Universal Malatya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Murat Bozkurt, 'PKOS genellikle puberte civarında (hemen öncesi, puberte veya hemen sonrası) başlayan adet düzensizlikleri (uzun aralıklarla ve az adet görme, adet görememe), sivilce, aşırı yağlı cilt ve de en önemlisi genetik yapıdan kaynaklanandan daha fazla kıllanma gibi bulgu ve şikayetlerle ortaya çıkabilir. Tabloya şişmanlık ve ciltte görülen renk değişiklikleri eşlik edebilir. İnfertilite (kısırlık) etiyolojisi araştırılırken tanımlanabilir. İleri olgularda saç dökülmesine nadiren rastlanır. Şunu belirtmek isterim ki yapılan çalışmalarda göstermiştir ki, PKOS lu hastaların yüzde 22 si normal adet döngülerine sahiptirler. Tanısı diğer hiperandrojenemi (androjen içeren hormonların yüksekliği) ve menstrüel (adet) düzensizliklerine neden olan hastalıklar dışlandıktan sonra konulabilmektedir. Bunlar arasında hiperandrojenizme yol açan ilaçlar ve nadirde olsa önemli olan böbrek üstü bezlerinin tümörleri ayırıcı tanıdasorgulanması ve araştırılması gereken durumlardır. Bu durumlar için ilaç kullanımıyla paralellik yada hızlı ve şiddetli bulgular ipucu olarak değerlendirilmelidir. Geç başlayan kongenital adrenal hiperplazi( böbrek üstü bezinin bir hastalığı) toplumumuzda özellikle araştırılması gereken ve de çoğu kez atlanan bir tanı olduğunu hatırlatmak isterim. NIH 1990 ve Rotterdam 2003 tanı kriterleri değerlendirilmede kullanılmıştır. Rotterdam PCOS consensus workshop group 2003 te ise aşağıdaki kriterler olursa PKOStanısı konabilir ' dedi.
Bozkurt, 'Multifolliküler over ile polikistik overin ultrasonografik olarak ayrımı oldukça önemlidir. Çünkü multifolliküler over normal bir durumdur. Folliküllerin (yumurtaların) dağılım paterni ve stromal kalınlığın(over iç tabakasında) değerlendirilmesi bu normal durumla polikistik over sendromunun ayrımını sağlayacaktır. Ayrıca hastanın over görüntüsünün sendromda tanımlandığı gibi olması (pcos benzeri) , fakat hiperandrojenizm klinik ve labaratuvar bulgularının olmaması bu hastayı polikistik oversendromlu yapmayacaktır. PKOS tanısına yardımcı olabilecek laboratuvar testleri; LH, FSH, TSH, Prolaktin, 17-OH progesteron, DHEAS, Total ve free Testosteron, 11-B Androstenedion değerleri incelenmelidir. Kıllanmayı değerlendirmek için çeşitli skorlama yöntemleri ile vücudun tam olarak değerlendirilmesi gereklidir. Bu durum sadece tanıda değil tedavinin etkinliğini izlememizde de bize yardımcı olacaktır. Bazen böbrek üstü ve hipofiz patolojilerini dışlamak için MR ya da BT gerekebilir. Etiyopatogenezi tamolarak anlaşılmamış olmakla birlikte çevresel, moleküler ve genetik faktörler rol oynamaktadır. Obezite ve yaşam tarzı önemli çevresel faktörleri oluştururken ovaryan steroidogenez(hormon üretimi) ve folikülogenez (yumurta gelişim aşamaları) anormallikleri, metabolik yolaklardaki bozukluklar patogenezdeki (hastalık oluşumunda) moleküler faktörlerdir. Aile çalışmaları PKOS'da genetik unsurların da önemli olduğunu göstermektedir. Glikoz intoleransı ve tip 2 diabet , kalp hastalıkları, meme ve rahim kanserihastalığın uzun dönem sağlık riskleridir 'şeklinde konuştu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Murat Bozkurt, 'Tedavi spesifik duruma yönelik olmalıdır. Menstrüel düzensizlikler için çeşitli hormon preparatları, infertilite için ovulasyon indüksiyonu (yumurta geliştirici tedavi), insülin direnci için sensitize edici ajanlar, kıllanma için androjen düzeyini düşüren ilaçlardan tedavi sırasında faydalanılmaktadır ' ifadelerini kullandı.
Genç Kızlarda Polikistik Over Sendromu
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Murat Bozkurt, polikistik over sendromunun (PKOS) üreme çağındaki kadınları etkileyen en sık endokrin bozukluğu olduğunu söyledi