Cesur bir liderin takım arkadaşlarını cesaretlendirebileceğini ve bu cesaretle fark yaratabileceğine işaret eden Güler Sabancı, amcası Sakıp Sabancı'yı 'heyecanlı ve heyecanını karşısındakine aşılayan bir yönetici' olarak tanımladı. Sabancı, şöyle konuştu:
"Ben Sakıp Sabancı ile büyüdüm. Sakıp Sabancı çok güçlü bir liderdi. Gücü de patronluğundan gelmezdi. Sakıp Sabancı'nın gücü; kendine, ekip arkadaşlarına, çevresindekilere ve Türk halkına olan inancından gelirdi. Başarıya akılla, planla ve çok çalışılarak ulaşılabileceğine olan inancından gelirdi. Sakıp Bey her zaman çözümden yana olan ve pozitif duygular taşıyan bir liderdi. Cesurdu ve değişimden korkmazdı. Çok fikir alan, çok iyi dinleyen, çok çabuk empati kuran, hedefi iyi anlatan, hep beraber, el ele iş yapmayı tercih eden bir kişiydi. Heyecanlı ve heyecanını karşısındakine aşılayan bir yöneticiydi ve bu vasıflarıyla yarattığı güvenle, 38 sene Sabancı Topluluğu ve Sabancı Ailesinin liderliğini yaptı. Sakıp Sabancı'nın 25-30 yıl önce ortaya koyduğu liderlik modeli, bugün çağdaş teorilerde de kendisini gösteriyor. Artık, lider dediğimizde aklımıza yüksek duygusal zekâya sahip, insanlara ilham veren ve motive eden bireyler geliyor.
Güler Sabancı konuşmasında Sabancı Topluluğu'nun bugünkü liderlik yaklaşımından da şöyle bahsetti: "Çalışma hayatım boyunca, önemli ve uzun vadeli konularda karar vermeden önce, bu kararı uygulayacaklarla tartışmayı ve ortak bir akla ulaşmak için zaman ve emek harcamaya çok önem vermişimdir. Bunun en güzel örneği, kapsamlı bir arama konferansı sonucu, ortak bir akılla misyon ve vizyonunu belirlediğimiz Sabancı Üniversitesi'dir. Bununla birlikte Sabancı Holding'te de, katılımcı bir anlayışla ve tartışarak, şirket stratejisini ve hedef koyma sürecini belirleriz. Daha sonra da her biri kendi kapasitesinde ve seviyesinde lider olan Sabancı üst yönetimi üyeleri, inandıkları bu hedefleri cesaretle ekipleri ile gerçekleştirirler."
Dünyada yaşanan liderlik krizine değinen Sabancı, gelişmiş ülkelerde işgücünün giderek yaşlanması sonucu yaşanan yetenek savaşlarının liderlik konusunu da etkilediğini söyledi. Bilişim şirketi IBM'nin yaptığı bir araştırmayı artaran Sabancı, şöyle konuştu:
"IBM'in 40 ülkede 400'den fazla şirket yöneticisiyle gerçekleştirdiği araştırmaya göre, şirketler lider yetiştirmekte zorlanıyor ve lider bulma konusunda daha fazla endişe taşıyor. Araştırmada liderlik konusundaki bu sıkıntının 'küresel bir işgücü krizinin' başlangıcı olabileceğinden dahi bahsediliyor. Bu doğrultuda yaşanacak bir liderlik krizinin, tüm şirketlerin sorunu olma ihtimali bulunuyor. Ancak gerçekçi bir yaklaşım ve uzun vadeli bir bakışla, şirketlerin kendi içlerinden yetenekli liderleri yetiştirip geliştirmeleri ile çözümlenebilir. Karşıda bir dağ görünce, takımlarına, 'şu karşıdaki dağa tırmanın' diye talimat vermek, tek başına hedef göstermek liderlik değildir. Liderlik; o dağı aşmanın önemini takımlarına anlatmak, onları ikna etmek ve onları başarılı kılmaktır. Sonunda dağa tırmanan takımlardır. Ama o dağa tırmanmak için rehberlik eden, destek ve güç veren liderlerdir. Bill Gates'in de dediği gibi: Gelecek yüzyılın liderleri, çalışanlarına, takım arkadaşlarına güç verenlerden çıkacaktır."