen olayların Annan Planı'ndan sonra başladığını söyledi.
Mehmet Ali Talat, 1999 yılında dünya diplomasisinin, BM ve AB'nin Türkiye'yi de işin içine katarak "Acaba bu Kıbrıs sorununu çözebilir miyiz, Türkiye'yi de Avrupa'ya doğru yönlendirebilir miyiz?" gibi bir çalışma içine girdiğini belirtti.
Kıbrıs Sorunu'nun artık çözüme mahkum olduğunu dile getiren Talat, "Rauf Denktaş, Kıbrıslı Türkler ve Rumların bir arada yaşayacağına inanmadığı için çözümü pek istemezdi. Rumlar illa AB'ye girmek istiyorlardı. Çünkü AB'ye girdikleri takdirde, güvenlik sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlardı. Aynı zamanda AB'ye girdiklerinde, Türkiye gibi büyük bir güç karşısında büyük bir müttefik grubunun içinde yer alacaklardı. Kendileri 1 milyonun altındaki bir nüfusla 70 küsur milyonluk Türkiye ile yarışamayacaklarını biliyorlardı" diye konuştu.
Talat, kendi partisinin seçimlerde birinci olmasıyla Rauf Denktaş'ın politikasını kademeli olarak çözümden tarafa çevirdiğini aktardı.
Genç Diplomat Akademisi
KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Sorunu'nun yakın döneminde bugünü en çok etkileyen olayların Annan Planı'ndan sonra başladığını söyledi.