Genç MÜSİAD'ın, İstanbul Ticaret Odası (İTO) işbirliğiyle gerçekleştirdiği 2. Uluslararası Genç Girişimcilik Kongresi'nde, Genç MÜSİAD'ı yedinci yılı münasebetiyle yedi genç işadamının projelerine girişimcik ödülü verdi. Ödül alanlar arasında "kendi tişörtünü kendin yap sloganı "ile ödül alan Fatih Demir ile projesi ile ilgili görüştük.
KENDİ TİŞÖRTÜNÜ KENDİN YAP
* Projeniz hakkında kısaca bahsedermisiniz , özelliği nedir?
Tish-o, "Kendi Tişörtünü Kendin Yap" sloganı ile 3 yıl önce hayata geçti. Türkiye'nin ilk online tişört dizayn sitesi.Yani; internet üzerinden www.tish-o.com.tr adresine girip kendi tişörtünüzü birkaç dakika içinde dizayn edebiliyorsunuz. Tişörte istediğiniz resmi veya yazıyı ekleyebiliyorsunuz. İster kendinize, ister sevdiklerinize tish-o.com.tr sitesinde kolayca hediye hazırlayabiliyorsunuz. Sadece size özel bir tişört.
Girişimcilik konusunda neler düşünüyorsunuz?
Girişimcilik önderliktir. Girişimcilik, görünmeyeni görmek, doğru bilinen yanlışları fark etmektir. Girişimcilik, ötekilere rağmen gitmek, zorluklara rağmen yapmak, engellere rağmen varmaktır. Sıradışı olmaktır. Liderliktir. Özgüvendir. Öngörebilmektir. Fedakârlıktır… Kısacası, birçok farklı insanın karşılaşabileceği birçok şeyi, tek başına olarak yaşamak, deneyimleşmektir. Grişimciliğin önemi son yıllarda daha iyi anlaşılmaya başlandı. Yeni dünya düzeninde, farklı olmadıkça ve yenilikler yapmadıkça olduğunuz yerden saymaktan öteye gidemiyorsunuz. Her bir yenilik ise yanında bir girişimcilik ruhu gerektiriyor.
TAKİP VE İSTİKRAR ÇOK ÖNEMLİ
Süper fikri olanlar ne yapmalı sizce?
"Süper bir fikri" olan binlerce insan var. Önemli olan ise bu fikri hayata geçirmek, planlamasını yapmak, takip etmek ve hedeflerine ulaştırmaktır. İşte girişimci, sadece hayal etmekle kalmaz, bu eylemleri gerçekleştirir. Bu nedenle önemlidir.
Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Günümüz dünyasında genç ve aktif bir nüfusun, kocaman fabrikalardan veya petrolden çok daha değerli olduğunu düşünüyorum. Hiçbir bacası olmayan, çalışanlarının bilardo oynayarak yönettiği Google, birçok ülkenin toplam gelirinden fazla ciro elde etmekte. Bu anlamda Türk nüfusu genç ve bu tarz yenilikleri çok seviyor. Eğer biz bu genç nüfusa takip etmek yerine kendin yapmak kültür ve cesaretini verirsek, çok kısa zamanda ülkemize katkı saplayacağını düşünüyorum. Ayrıca büyük sanayi şirketlerinin yeni kuşaklarının da günümüzü değil, geleceği takip ederek, yeni ve farklı girişimler yaparak yıllarca önce yapmış oldukları bu yatırımlardan daha iyi geri dönüş alacaklarını düşünüyorum.
SAKIN HAVLU ATMAYIN
Genç girişimcilere dönük önerileriniz nelerdir?
Girişimcilik başlangıcı çok zevkli, geliştirme süreci bunaltıcı, yürütme süreci zor bir iştir. Girişimcilerin birçoğu, hayal ettiği şeyi gerçekleştirmenin, o girişimi hayal etmek kadar kolay olacağını zanneder. Ancak uygulamaya geçtiğinde birçok noktada "havlu atma" aşamasına bile gelir. Ve maalesef proje onca emeğe rağmen iyi bir sonuç elde edemez. Öncelikle bir girişimci bu süreçlere kendini hazırlamalı ve şaşırmamalıdır. Birçok kişinin aynı duraklardan geçtiğini bilmelidir. Önemli olan bekledikten sonra yolculuğunuza devam edebilmektir.
-Peki, o nasıl olacak?
Cevap:"iş planı". Yani girişiminize başlarken; gerekli yatırım, işgücü, masraf, müşteri kitlesi, kar marjları, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri, 6 ay sonra olacağınız nokta, 1–3 yıl sonra olacağınız noktalar daha baştan çok iyi araştırılmış olmalıdır. A ve B planınız hazır olmalıdır. Bunlar KÂĞIT ÜSTÜNDE yazılı olarak hazırlanmalıdır. Yol haritanız her an gözünüzün önünde olmalı. Arada bir revizyon yapabilirsiniz ama önemli noktaları değiştirmeden takip ettiğinizi göreceksiniz.
BÜROKRASİNİN ÇOKLUĞU BEZDİRİYOR
- Hükümetten veya devletten beklentileriniz nelerdir?
Girişimcinin 2 önemli eksiği vardır. Birincisi yol gösterici(danışman), ikincisi sermayedir. Yol göstericiyi ilk sıraya koydum. Çünkü yapılacak olan girişim için yapılacak bir yanlış hamle büyük hatalar doğurabilir. Doğru zamanda doğru işler yapmak için birçok girişim için, girişimciye danışmanlık desteklerinin devlet kanalı ile işin ehli olanlar tarafından verilmesi gerekir. Şu an devlet teşvikleri genellikle KOBİ lere verilmektedir. Öğrenci veya şahısların alma şansı daha düşüktür. KOBİ dahi olsanız başvuru süreci ve prosedürler sizi işinizden alıkoymaktadır. Son zamanlarda iyileştirme çalışmaları olduğu hakkında bilgiler almaktayım. Umarım gerçekleşir. Yılın ilk 100 sanayicisinin yanında en başarılı 100 girişimi seçilmelidir. Yurtdışından yatırımcılarının ülkemizi ziyareti sağlanarak ortaklıklar kurulması amaçlanmalı. Ayrıca başarılı girişimcileri yurtdışındaki seminer ve konferanslara gönderip ülkemizi temsil edilmesi sağlanmalı. Ayrıca yeni girişimlere belirli sürelerle gelir vergisi ve sosyal sigorta vergi indirimleri yapılması da teşvik edici yöntemler olacaktır.
- Sizce Türkiye'nin şu an en önemli sıkıntısı nedir?
Marka çıkaramamaktır. Hangi sektörde olursa olsun bir türlü marka çıkaramıyoruz. Çünkü sabırlı değiliz ve iş ahlakına gereken önem verilmiyor. Yeni genç nesil daha da sabırsız. İş ve çalışma kültürü hem aile, hem de çalışma ortamında öğretilmelidir. İş hayatında bilgi kadar iş ahlakı da önemlidir. "İnsanların yaptığı işi önemsemesi" bir kültür olarak oturmalıdır (tıpkı birçok Avrupa ülkesi ve Amerika'da olduğu gibi). Bir defasında Amerika'da sohbet ettiğim bir cam temizlikçisinin bana işini anlatırken duyduğu heyecana şahit olduğumda çok şaşırmıştım. Kısa yoldan zengin olma hayaline itilmemeli gençler. Bu ahlakı kişi, çocuk iken ailesinden görmeli, okulda da işadamaları ile sohbetler sağlayarak ve stajlarla öğretilmelidir. Şu an hiçbir okulda hatta üniversitede bu yoktur. Birkaç yabancı yazarın kitabını ezberleyerek çalışma hayatına atılıyor gençler maalesef.
Genç Mucitler geleceğin ümidi olmaya devam ediyor
Kendi tişörtünü kendin yap sloganı ile yola çıkarak müteşebbis oldu.