İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, kafaları bilgiden, kalpleri imandan, heyecandan, coşkudan ve adanmışlık ruhundan mahrum insanların bulunduğu ülkelerin gelecek kaygısı taşıdığını belirterek, "Bu manada gelecek kaygısı taşımıyoruz, taşımayacağız. Çünkü evlatlarımız var, gençlerimiz, yavrularımız var. Onları daha iyi şartlarda yetiştirmeye ihtiyacımız var." dedi.
İstanbul Müftülüğünden yapılan açıklamaya göre, Yılmaz, Kaptan Ahmet Erdoğan Uluslararası İmam Hatip Ortaokulu öğrencileriyle sabah namazında buluştu.
Sultanahmet'teki tarihi Küçük Ayasofya Camisi'nde gerçekleşen buluşmada bir konuşma yapan Yılmaz, 16 asırlık Küçük Ayasofya gibi önemli bir mabette gençlerle bir araya gelmekten ve onlarla saf tutarak namaz kılıp coşku ve heyecan yaşamanın kendilerine mutluluk verdiğini söyledi.
- Tarihi camide buluşma
Yılmaz, İstanbul'un fethinden sonra cami olan Küçük Ayasofya'dan çok önemli şahsiyetler geçtiğini anlatarak, "Camilerin ve şehirlerin ruhu vardır. Bu mabedin bir ruhu var. O ruh; bu mabette ibadet eden, dua eden ve bundan önce geçmiş olan kişilerin dua ve niyazlarının duvarlara sinen ve içeriye girdiğiniz zaman da hemen hissettiğimiz sıcaklığında var olan ruhtur. Bu mabetleri mabet yapan, işte o ruhtur. Dolayısıyla bugün burada bu gençlerle sabah namazını birlikte eda ettik. Onlar da aslında tarihe not düştü. Bundan 15-20 sene sonra bu gençlerimiz arasından bakanlar, Cumhurbaşkanları çıkacak. Onların bir sabah namazında Küçük Ayasofya Camisi'nde buluştukları, tarihe bir not olarak düşülmüş olacak." diye konuştu.
- "3K formülü: karın, kafa ve kalptır"
Gençlerin ileriye dönük hedefleri olmasının gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"14-20 yaş arası insan hayatında çok önemli yaşlardır. Genç evlatlarımızın ileriye yönelik hedeflerinin olması, çalışmalarının bu hedeflere göre planlanmış olması çok anlamlı ve önemlidir. Çünkü bir milletin geleceği yürekleri Allah, Peygamber, bayrak ve vatan aşkıyla çarpan gençlerin mevcudiyetine bağlıdır. Türkiye'nin kafaları bilgiyle, kalpleri imanla, heyecanla dolmuş olan insanlara ihtiyacı var. Nurettin Topçu'nun tarif ettiği 3K formülü; karın, kafa ve kalptir. Bu üç şeyin de doyması lazım. Karın, elbette gıda maddeleriyle doyacak. Ama asıl doyması gereken kafa ve kalptir. Kafanın doyması gereken şey bilgidir, hikmettir. Ama kalbin doyması gereken şey ise imandır, aşktır, heyecandır, coşkudur. Gerçekten kafası bilgiyle, kalbi iman ve heyecanla dolu olan gençlerin ve insanların var olduğu ülkelerin istikbal endişesi olmaz. Kafaları bilgiden, kalpleri imandan, heyecandan, coşkudan ve adanmışlık ruhundan mahrum insanların bulunduğu ülkeler ise gelecek kaygısı taşırlar. Biz bu manada gelecek kaygısı taşımıyoruz, taşımayacağız. Çünkü evlatlarımız var, gençlerimiz, yavrularımız var. Allah Teala onları var etsin ve daha iyi şartlarda yetiştirmeyi bu millete nasip eylesin. Bizim buna ihtiyacımız var."
-"Milletin bekası yetişmiş insana bağlıdır"
Yetişmiş insanı olan toplumların, her zaman diğerlerinden üstün gelmeye aday olduğunu kaydeden Yılmaz, "Abbas Mahmut El Attar isimli Mısırlı düşünür; 'Hür milletlerle köle toplumlar arasında bir dirhem farkı vardır. O dirhem de yetişmiş insandır. Yetişmiş gençleri, insanı olan toplumlar hürdür, özgürdür. Yetişmiş insanı olmayan, insanları yaşlanan ve genci yetişmeyen toplumların kaderi ise köle olmaktır' der. Dolayısıyla bizim özgürlüğümüz de siz gençlere bağlı. Milletin devamı ve bakası yetişmiş insana bağlıdır." ifadelerini kullandı.
Kur'an-ı Kerim'in okunduğu, tesbihatın yapıldığı ve duaların edildiği programa; İstanbul Müftü Yardımcıları Ömer Erden ve Veysel Işıldar, Bayrampaşa Müftüsü Yılmaz Küçük, Fatih Müftüsü Vehap Kapıcıoğlu, Bayrampaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Abdülaziz Yeniyol, okul idarecileri, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
Program, cemaate çorba ikramıyla sona erdi.
'Gençleri Daha İyi Şartlarda Yetiştirmeye İhtiyacımız Var'
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz: 'Kafaları bilgiden, kalpleri imandan, heyecandan, coşkudan ve adanmışlık ruhundan mahrum insanların bulunduğu ülkeler, gelecek kaygısı taşır. Bu manada gelecek kaygısı taşımıyoruz, taşımayacağız. Çünkü evlatlarımız var, gençlerimiz, yavrularımız var. Onları daha iyi şartlarda yetiştirmeye ihtiyacımız var'