Genç Öğretmenlerden 'Özel Çocuklar'a Anne Şefkatiyle Eğitim

Tekirdağ'da bir rehabilitasyon merkezinde görevli genç öğretmenler Çiğdem Çetin ve Pelin Şengel, otizmli çocuklara anne şefkati ve sevgisiyle eğitim veriyor.

Değirmenaltı Mahallesi'de bulunan Trakya Rehabilitasyon Merkezinde görevli 26 yaşlarındaki Çiğdem ve Pelin öğretmen, sorumlusu oldukları otistik öğrencilere komut verme, konuşma ve olaylara tepki gibi konularda eğitim vererek gelişimlerine katkı sağlıyor.

Üniversiteden mezun olduktan sonra rehabilitasyon merkezinde işe başlayan genç öğretmenler, öğrencileriyle sabırla ilgilenip, anne şefkati ve sevgisiyle yaklaşıyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesinden mezun Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünden bu yana öğretmen olmak istediğini, bu hayaline kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.

Otizmli öğrencilerin gelişimini görmenin kendisini sevindirdiğini belirten Çetin, "Öğretmenlik benim için çok değerli ve kıymetli bir meslek. Otizmli öğrencilerin gelişimini görmek, engelli öğrencilerle aynı ortamda bulunmak, onların toplumsal hayata uyum sağladığını görmek benim için çok güzel bir duygu. Onları topluma kazandırmak benim için çok önemli." dedi.

Çetin, otizmli çocukların gönlüne girmenin yolunun sabırdan geçtiğini dile getirdi.

Bu çocukların çok farklı karakterlere sahip olduğunu vurgulayan Çetin, "Onlara yaklaşırken biraz da sabırlı olmak gerekiyor. Onların problemli davranışları olabiliyor. Ama bunları bilinçli yapmıyorlar. Otizmli çocuklarımıza karşı biraz da hoşgörülü olmamız gerekiyor." diye konuştu.

- "Şefkat ve ilgi göstermek gerekiyor"

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi mezunu Şengel ise otizmli çocuklara bir şey öğretebilmenin mutluluğunu yaşadığını vurguladı.

İlkokul yıllarında bir engelli öğrencinin kendisini çok etkilediğini ve bu yüzden öğretmenlik mesleğini seçtiğini anlatan Şengel, şöyle konuştu:

"Normal gelişim gösteren öğrencilerden ziyade onlara bir şeyler öğretebilmek beni daha çok motive ve mutlu ediyor. Mesela sınıf öğretmenleri için alkışlamak çok basit bir şey olabiliyor, ama biz 'çak' yapmayı öğrettiğimiz de bile çok mutlu oluyoruz. Dersler genellikle görsel ve uygulama ağırlıklı oluyor. Göz teması kurmayı öğretiyoruz. Mesela birinin ismi söylediğinde ona bakmasını gösteriyoruz, anlatıyoruz. Komut vermeyi öğretiyoruz. Otizmli çocuklar kendi içlerinde ayrılıyor. Onlara şefkat ve ilgi göstermek gerekiyor."