Genelkurmay Başkanlığı'nda Devir Teslim Töreni...(1)

Genelkurmay Başkanlığı'na Orgeneral Işık Koşaner'e devreden Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, aynı zamanda devlet denilen yapı içinde önemli bir yere ve sorumluluğa sahip olduğuna dikkat çekerek, "Bazı çevrelerce bilinçli olarak çarpıtılarak ifade edildiği gibi bu konum, herhangi bir ayrıcalık içermemektedir" dedi

Genelkurmay Başkanlığı'na Orgeneral Işık Koşaner'e devreden Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, aynı zamanda devlet denilen yapı içinde önemli bir yere ve sorumluluğa sahip olduğuna dikkat çekerek, "Bazı çevrelerce bilinçli olarak çarpıtılarak ifade edildiği gibi bu konum, herhangi bir ayrıcalık içermemektedir" dedi.
Genelkurmay Başkanlığı'nda bugün devir teslim töreni gerçekleştirildi. Genelkurmay Başkanlığı yerleşkesi içinde yapılan Atatürk Kültür Sitesi içindeki bin kişilik konferans salonu, ilk kez bir törene ev sahipliği yaptı. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, KKTC'nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, kuvvet komutanları, eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral Hilmi
Özkök ve çok sayıda davetli katıldı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, tören salonuna girdikten sonra, daha önce salona gelen Başbakan Erdoğan ve diğer protokole selam vermeden yerine oturdu.
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ ve 27. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner'in özgeçmişleri okundu. Başbuğ'un emeklilik, Koşaner'in ise atama kararnamelerinin okunmasının ardından Orgeneral Başbuğ, veda konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Kendisinin ve eşinin, hizmet yaptığı 50 yıl boyunca Türk ordusuna ve devletine sadakat duygusuyla yaşadıklarını söyleyen Başbuğ, bir Anadolu şehri olan Afyonkarahisar'da başladığı kariyerine bugün son noktayı
koyduğunu dile getirdi. TSK'da görev yapan personelin ancak kendi çabası ve mesleğindeki başarılarla ve Türk ordusuna, devletine bağlılıkla yükselebileceğini ifade eden Orgeneral Başbuğ, TSK'nın sahip olduğu kurum kültüründe hiç kimse için hiçbir şekilde ayrımcılık yapılamayacağını vurguladı. Son yıllarda Türkiye'nin ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siber savaş benzeri bir tehditle karşı karşıya olduğunu dile getiren Başbuğ, bu yeni tehdidin en önemli özelliğinin, sanal ortamın denetlenememezliği
nedeniyle neredeyse sonsuz manevra alanından azami ölçüde yararlanması olduğunu ifade etti.
Başbuğ, konuşmasında sivil-asker ilişkilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Milli güvenliğin içinde sivil-asker ilişkilerinin ayrı ve önemli bir yerinin bulunduğunu ifade eden Başbuğ, her ülkede karar mekanizmalarının nasıl işleyeceğinin, asker ve sivil arasındaki yetki ve sorumlulukların nasıl paylaşılacağının o ülkenin Anayasa ve yasalarında belirlendiğine dikkat çekti. Bu konuda siyasal ve kurumsal kültür, güvenlik ortamı ve toplumsal algının da belirleyici özelliğe sahip olduğunu kaydeden
Başbuğ, "Bu ilişkide sivil liderler güce ve otoriteye sahiptir. Ancak sivil otoritenin askeri konulara müdahalesinde tespit edilmiş katı prensiplerden ziyade sağduyulu davranışlar öne çıkmalıdır. Sivil-asker ilişkilerinde askerler için önemli bir diğer husus ise şudur. Çağdaş toplumlarda askerler sivil otoriteye profesyonel tavsiyelerini yaparlarken şu anlayışa sahiptirler. Yaptıkları tavsiyeler ve teklifler dinlenecek ve değer verilecektir" şeklinde konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, aynı zamanda devlet denilen yapı içinde önemli bir yere ve sorumluluğa sahip olduğuna dikkat çeken Başbuğ, bazı çevrelerce bilinçli olarak çarpıtılarak ifade edildiği gibi bu konumun herhangi bir ayrıcalık içermediğini vurguladı. Başbuğ şunları söyledi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, devlet düzeni içinde yasalarla kendisine verilmiş görevleri yerine getirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyetin temel niteliklerinden birini oluşturan demokrasi rejimine bağlıdır ve saygılıdır. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için de üzerine düşeni yapmaya özen göstermektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, normal bir çağdaş demokrasinin öngördüğü tüm değerleri içselleştirmiş bir kurum olarak görevini yapmaktadır. Hal böyleyken, bunu defalarca ifade etmemize rağmen
geçmişte yaşananları sık sık gündeme getirmenin, toplumu huzursuz ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelini rahatsız ettiğini ve toplumun tansiyonunun gereksiz yere yükseltildiğini düşünmekteyiz."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile