“Kadının erkek olması çok zor, erkeğin kadın olması daha kolay” diyen Dümen, “Ortada en azından bir şey görülmüyor. Şekil olarak iyi olmadığı gibi her iki türde de ben öteden beri kendi yapısal özelliğinizde kalın, kendi bedeninizle uzlaşın, ruhunuzla uzlaşın öyle yürüyün yolda dedim. Çünkü erkek kimliğini ya da tersini yapamıyoruz. Kimlik zorlukları kimlik değişiminin ötesinde organı yok ederek vardığı ikinci aşama daha sonraki dönemlerde gerek hormonal sistemde büyük oynamalar yapılıyor. Bu görüntü olarak da estetik olarak da ayrıca fonksiyon olarak da çünkü penis sinirleri zevk olarak algılar. Burada penis yok ki zaten. Her iki cinse de buradan sesleniyorum, kimliklerinizle uyuşun. Ne erkekseniz kadın olmaya bir operasyona girin, ne de kadınsan erkek olmayın” dedi.
Nil Erkoçlar 'ın cinsiyet değiştirmesinin alkışlanacak tarafı olduğunu ifade eden Haydar Dümen, “Kadın olarak erkeksi tavrını öteki cinsel doyumlarını fantezilerini kadınlarla kullandığı zaman iki kadın yan yana. Bunun fırsatı da çok uygulaması da çok kolay. O zaman başka bir kadın da lezbiyenliğe alışır anlamında daha çok kapı açılır. Başka bir kadınla birlikte olduğu zaman başka bir kadın kendisinde erkeğe dönüşmüş bir kadın imajı var. O zaman bulaşma ihtimali azalıyor, lezbiyenlik kapısı kapanıyor. Ben bu açıdan baktığım zaman çok da iyi bir şey yapmış çok dürüstçe bir iş yapmış bütün riskleri göze almış diyorum. Birtakım kişiler kızıyorlarmış kızacak bir şey yok bence alkışlanacak tarafı var. Çünkü yanlış kimlikle insanları yanlış yola çekmiyor. Benim kimliğim böyle deyip bir tarza bölünmüştür” diye konuştu.
Dr. Haydar Dümen, “Yaş ilerlemeden de olabilir, bir süre sonra pişman da olabilir. Genellikle pişman oluyorlar. Nil hanımda pişman olabilir ama o bizi ilgilendirmez herkesin kendi bedeni. Yeter ki birilerine zarar vermesin. O bir şeyin kesimi yapımı için tıbbi endikasyonlar gerekiyor. Bu tıbbı endikasyonlardan Nil Hanım gerekenleri yapmıştır. Mahkemeden karar da almıştır genellikle böyle oluyor. Bu kadar engebeli bir yoldan düz bir yola çıkmışsa Nil Hanım benim için alkışlanır. Çünkü kimliğini koyuyor, tehlike olmaktan çıkıyor. Başkalarına bulaştırma kapısını kapatıyor bu kimlikle ben varım diyor. Kızım olsaydı yaptırma kızım derdim. Çok zorluklar oluyor. 20 yıl sonra nasıl düşünür belli olmaz ki. Orada nasıl bir düş kırıklığının kendisine yansıyacağı komplekslere girecek” dedi.
